• (bkz: yurttas kane)
  • sinema tarihinin en iyi 10 filmi arasinda sayilan film. (bkz: top 10cu zihniyet)
  • süper filmdir.. bir cok yeni teknik ilk olarak yurttas kane de kulanılmıstır, bu yüzden sinema tarihinden anlayan biriyle seyredilmesi tavsiye edilir..
  • orson welles in doruk noktasina ciktigi film
  • ilk çiktiginda tanitimi fiyaskoyla sonuçlanmis, ticari olarak basarisizliga ugramistir. oscar'a dokuz dalda aday olmus, yalnizca en iyi ozgun senaryo dalinda ödül alabilmistir (vadim o kadar yesildi ki tüm parsayi toplamistir o yil). orson welles'in söhreti de bu filmden sonra tepetaklak olmustur. bunun sebebi de kane'in hikayesinin o zamanin medya patronu william randolph hearst'ün hayatina dayanmasi, ve hearst'ün tabii bundan hoslanmayip filmin dagitimini her sekilde engellemeye çalismasidir.
    o dönemin amerikan popüler kültürünü ne de güzel irdeler...
    filmin en akilda kalici, en etkileyici sahnelerinden birinde kane'in isletme müdürü, olayi arastiran genç muhabire ta 1896'da jersey feribotunda gördügü beyaz kiyafetli bir kizdan bahseder ve söyle der: "i only saw her for one second and she didn't see me at all - but i'll bet a month hasn't gone by since that i haven't thought of that girl".
    safi histir. hepimizin hayatinda böyle bir kere görüp de unutamadigi birileri yok mudur acaba, sorarim size.
    (pumuckl'a tesekkurlerle)
  • orson welles batmak uzere oldugunu bildigi bir medya devinin gider ayak kicina tekme atarak
    "boyle devlere kafa tutan acar biriyim!" hissiyati yaratmistir.filmin akisini gidisini durdurmak isteyen, ve can derdine dusmese durdurabilecek olan hearst bu filmde alenen samar oglani olmustur.hayati, sirazesi hepten kaymistir.
    adamin birinin vakti zamaninda dedigi gibi
    "i was kicking reagan while he was up, i see no reason not to do so when he's down" dusturu etkili olmustur.
    ayrica filmde super bi senarist ve zamaninin en iyi goruntu yonetmeniyle calismis, onlari kreditlerden silmis kendini on plana cikartmistir(belki de bu sebepten isimlerini bilemeyeiz layigiyla)
    akilli zeki adamdir orson welles bu cins kurnazliklari coktur.
    a touch of evilda yine buna benzer sekilde,
    "ay ay ay orson sicti film zamaninda cikamayacak 10 gun gerideyiz" serzenislerine kis kis gulmus, yaptigi bi iki atraksiyonla bi anda 20 gun ileri tasimistir filmi.
    dahiyim ben hissiyatini kemiklerine kadar ozumsemis birisi olarak bunlari yapmasi kimseyi sasirtmamalidir.
  • film teknolojisinin gelismisligiyle kendini one cikarmayi bildigi gibi, kendince bir anlatim gelistirmis, film geneline sahane yaymistir.misal genc hearst(ya da kane) wide angle lens ile picture framede fildir fildir donup klasik hollywood triple isiklandirmasi alan (burun altinda bir golge cikarttirmali) bir insan iken, buyuyup igrenclestikce goz bebekleri bile gorunmeyen backlight ve under light alip duran acaip bir insana donusmustur.bazi sahnelerde golgesi uzadikca uzamis, long shotlarla, hareketlerine bir yavaslik bir ahestelik getirilmistir.
    ayrica flashbackler, flashforwardlar etkili kullanilmis montaj yerinde kullanilarak sahane bir zaman atlamasi sahnesi kullanilmistir(yemek masasi sahnesinde arkada buyuyup ortaligi cangil a ceviren sarmasiklar vesaire)
  • bazi yazarlara gore de kane, hearst'e benzedigi kadar welles'in ta kendisine de benzer.
  • (bkz: rosebud)
  • kameranin iktidar sahibi kisileri alttan, onlarin karsilarinda ezilenleri de ustten cektigi film..
hesabın var mı? giriş yap