cop land

• boktan bir slyvester stallone filmidir... amcam bu film için birçok kilo almış gerçek bir oyuncu olmak istediğini belirtmiştir... filmde oyniyan harvey keitel "bak oyuncu böyle olunuyor" diye sly'i kandirmiş, yerleri, arabalari sildirtmiştir...
• niye gittiğimi anlamadığım, gider gitmez pişman olduğum bir filmdir. fuck, fucking gibi sözcüklerin en çok kullanıldığı filmlerden^* biri olma potansiyeline sahip idi.
• sylvester stallone'nin rocky ile birlikte en iyi oynadığı filmdir bu film. herifin canlandırdığı loser $erif tiplemesi muhte$emdir. bu film defalarca izlenmeli, izletilmeli, aslında iyi olan bir oyuncunun boktan projelerle kendini nasıl heder ettiği görülüp ders çıkarılmalıdır.
• sylvester stallone nin çökmüş bir şerifi canlandırdıgı film
  ilginc olan o filmden sonra stallone gercekten çöküşe geçmiştir..
• stallone'nin gençliğinde sevdiği kızı arabasıyla uçtuğu nehirden kurtarırken sağır olduğu ve böylece en çok istediği şey olan polis olma şansını kaybettiği,yıllar sonra kötü bir adamla evlenen bu kızla,iç sızlatan şu konuşmayı yaptıkları film:
  
  - neden hiç evlenmedin?
  - bütün iyi kızları başkaları kapmıştı...
• james mangoldun yonettigi 1997 yapımı ,bunyesinde sylvester stallone,harvey keitel,robert de niro gibi isimleri bulunduran oyuncu kadrosuna ragmen pek is yapmamis,bundan da seyircilerin sorumlu tutalamayacagı klise hollywood filmi...
  
  hikaye ;garrison denilen tum sakinlerinin new york polis teskilatinda calisanlarinin olusturdugu bir sehirde geciyor,filmin adi da burdan geliyor...
• 2003 yılında piyasaya çıkan director's cut versiyonu oldukça başarılı, sylvester stallone un iyi rol de kesebildiğini gördiğümüz, vasatın üstünde lakin çok başarılı da olmayan,hüzünlü bir loser hikayesi.
• kanımca identity ve 3 10 to yuma'dan çok daha iyi bir james mangold filmi. underrated sıfatının en çok yakışacağı 3-5 filmden biri, belki birincisi.
  özellikle eskiden beri tanışan, birbiriyle iyi geçinir gözüken karakterlerin, çıkarları ve onurları mevzubahis olunca nasıl değiştiklerini ve aralarındaki sinir harbini, müthiş oyunculuklarla (robert de niro,ray liotta,harvey keitel) yansıtan bir film.
  
  --- spoiler ---
  kasabanın sakin ve kendi halinde şerifini, filmin sonundaki patlama noktası ve dolayısıyla düelloya getiren olaylar örgüsü bana biraz unforgiven'ı anımsattı.
  --- spoiler
  
  şapka çıkarılacak performansıyla sylvester stallone'de oyunculuğunu gösterebildiği nadir şanslardan birini bulmuş diye de düşünüyorum.
  akademi ödüllü ya da gişe şampiyonu pek çok hollywood işinden hemen her kulvarda crime- mystery- thriller - drama önde, çoooook iyi bir film.
• bayağı bayağı standart üstü bir filmdir bu. sly abi, harvey keitel, ray liotta, robert patrick ve robert de niro gibi bir kadrosu vardı ve hiçbiri rollerinde sırıtmaz. hele sly abiyi cidden takdir etmek gerekir. ezik şerif karakterini çok iyi canlandırmıştır.
• john ford'un red river filmini izlerken john wayne için sarf ettiği iddia edilen cümlenin sylester stallone için kullanılabileceği film: "bu orospu çocuğu rol de yapabiliyormuş".
  
  john wayne'in bir pop ikonu haline gelmesinde belki de en büyük paya sahip olan yönetmen ford, bu sevimli (!) ve aynı ölçüde aşağılayıcı cümleyi kurarken ne düşünüyordu bilinmez, fakat eminim stallone ile onun baygın öküz bakışıyla oynadığı filmler aracılığıyla tanışmış bir kuşak, aktörün bu filmde de niro'sundan, keitel'ına bir bar dolusu sağlam oyuncu karşısında gösterdiği performansı şaşkınlıkla karşılamıştır. gerçi film hakkında, stallone'un diğer aktörler karşısında -zaten- ezildiği için filmin ezik karakterini canlandırmakta zorlanmadığı eleştirileri getirilmiş olsa da bu tür değerlendirmeleri göz ardı etmek adil olur. adamcağız ömrü hayatında bir kez yakalayabileceği bir fırsatı (oyunculuk açısından, yoksa kazandığı para itibarıyla "benim" diyen pek çok aktörü suya götürür, susuz getirir) açık biçimde iyi kullanmıştır.
  
  belki sinemalarda oynadıkları dönemler yakın olduğu için fargo ile kıyaslanan filmi, her nedense ondan daha çok severim. de niro takıntım olabilir sebebi.