• (bkz: tahrik edici)
    (bkz: arzu)
    (bkz: turk pornosu)
  • karşıdaki insanın zihni ve bedeni üzerinde mutlak hakimiyet kurmak için duyulan arzudan ibarettir.
  • cinsel arzu da öteki arzular gibi bulaşıcıdır.
    rene girard
  • (bkz: tensel figen)
  • "kriter buydu: cinsel arzu yükselmediğini görmek, bu tapınaklara* girmek için onay anlamına geliyordu. tüm bu çıplak heykeller tapınağın dışındadır, dış duvarlarda; içeride çıplak heykeller yoktur." osho provokatör mistik

    "aşka kafamızı takmak zorunda kalmasak cinsel arzu çok daha kolay olurdu. evlilik çok daha dürüst olurdu; belki de, aşkın kaşıntılarını çekmesek, gelişini heyecanla beklemesek, gidişinden korkmasak, aşk daha kalıcı olurdu." julian barnes - a history of the world in 10 1/2 chapters

    (bkz: arzu/@ibisile)
  • insan zihni uyaranlara tepki verir.
    bu uyaranlar içinde en büyük, en güçlü ve en zorlayıcı olanı da cinsel arzudur. doğuştan gelir ve doğaldır.
    bu arzu bastırılamaz ve yok edilemez, zaten böyle yapılmamalı; insan bedenini, zihnini ve ruhunu zenginleştiren ifade şekliyle çıkış yolu sağlanmalıdır ki, yaratıcı bir tür çabaya dönüştürülmezse daha değersiz bir çıkış yolu bulacaktır ve kişinin dış etkenler tarafından kontrol edilmesini de kolaylaştıracaktır..

    şöyle ki, insanların bilinçdışı içgüdüsel arzuları harakete geçirilip, kitlelerin bu arzuları tüketim ürünleriyle tatmin edilirse bu onlardaki irrasyonel güçleri rahatlıkla yönlendirmenin yolunu açar ve bu da insanların en derin arzularına, en derin korkularına dalıp onları yönetici sınıfının amaçları doğrultusunda kullanılmasının yolunu açar.

    bunun en basit örneği şudur; ordular saldırganlığı körüklemek için dürtülerden yararlanır. ordu cinsel dürtüleri tavan yapmış genc erkekleri toplar. askerlerin cinsel ilşkiye girerek tüm o basıncı azaltma fırsatlarını sınırlayarak gerilimi içlerinde birikmesine neden olur. daha sonra bu birikmiş basıncı yeniden yönlendirir ve bu basıncın askerî saldırganlık olarak dışavurumunu saglar.

    insanların birçoğu cinsel dürtünün salt fiziksel yanından çok daha önemli başka olasılıkları da olduğunu çoğu kez öğrenemez, büyük cinsel arzuları nedeniyle bu gücü yanlış anlayarak, daha aşağılara, hayvanların statüsüne indirirler.

    cinsellik konusu insanların büyük çoğunluğunun bağışlanamaz bir biçimde cahil göründüğü de bir konudur. milyonlarca insan, bu aydınlanma cağında bile, yuksek düzeyde cinsel arzuya sahip olmanın bir lanet olduğu yanlış inancıyla aşağılık kompleksi geliştirmektedir. (cinsel enerjinin erdemiyle ilgili bu ifadeler ahlaksızlığın mazur gösterilmesi şeklinde de yorumlamamalıdır.)

    cinsel heyecan zekice ve dikkatli kullanıldığı takdirde bir erdemdir. bedeni ve zihni zenginleştirmek yerine bozacak ölçüde yanlış kullanılabilir ve kullanılmaktadır da.

    şöyle ki, her zekı insan alkollü içecekler ve uyuşturucuyla uyarılmanın yıkıcı olduğunu bilir. ancak seksin aşırı kullanımının, uyuşturucu ya da alkol gibi yaratıcı çabayı yıkıcı ve zararlı bir alışkanlık haline getirebileceğini çok az insan bilir.
    seks düşkünü bir erkek uyuşturucu düşkünü bir erkekten çok farklı değildir. her ikisi de mantık ve irade gücü becerileri üzerindeki kontrolünü kaybetmiştir. cinsel heyecanlarını kontrol edip, aşk ve seks heyecanını uyumlu hale getirerek yaratıcı enerjiye dönüştürebilen insanlar kendilerini dâhi statüsüne bile yükseltebilirler. tarih sayfaları bu insanların kayıtları ile doludur.

    seks tek başına harekete geçiren kuvvetli bir dürtüdür; ancak gücü kasırgaya benzer, sıklıkla kontrol edilemez olur; ama cinsel heyecana aşk duygusu karışmaya başladığında amaca yönelik davranışların sakinleşmesi, dengenin sağlanması ve yargıların yerinde olması sonucunu verir.
    aşk manevi, cinsellik ise biyolojik bir olgudur.

    erkeklerin en büyük ateşleyici gücü bir kadını mennun etme arzusudur.. kadını mennun etme arzusuyla harekete geçip yalnızca cinsel heyecana dayanan bir erkek büyük bir başarı elde etme kapasitesine sahip olabilir ki, genellikle öyledir; ama hareketleri alt-üst olmuş, bozulmuş ve tamamen yıkıcı hal almıştır.
    ( napoleon bonaparte, ilk karısı josephine'den ilham alırken karşı konulamaz ve mağlup edilemezdi; ama onu bir kenara bıraktıktan sonra gerilemeye başladı. yenilgisi ve st.helena sürgünü birbirinden çok uzak değildi. )

    sadece cinsel guduye dayanarak bir kadını mennun etme arzusuyla harekette geçen bir erkek hırsızlık yapabilir, aldatabilir, hatta cinayet bile işleyebilir. ne var ki, aşk duygusu cinsel heyecanla birleştiğinde aynı erkek hareketlerini daha fazla mantık, denge ve makul düşünceyle yönlendirecektir.

    erkekler, başka erkeklerle mücadele ederken yıkılmaz irade güçleriyle birer dev olabileler; ama aşık oldukları kadın tarafından kolayca idare edilirler, ancak bunun böyle olduğunu da kabul etmezler, çünkü türlerin en güçlüsü ola-rak tanınmak, erkeğin yapısında vardır.

    aşk romantizim ve seks üçlüsü bir araya geldiklerinde ve doğru yönlendirildiklerinde insanı büyük başarılara götürebilecek heyecanlardır ve aşk yoluyla büyük başarılara ulaşmak için uyarilamayan kişiler için de umut yoktur, hayattaymış gibi görünseler de aslında ölüdürler ve bu itici güçten yoksun olan hiçbir büyük lider, dâhi ya da sanatçı da bulamazsınız.

    bu paylaşım; düşün ve bil,* kitle psikolojisi ve ego analizi * ve homo deus* adlı kitaplardan derlenmiştir.
  • --- alıntı ---

    ne var ki zihnimiz ve cinselliğimiz, modern çağa göre rasyonel olarak ayarlanmış değildir. tamamen burada ve şimdide yaşamayız. arzularımız, biri kişisel, biri de evrimsel olmak üzere iki adet geçmişe sahiptir.

    --- alıntı ---

    (bkz: hazzın bilimi) sf: 83
hesabın var mı? giriş yap