daldan dala

• denizli anadolu lisesi'nin bir zamanlarki sacma sapan ogretmen gotu yalama dergisi. bir okul dergisine insan okulunun adinin kisaltmasi dal da olsa neden bu ismi secer, ogrencileri maymun yerine neden koyar zamaninda cozulememi$ problemlerdir.
• (bkz: semra hanım şarkısı)
• (bkz: semra yucel megamix)
• denizli anadolu lisesinde 3 sayı çıkarmayı başarabilmiş, yayıncılık kolu öğrencileri tarafından oluşturalan dergicik. ilk başta hiçbirşey ifade etmeyen dergi daha sonra öğrencilerin nasıl değiştigini görmek açısından önemli bir kaynaktır.içeriği; okul tanıtımı, yıllardır değişmeyen hoca vesikalıkları, okul takımlarının fotografları, öğrenci kompozisyonu ve şiirleri ve her sınıfın kendisinin hazırladığı sınıf fotograflarından oluşur.
• zamanında^* sınıf fotografları kısmına tüm sınıfımızın bebeklik fotograflarını koydurttuğu dergimsi. okulun kısaltması bal olsa sanki daha hoş olurmuş, böle baldan bala falan.
• günümüz gençliğinin hayatına yön verirken en çok uyguladığı metoddur.
  kendi ayakları üzerinde durma zamanı geldiğine inanan her genç, önüne çıkan-çıkmayan her fırsatı değerlendirmek ister. en maymun iştahlı olunan zamanlardandır.
  örneğin; bir yandan oyunculuk dersleri alırken öte yandan dansa gidilir. o da olmadı radyoculuğa el atılır. hayır hayır denir bankada çalışılır, ama sporum eksik kaldı denir tenise gidilir. iyi ama para da kazanmalıyım denir bir yerlerde part time da olsa çalışılır. her çiçekten bal alınır... vs... gibi.
• şimdi babam derdi ki; çakıl taşını ver, ambalajlayıp göktaşı diye satarım.
  (satamadı).
  
  bambaşka bir iş koluna şnorkelsiz daldım...2 yıl önce hocam diye hitap edilirken, acayip ters köşe bir işe...
  
  arkadaşlarımla çalışıcam...full teslim ettiler bana.maaş bile yok,öyle bi teslimiyet.kendi mekanım gibi.bi nevi, hatta bi nevi değil bayaa ortaklık.
  öğlen kafama esince,giyip mayo şortu denize girip çıkıyorum...sakin bi müzik çalıyor fonda devamlı...mesai saatim yok,kendim ayarlıyorum..
  
  haa temeli ticaret sonuçta ama...ne biliim yaa...