cruise
-
ing. seyir halinde olmak. (bkz: cruise control)
bir füze modeli -
ing. okyanusların geçildiği gemi seyahati.
-
david gilmour'un about face adlı albümünden lezziz bir parça.
-
(bkz: julee cruise)
-
(bkz: tom cruise)
-
ing. eline alıp dolaşmak. (bkz: moonstar)
-
(bkz: cruise missile)
-
bir malı nakletmek veya insanları bir yerden biryere taşımak amacıyla değil de, sırf deniz seyahati olsun diye çıkılan deniz gezisi.
-
zargan.com'da kruvaziyer diye romantik bir adet fransızcadan devşirme karşılığı olan seyirli(k) kelime.
ayrıca tdk sayfasına açılan bir link daha vermiş zargan; seyyah gemisi. tdk gülüp geçiyor, yok böyle bişi diyor ama hakikaten seyredilesi bir kelime hani.
(land cruiser bana en güzel çıkışı bul lan allahsız)
kısacası gezici tozucu, tozutturucu bir kelime daha... -
gemi ile yapilan, turistik amaçlı 3-5 sehrin ziyaretini de kapsayan seyahat sekli.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap