• osmanlı padişahlarından sultan abdülmecid'in 19’u erkek ve 18'i kız toplam 37 çocuğundan birisidir; 1843-1914 yılları arasında yaşamıştır.
    kardeşi ii.abdülhamit'in 1876'da tahta çıktığında adına satın aldığı kandilli'de iskele yanındaki sahil sarayı'nda ve daha sonra evlenerek göztepe ve erenköy'de yaşamıştır. kandilli'deki bu sahil sarayının üst tarafında bulunan ve saraya ait olan koru da halen cemile sultan'ın adıyla anılmaktadır.(bkz: cemile sultan korusu)
    cemile sultan'ın kızkardeşlerinden mevhibe hanım ise bilinen kocasını aldatan ilk osmanlı kadını ve kocasından ayrıldıktan sonra osmanlı bankası'nda telefon memureliği yaparak da ilk kendi parasını kazanan osmanlı prensesi olarak kayıtlara ve tarihe geçmiştir.
  • ulan hikayeye bak; ingiliz gazeteleri yazıyor: -- bizim cemile katilmiş! (ingiltere’de gazeteler teker teker, arşivlerini internete koyuyor. bu dijital arşivler, sadece kendi tarihlerinden değil, osmalı tarihinden ilginç izler taşıyor. 145 yıl önce londra sokaklarında satılan penny ıllustrated gazetesinde olduğu gibi... gazetenin 10 aralık 1894 günkü sayısında çıkan ve “istanbul’da dilden dile dolaşan bir olay” denilen haberde sultan abdülmecit’in kızı cemile sultan’ın, kocası mahmut celalettin paşa’nın kendisini aldattığından şüphelendiği bir genç bir hizmetçi kızı öldürttüğü öne sürülüyor. gazete “bize bu haberi anlatan kaynağımız sağlam olmasa biz bile bu habere inanmazdık” dediği haberi “kıskanç sultan ve kurbanları” başlığıyla vermiş.)
    haber ise şöyle:
    “sesi bülbülden de tatlı, kendisi bahar aylarında kırlardaki çiçeklerden bile güzel, cemile eski sultan abdülmecid’in kızıydı. bu dünyada yirmi iki yaz ve kış geçirmiş kız kardeşleri fatma ve rafia’nın en güzelleriydi. babasının tek bir dileği vardı, o da kullarını mutlu etmek. böylece, üç kızını da üç paşayla evlendirdi. genç ve güzel cemile, mahmut celalettin ile evlendirildi. kendisini her fırsatta kocasından üstün gören ve bunu hal ve tavırlarıyla belli eden cemile, kocasına onun kendi ayarı olmadığını göstermek istercesine, yüz vermiyordu. böyle bir olay ingiltere’de hiç olmazdı. ingiliz kadınlar, böyle durumda hemen boşanma mahkemesi’ne başvururdu.
    bir sultan ile evli olmasına ve hayli zengin olmasına rağmen mutsuz olan mahmut celalettin, kendi hayatından sıkılmışa benziyordu. söylenenlere göre, çok eşlilik kültüründen gelen ve muhafazakar bir kafa yapısına sahip olan mahmut celalettin, mutluluğu cemile’yi çileden çıkaran bir şeyde buldu. nasıl ki kendi halinde bir göl, aniden esen rüzgarla köpürür, cemile’nin kıskançlığı da ruhunu işte böyle rahatsız etti. öfkesini ve rahatsızlığını içinde saklayamıyordu. bunun aksine, mahmut celalettin’in göz koyduğundan şüphelendiği kadını, bir çırpıda ortadan kaldırdı. sultan, akıl için hiç kimseye danışmadı. evindeki çalışanlardan birini, ona bir balta verip ve ne yapacağını söyleyerek evden gönderdi. zavallı rakibinin işi bittiğinde, öfkesini kocasına çevirdi.
    mahmut celalettin, içeri girdi. cemile, akşam yemeğini hazırlattı ve kocasına yemeğini yemesini söyledi. şerbetini yudumlarken, mahmut celalettin’in önüne gelen ve üzerinde örtü olan tepsiyi gösterdi ve kocasına “örtüyü aç” dedi. şaşıran koca, örtüyü açtı ve genç hizmetçi kızın kellesiyle karşılaştı.
    http://www.milliyet.com.tr/…009/1111888/default.htm
hesabın var mı? giriş yap