*

  • birmingham royal ballet okulunun kurucusu balerin.
  • asıl adı edris slannus olan de valois,1947 yılının mayıs ayında türk hükümeti' nin ingiliz kültür heye ti ile yaptığı işbirliği sonucunda bir bale okulu kurmak üzere ülkemize gelmiştir. 6 ocak 1948'de istanbul yeşilköy'de açılan okul, iki yıl sonra ankara'ya taşınmış ve devlet konservatuarı'nın bir bölümü olmuştur. bu okul günümüzdeki h.ü. devlet konservatuvarı bale anasanat dalı'nın temelidir.
  • ingiltere'deki kraliyet bale okulunu kurması enerjisini bitirmemiş, bir de türkiye'de devlet balesini kurmuş balerin, aynı zamanda koreograf.
    türkiye'ye geldiğinde sırayla ilkokulları dolaşmış,küçük çocuklardaki olası yetenek pırıltılarını değerlendirmiş, vücutlarını ince eleyip sık dokumuş. bu şekilde seçtiği küçük ögrenciler yatılı olarak ankara'da okumuş,daha sonra türk balesini oluşturmuşlardır.
    kendisi baleye gönül vermiş, 100 yaşını gecerken ancak o sebatkar enerjisini bitirmiş ,diğer tarafa göçmüş, bu hayatta baleye emek vermiş,saygı duyulması gereken pasparlak bir "dame".
  • asıl adı edris stannus olan , 1940larda turk hukumeti tarafından cagrılarak turk balesinin kurulusunda onemli katkıları bulunan irlanda asıllı sanatcı.
  • türkiyede bale eğitiminin başlamasına önayak olan ,türk balesinin kurucusu sayılan kişi.ingiliz kraliyet balesi ve kraliyet bale okulu kurucusu dame ninette de valois, 1947 yılında milli eğitim bakanlığı tarafından türkiye'ye davet edilerek; türk devlet balesi ve bale okulu'nu kurmakla görevlendirildi. kişisel araştırmaları sonucunda da ilk türk bale okulu'nu 1948 yılında istanbul yeşilköy'de açtı
  • 3-4 kasım 2011 tarihlerinde ölüm yıl dönümünün 10. yılı olması sebebiyle devlet opera ve balesi tarafından süreyya operasında anma gecesi gerçekleştirildi. bu gecede söylendiğine göre; dame ninette türklerin fiziki yapısını, esnekliğini ruslara çok benzetiyormuş ve türk yapısının baleye çok müsait olduğunu söylermiş. kendisi ingiltere kraliyet balesinin de kurucusu olduğundan türklerle ingilizler kıyaslandığında bale açısından türklerin çok daha iyi olduğunu ve öğrencilerinden en çok türkleri sevdiğini de dile getirmiş.
  • 19. yüzyılın sonlarına doğru doğmuş, 21. yüzyılın en başında vefat etmiş balerin ve koreograf. zamanın milli eğitim bakanlığı tarafından türkiye'ye, türk balesini kurması için çağrılmış.
    de valois'in dediğine göre, ingiltere'nin aksine bir erkek çocuğunun dans etmesi türkiye'de kimsenin garip karşıladığı bir olay değilken, kız çocuklarının dans etmesi uygun görülmüyormuş. 1948 türkiyesi'nde bale okuluyla ilgilenen yetkililer bu tip konularda da yardımcı oluyormuş kendisine.
    meriç sümen'in bir yazısını da bırakayım. şimdi gözyaşlarımı çorbama katık etmeye gidiyorum.
  • 124 yıl önce bugün dünyaya gelmiş, ingiliz kraliyet balesi'nin kurucusu olmasının yanı sıra, türk devlet balesi'nin de kurucusu olan zarif balerin. ''happy birthday madame''.

    valois, yıllar sonra anılarını yazdığı kitabında türkiye’ye gelişini şöyle anlatmış:

    ''1947 yılının mayıs ayında türkiye’ye gidecektim. çevremdeki kişiler cesaretimi bir binbir gece masalı olarak yorumladılar ve kimse bu teşebbüsümü ciddiye almadı. oysa ben aynı kanıda değildim. istanbul’a uçtum ve havaalanında ingiliz kültür heyeti başkanı dr. phillipsle tek sıralı safta duran üç türk tarafından karşılandım. iki kişinin ortalarına aldıkları kendinden emin zat, kırmızı güllerden yapılmış iri bir buketi sımsıkı kavramıştı. bu üç kişi milli eğitim bakanlığı ilgileriydi. ve böylece türk topraklarında büyük bir merasimle karşılanmış oldum.''

    valois kitabında büyüleyici diye nitelediği istanbul’la ilk karşılamasını ise şöyle aktarıyordu:

    ''uçak alanından otomobille şehre girerken türkiye’nin eski başkenti, bu eşsiz ülke hakkında konuklarına muhteşem bir ilk intiba verir. baharda istanbul! her düşündüğümde etkisinden kurtulamam bu güzelliğin. ertesi gün pak otel’deki odamda sokaktan gelen gürültülerle uyandım. istanbul’u sonraki ziyaretlerimin de yardımıyla bu seslerin nitelikleri hakkında bilgi edindim. bir saka, arkasından bir balıkçı ve nihayet keçilerini ahşap evlerin sınırlandığı dar sokaklardan boğaziçi yönüne süren küçükbaş satıcısı. güneş batarken de yüzlerce yıl gerilere dayanan bir geleneğin dile gelmesi: minarelerden yayılan ezan sesleri.. (come dance with me: a memoir- ninette de valois)''

    türk balesinin madam’ı:

    florya’da istanbul valisi dr. lütfi kırdar’ın da katıldığı törenle 6 ocak 1948’de açılan okul için anne babaları ile görüşülerek 11 erkek 18 kız çocuğu seçildi. öğrenciler 7-10 yaşları arasındaydı. valois eski öğrencisi ve sahne arkadaşları joy newton ile audrey knight’ı da öğretmen olarak görevlendirdi. ertesi yıl 14 öğrenci elendi ya da okulu bıraktı. yerlerine 15 yeni öğrenci alındı.

    2 yıl faaliyetini istanbul’da sürdüren ''yeşilköy balet okulu'' 1950’de başkente taşınarak ankara devlet konservatuvarı’nın bir bölümü oldu. valois, konservatuvar bale bölümünü kurduğu ekiple birlikte yaklaşık 20 yıl yönetti. artık o türk balesinin madam’ıydı.

    ankara devlet balesi’nin çekirdeğini buradan mezun olan balerinler oluşturuldu. bir türk köyünü anlatan çeşmebaşı, valois tarafından sahneye konuldu. müziklerini ferit tüzün’ün bestelediği eser, ilk türk balesi olarak 1965 yılında sahnelendi. 1967 yılında devlet balesi ilk yurtdışı turnesini yaptı, bulgaristan’da temsil verdi.

    “türk balesi benim bebeğim”:

    ülkesine döndükten sonra da türkiye ile bağını hiç kopartmayan valois o günlerini figen phelps’in hazırladığı belgeselde anlattı. türk öğrencilerinin başarılı olma nedenlerini ise vücut yapılarına bağlayan ninette de valois, şunları söylüyordu:

    ''o zamanlarda sanki erkekler kadınlardan daha yetenekliydiler. şimdi eminim durum değişmiştir. herhalde yüzde 50’ye yüzde 50’dir. bütün devlet okullarında halk dansları çok etkilidir. türklerin halk dansları avrupa’dan çok daha güzeldir. çünkü rusya ve bütün avrupa’yı kapsayan zengin halk dans çeşitlemelerine sahipler. kendilerine has bir stilleri var. ayrıca yeni bir stili de çabucak kapabiliyorlar. vücutlarının inanılmaz elastik olması oryantal bir vasıftır. sahnede dans ederlerken bu oryantal özelliği hiç görmezsiniz. balede kuvvetli bir avrupai akademik bir tekniğe sahip olduklarını düşünüyorum. bu da doğulu olma özelliklerinden gelen inanılmaz elastikiyetleridir. çok büyüleyicidir.

    valois 1935 yılında doktor arthur connell ile evlenmişti. connell’in 1956 yılındaki ölümüne kadar süren evliliklerinde çocuğu olmayan valois, türk balesinin gerçekte hiç sahip olamadığı 'bebeği' olduğunu söylemişti.

    iki ülkede de takdir gördü:

    ülkede balenin temellerini atan valois birçok ödül aldı. 1967 yılında cumhurbaşkanı cevdet sunay tarafından teşekkür plaketi verilen ünlü sanatçı, 1972’de kültür bakanlığı tarafından “devlet kültür nişanı” ile ödüllendirildi. 1986'da istanbul üniversitesi devlet konservatuvarı tarafından fahri profesör unvanı verilen valois 1998'de de kendisinin 100. türk balesinin 50. yaşına basması nedeniyle "türkiye cumhuriyeti liyakat nişanı" ile takdir edildi.

    ingiliz kraliyet balesi'nin de kurucusu olan dame ninette de valois, 1963'te kraliyet balesi baş yönetmenliğinden emekliye ayrıldı. kraliyet dans akademisi’nin onursal üyesi ilan edildi. 1973’e kadar kraliyet balesi’ne katkıda bulunmaya devam eden madam, 8 mart 2001’de londra’da 103 yaşında hayatını kaybetti.

    valois’in türkiye’ye ektiği bale tohumu ise tuttu, yeşerdi, kocaman bir ağaç oldu. bugün 6 ilde bulunan devlet opera ve balesi müdürlükleri var. türk bale sanatçıları yerli ve yapancı oyunlarla hem türkiye’de hem de yurtdışında sahneye çıkıyor, önemli başarılara imza atıyor.

    kaynak
  • türk balesinin kurucusudur. hakkında bu kadar az bilgi olması üzücü. baleyi bu topraklara getirmiştir, iyi ki de yapmıştır, ruhu şad olsun.
hesabın var mı? giriş yap