• yerli araba olmadı, yerli bisiklet oldu. o da olumlu.
  • yeni yerli bisiklet markası. korel elektronik firmasının yeni girişimi. diğer markalardan farkı bisikletlerin kadrolarının yerli olmasıymış, bilindiği üzere diğer firmalar kadrolarını yurtdışından* alıp kendi renkleriyle logolarıyla sunuyorlar. bu bakımdan olumlu bir hareket, desteklenebilir bir hareket.

    yalnız şu italyan isimlerinden bi kurtulun artık anasını satayım. bildiğin market bisikleti ismi bu. insan iğreniyor. korel ismi daha güzel duruyor. bisiklette sert harfler daha hoş durur her zaman. bkz:scott,kross,bergamont,stevens,corratec,giant,trek,marin,stöckli,merida gibi. bir de logodaki harfler keskin olmalı, yuvarlak değil. böyle yaparlarsa ilgi çeker, gelişir, ar-ge üzerinde yoğunlaşır, büyür de büyür. hadi bakalım adınızı şimdi değiştirin yoksa bir yere varamazsınız.
    (bkz: içerden bildiriyorum)
  • bergüzar korel in sahibi olduğu hissi veren bisiklet markası
  • nasıl milli la bu? adı milli değil bir kere.
  • korel elektronik imiş önceki adı olmuş size corelli:)
  • şehir bisikleti trivor 4.0 modelini kullandığım ve çok memnun olduğum bisiklet. bana arabayı bıraktırdı. tam bir fiyat/performans canavarı. benzer teknik özelliklere sahip, bu hafiflikte (13kg) bir bisikletin bilindik marka muadilleri en az iki katı daha pahalı.

    corelli trivor 4.0
  • memleketimden çıkan bisiklet markası. * ve evet türkiye'de tek olma özelliğine sahip işler yapıyor bisiklet alanında. bisikletlerinde kullandığı kadroları, jantları alüminyum 6061 alaşımla türkiye'de kendi imkanlarıyla üretmek gibi.

    kendi segmentindeki rakip yerli ve yabancı distürbör firmalarıyla performans/ fiyat skalasında bana göre şu anda en ileri seviyedeki marka. bunda marka olarak hem taze, çiçeği burnunda olması nedeniyle, hem de geniş kitleye hitap etme kaygı nedeniyle olduğunu düşünüyorum.

    dusty adındaki mtb modeli bisikletini aldım yakın zamanda. kendi mtb bisiklet modellerinde orta segment bir mtb bisiklet. temiz kaynak birleşimi kadrolarıyla şimdilik benden iyi not aldı. ileriki zamanlarda da kullanıcı tecrübesiyle kadro kalitesini değerlendirmek istiyorum tabii ki. component/ kadro harici parçaları değerlendirecek değilim ki belki her marka bu vites, maşa gibi componentleri başka markaların ürünleriyle üretiyor.

    bana göre şu anda marka politikası olarak daha iyi component/ bisiklet parçaları kullanarak, kadrolarında mesela vites, fren kablolarını kadroların içerisinden geçiren tasarımlar yaparak, marka kalitesini ileriye taşıyarak sektörde kalıcı olabilir. sadece düşük gelirli gruba yönelik bisiklet üreterek sektörde kalıcı olabileceğini düşünmüyorum. mesela yol bisikleti çeşitlerini artırması ürün ve kullanıcı çeşitliliğini artırtacaktır. kadroları zaten türkiye'deki işçi ve mühendislerle yapması büyük artı uzakdoğu'dan gelen kadrolara göre. bu avantajı kullanarak orta ve üst segment bisikletler de üretmesi ve buna bağlı olarak kaliteyi yükseltme çabası marka gelişimi açısından önemli bir politika olur diye düşünmekteyim.

    ve son olarak bir türk bisiklet markasının dünya çapında bir bisiklet markası olmasına neden olmasın diyorum. daha gidecek çok yolu var evet. ama ülkenin potansiyeli bir kere çoğu avrupa ve diğer gelişmekte olan ülkelere göre çok yüksek. özellikle genç ve dinamik nüfusuyla. bunu avantaja çevirmesi de korel firmasının hünerine kalmış.
hesabın var mı? giriş yap