• tarihin gördüğü nadir psikopatlardan biridir. bu roma imparatoru, iskenderiyeliler kendisi hakkında şakalar yapıyor, alay ediyorlar diye çok kızmış. iskenderiyeyi ziyaret etmeye karar vermiş. şehirdekiler doğal olarak görkemli bir karşılama tertip etmişler. caracalla, şehre gelince, genç erkekleri seçmeler var diyerek bir meydana toplanmaya çağırmış. diğer erkekler de gelmiş tabi. carcalla, onların arasına girip, bire bir sohbet etmiş, hal hatır sormuş. nasıl bir sevgi seli, nasıl bir samimiyet. halk ve yönetici yan yana, can cana. inanılmaz bir soğukkanlılık. oysa askerlerin meydanın etrafını tamamen sarması için oyalanmaktan başka bir amacı yok. nihayet askerler hazır olunca, carcalla kalabalıktan çıkıyor ve emriyle harekete geçen askerler meçhur iskenderiye katliamını yapıyor. deniz kırmızı, sokaklar kırmızı. kaynaklarda 20binden fazla kişinin öldürüldüğü yazılıyor.

    caracalla'nın sonuna gelince. bu psikopatı da en yakınındaki adamları organize bir suikastle öldürüyor. hem de bir yolculuk sırasında, çişini yaparken. ne kadar da ironik.

    not : caracalla'nın, kardeşini öldürttükten sonra, iskenderiye'de kendisi ile ilgili, onu kardeşini ile kıyaslayan, onunla alay eden söylemlere çok kızdığı söyleniyor.
  • adıyaman'da annesi, erkek kardeşi ve babası imparator severus hatırasına yapılmış cendere köprüsünün bir sütununu tahta çıkınca kardeşini öldürttükten sonra kaldırtan roma imparatoru. askerlerini halkından üstün tutması, iskenderiye katliamı ve despot yönetimiyle bilinen zalim bir hükümdar.
  • hukuk fakültesine yeni başlayan öğrencilerin sıklıkla duyduğu isimdir.

    caracalla fermanı ile hukukun yeknesaklaştırılmasına katkıda bulunmuştur.
  • babası imparator severus'tu. ismi ilk önce annesinin babasının adı olan bassianis'du. daha sonra antoninus adı aldı. ölümünden sonra ise kendisine kızgın halk, tarantus ( bir gladyatörün adı) ve caracalla ( bir galya giysisi) ismini taktılar. kardeşi ise geta idi. kardeşiyle küçüklüğünden beri anlaşamıyordu. birbirlerini sevmezler ve nefret ederlerdi. babaları da bu durumun farkındaydı ve hem imparatorluğun hem oğullarının geleceğinden endişe duyuyordu. kral serverus altmışlı yaşlarında ölümü beklerken, oğlu caracalla ona karşı bir başkaldırı düzenledi. başkaldırı başarısız olmuştu. ancak kral oğlunu cezalandıramadı ve onu affetti. imparator serverus ( sanırım şimdiki ingiltere'de) york şehrinde hayata gözlerini yumdu. ölmeden önce imparatorluğun iki oğlu arasında bölüşülmesini vasiyet etti. ona saygı duyan askerler bu emre uydular ve bu planı iki kardeşe ve annelerine söylediler. bu plana göre caracalla roma'da kalacak ve avrupa ile batı afrika'yı yönetecekti, kardeşi geta'ya ise mısır ve asya kalacaktı ve istediği yeri başkent yapabilecekti. ama bu plan anneleri imparatoriçe julia tarafından bozuldu. çünkü böyle bir şeyin iç savaş çıkaracağından korkuyordu. eğer topraklar bu durumda ikiye ayrılmış olsaydı avrupa'daki hükümdar asya'daki hükümdarı kolayca alt edebilirdi.
    caracalla bir plan hazırladı. annesine kardeşiyle barış yoluna gitmek istediğini iletti. ve imparatoriçe'nin saraydaki dairesinde görüşme yapılmasını istedi. görüşmeler yapıldığı bir sırada caracalla'nın gizlediği askerler meydana çıktı ve geta'nın üstüne saldırdılar. anne julia oğlunu kurtarmak istediyse de başarılı olamadı ve geta orada katledildi. caracalla kardeşi geta'yı öldürdüğü kılıcını serapis tapınağına bağışladı. caracalla bu kılıçla çok kez övünmüştür.
    caracalla, bu olaydan sonra kabuslar görmeye başlamıştı. rüyasında sürekli babasını ve kardeşini görüyordu. bu olayı unutmak için çok şey denedi şenlikler düzenledi ve para saçtı. ama bu lekeden kurtulamıyordu. saray'da ise büyük bir üzüntü hakimdi. saraydaki çoğu kişi genç geta için gözyaşı döküyordu. caracalla saraydaki herkesi tehdit etti ve ağlamayı yasakladı. ancak bu uyarıyı dinlemeyenmarcus aurelius'un en küçük kızı olan fadilla caracalla'nın emriyle öldürüldü.
    caracalla, ilk önce geta'nın tüm arkadaşlarını ve taraftarlarına ölüm fermanı çıkardı. geçmişte geta'ya en ufak bir destek veren kimler varsa öldürülüyordı. ülkenin dört bir tarafında kıyımlar yapılıyor ve tüm geta destekçileri öldürülüyordu. caracalla, geta ismini yasaklamış ve bu ismi kullanan olursa ölümle cezalandırılacağının emrini vermişti. kendisine karşı en ufak bir saygısızlık hissettiğinde, karşısındakini cezalandırıyordu.
    bu acımasız imparator belki de en büyük katliamını mısır'da iskenderiye de yaptı. iskenderiye halkının tümünü ölüme mahkum etti. serapis tapınağında binlerce insanın öldürmesi emrini vermiş ve bu katliamları seyretmiştir. öldürülen çoğu kişi suçsuz ve masum kişilerdi. caracalla, senatoya gönderdiği yazıda, bu kentteki öldürülenler gibi kaçanların da aynı cezaya değer olduğunu bildirmiştir.
    caracalla, özellikle askerlere çok yüklü maaşlar vermiştir. o'na göre önemli olan askerlerin güvenini almaktı, halkın pek önemi yoktu. askerlere verilen yüksek maaşların bedeli halktan çıkmıştır. halk giderek yoksul duruma düşüyordu. kısaca yüksek maaş alan askerler zevk ve sefaya dalarken halkta yoksul düşmüştü, ülke ekonomik olarak bir çöküntü içindeydi.
    imparatorluğu böylesine kötü , keyfince ve kan dökücülükle yöneten her imparator gibi caracalla'nın sonu da yaklaşıyordu. kendisinden sonra tahta çıkacak olan macrinus bir plan yaptı ve imparatoru öldürmesi için subay olan martialis'i görevlendirdi. imparator, hacı olmak edessa'ya şimdiki urfa'ya doğru gidiyordu. yolda mola verdiler, tam da bu sırada martialis imparatoru arkasından hançerledi. daha sonra martalis'te kaçmaya vakit bulamadan okla öldürüldü.

    kendisinden önce gelen serverus (bkz: #137292493)

    kendisinden sonra gelen macrinus (bkz: #137298291)
  • (bkz: caracal)
hesabın var mı? giriş yap