• baş rolünde pam grier'ın oynadığı, mafya babaları tarafından uyuşturucu bağımlısı haline getirilen bir kızın intikamınının alınmasını anlatan, müzikleri izlediğimiz bir çok türk filmindeki müziklerin kaynağı olan 1973 yapımı film. (alengirli sahnelerde çalar misal) esas kadınımız türk filmlerindeki nuri alço ve tecavüzcü coşkun'un yabancı versiyonları olan pis uyuşturucu mafya babalarını tek tek öldürmeye yemin etmiştir ve olaylar gelişir.
  • tam bir quentin tarantino filmi. tabi onun filmi değil ama tarantino'yu besleyen filmlerden biri olduğu kesin. zaten jackie brown'da da pam grier'ı oynatmasından ona olan düşkünlüğü anlaşılıyor. pam grier'ın da foxy brown'la birlikte '70'lerdeki en iyi iki filminden biridir deniliyor. diğerlerini izlemedim. ayrıca filmin türü blaxploitation diye geçiyor. yani blacks exploitation. yine yani; zenci istismarı. filmde beyaz insan görmek neredeyse imkansız. yan rollerde ya da figüran olarak ara ara görebiliyoruz. ve tabi kötü adam rollerinde. garip bir şekilde pam grier'ın '70'lerde oynadığı bir çok filmde bu böyledir.
  • yönetmenliğini jack hill'in yaptığı, blaxploitation'ın tanımını doldurduğu ve öncü örneklerinden birisi olduğu için kült olarak gösterilen 1973 yapımı film. pam grier'a ilk kadın aksiyon yıldızı ünvanını kazandırmış ayrıca roy ayers tarafından bestelenen soundtrack'i uzun süre jazz listelerinde üst sıralarda yer almıştır. kısacası birçok ilki gerçekleştirmiş olmasına rağmen pek ön planda kalamamış talihsiz bir filmdir, diğer bir talihsizliği ise türkiye'de belalı dilber ismiyle gösterime girmesi herhalde.
  • kadıköy'de yeni açılmış olan kahveci. bütün kahve ve kek çeşitleri 4,90 veya 6,90 tl. sıcak içecekleri daha lezzetli. yağsız süt seçeneği için de ek ücret alınması çok komik ve mantıksız..
  • ekrem çoşkun ve köfteci yusuf'un kahvedeki muadili.
  • filtre kahveleri etiyopya. içimi gayet güzel kahveleri var.

    edit: artık o kadar da iyi değil ama yine de fiyat performans. ben kadıköy'deki ilk şubesinde düzenli olarak içiyordum, harikaydı. tabii ki müşteri çekmek için ilk zamanlar daha kalitelilerdi ve sonradan biraz bozdular.
  • kadıköy çarşıda coffy corner ismi ile hizmet veren küçük kahve dükkanıdır. mühürdar caddesi’ndedir. kahvelerini gayet başarılı bulmaktayım.
  • domino's pizza türkiye tarafından geliştirildiğini duyduğum ve muhtemelen yakın zamanda tüm türkiye'de şubelerini göreceğimiz yüzde yüz yerli yeni kahve markası.
  • kahvelerinin tadı fena değil. fiyatlarsa biraz şaşırtmacalı. bir bardak kahve rakiplerine göre daha ucuz gözükebilir. ancak içtiğiniz kahve starbucks küçük (tall) boyutundan %33 daha az. yani bir coffy bardağı kahve, sağlam içiciler için baya küçük.
  • bugün madem her yerde kötü pahalı kahve var, ucuz kahve içeyim bari deyip bağdat caddesindeki şubesinden americano aldım. kahve var içinde inanıyorum ama o kadar eser miktarda idi ki ara ara kendimden şüphe ettim. normalde americanoya iki shot espresso atılması gerekiyor, zannedersem tek shot vardı.
    bir daha deneyeceğimi sanmıyorum. yollarında başarılar dilerim.
hesabın var mı? giriş yap