*

  • ölümüyle - ne kadar acı da olsa - insanlığa çok şey katmış bir kişi. 1880'de doğan casagemas, katalan bir ressamdır, fakat günümüze kadar bilinen resimleri, onun yaptıkları olamamıştır.

    gençliğinde* barcelona'nın o zamanlar pek turistik olmasa da sanatçı çevrelerinin rağbet ettiği els quatre gats barına takılmayı çok sever casagemas. bir gün burada genç ama gelecek vaad eden bir ressamla tanışır, dost olur. hatta, bir süre aynı daireyi paylaşırlar. "sanat şehri" olarak ününü çok işittikleri paris'e birlikte giderler. fakat hayat casagemas'ın yüzüne gülmez. nedendir bilinmez, o kadar umutlarla gittiği paris'te hayata kendi isteğiyle veda ettiğinde, henüz 21 yaşındadır. 1901 yılında paris'te intihar eden genç ressamın yaşamı burada son bulur, ama gerçek hikayesi belki de bundan sonra başlar.

    casagemas'ın ölümünde, en yakın dostu yanında değil, uzakta, doğduğu yer olan madrid'dedir. haberi aldığında o kadar sarsılır, o kadar üzülür ki, adeta bütün dünyası değişir, o güne değin yapmadığı türde bir tablo yapar: casagemas'ın ölümü. yatakta yatan casagemas profilden resmedilmiştir, yüzü koyu mavidir. hatta bütün tablo mavidir, yalnızca bir mum, renk renk ışıklarla tablonun geri kalanını aydınlatır. işte bu mavi, o zamanki genç ressamın bir dönemine damgasını vuracak, belki de daha sonraları duygu dünyasını şekillendirecek renktir. öyle ki, hayatının kadınları ile tanışana kadar tablolarında mavi tonlarından başka renk kullanmayacaktır.

    casagemas'ın ölümü tablosunu, casagemas'ın toprağa verilişi izler. fakat ressamın bu dönemde yaptığı tabloların kuşkusuz en ilginci olan hayat, başka bir önem taşır. adıyla tezat oluşturacak şekilde hüzünlü bu tablonun baş kahramanı, yine casagemas'tır.

    casagemas, ölümüyle yeniden doğmuş, arkadaşının benliğinde yeni bir yaşama kavuşmuştur bir şekilde. pablo picasso'nun arkadaşı iken, pablo picasso olmuş, onun her tablosunda, her fırça darbesinde kendinden bir parçayı tuale aktarmıştır...
  • picasso nun els quatre gats da tanistigi carlos, varsil bir ailenin uyusturucu bağimlisi oğluydu ve kolali yakalari ile kendini chopin e benzetmeye çalışan züppe biri idi. ailesinin verdigi la rampla daki dairesini, studyoya çevirmişti. her pazar tüm arkadaslarini burada toplar, bol alkol ve uyuşturuculu bu partilerde ama, picasso icin flambe edilen cognac, seker, karanfil, ve vanilyaya eklenen çok koyu bir kahveden olusan özel bir kahve yapardı. daha sonra ugruna 17 subat 1901 de intihar edeceği germaine le evlenecek, ve picasso nun en iyi arkadaslarindan biri olacak ramon pichot da enistesi eduard marquina nın sayesinde geldigi bu evde picasso ile tanışmıştır.
hesabın var mı? giriş yap