• buluşmak için kullanılan, tarafların cep telefonu gibi mobil iletişim cihazı sahibi olmadığı durumlarda buluşma zamanıyla birlikte önem arz eden iki şeyden biri. genellikle "sen söyle nerde buluşalım" sorusunu ilk soran tayin etme sıkıntısından kurtulmuş olur.

    shitlist'imizdeki yerlerden (feza, galaksi, gezegen, ülke, il, ilçe, bucak, köy, ev olabilir bunlar) biri önerildiğinde sen kendi kendine buluş ben hiç tutmayayım da denebilir.

    (ara: buluşma yerleri)
  • genel buluşma yerlerinin (istanbul için örnek verirsek "boğada birde", "iskelede oniki onbeşte", "akemenin önünde" gibi) dışında olmadığı sürece stres yaratan, "aha şu arkası dönük kişi midir acep beni bekleyen" tandansına gark eden, keyif kaçıran yerlerdir. oysa ki desen, spesifik olsan "kadıköyde ptt'nin orada bir tane pul otomatı var para atınca pul veriyor onu arkana aldığın zaman sağ olarak nitelendireceğin tarafında dur o makinanın. yani sen dururken makina senin solunda olsun tamam mı bitbitim?" desen, kalır mı sorun? kalmaz elbette, istersen ortalıkta sekizbinbeşyüz kişi olsun ne fark eder sen spesifik olmuşsun, bulamıyorsa onun eşekliğidir, zaten hayatında öyle bir insanın bulunması yanlıştır, salla gitsin.
  • artık cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla önemini kaybetmiş yerler. eskiden akm'in önünde 11:30'da buluşalım denirken artık giderek yaygınlaşan "taksime vardığında cepten ara, ikimize yakın bir yerde buluşmak için konuşuruz" şeklinde buluşulabilmektedir

    (bkz: istanbulda buluşma yerleri)
  • her fantastik sitenin kendini sandığı şey. örnek;
    gençliğin buluşma yeri, bahtsız bedeviyle kutup ayısının buluşma yeri, kadınların buluşma yeri, kaliteli müzik severlerin buluşma yeri..
    (bkz: ebeh)
  • (bkz: baslama yeri)
  • bursa'da en meşhuru kafkas'ın önüdür. hatta matine matine gelenleri seyredebilirsiniz. mesela 12.20 gibi geçerseniz 12.30 için buluşma sözü vermiş çiftlerden birini beklerken görüp "aha yarım matinesi gelmiş" diye eğlenebilirsiniz bu yerlerde.
  • cok bilindik yerler secildiginde kalabaligin insani rahatsiz ettigi, bilinmeyen bir nokta tercihinde ise bulusulacak kisiye yol tarifi gibi iki ayri acmazi bunyesinde eriten, ara sicaklarda opusme veren aktivite.
  • louis macneice'nin bir şiiri:

    zaman yoktu, zaman başka yerdeydi,
    iki bardak, iki iskemle vardı,
    iki insan, nabızları aynıydı,
    (yürüyen merdiveni durdurmuşlardı):
    zaman yoktu, zaman başka yerdeydi.

    ne yüksekteydiler, ne derinlerde
    berrak esmer dereyi bir zaman dinlediler,
    sonra hala o sesin duyulduğu yerde
    bir kır kahvesi buldular, oturdular
    ama ne yüksekteydiler, ne derinlerde.

    havada bir çan sesi sallandı durdu
    öyle bir huzurla susmuş,
    iki vuruş arasında bir çiçek oldu,
    tunçtan bir keis, demir bir sesmiş,
    havada bir çan sesi sallandı durdu.

    fincanlar tabaklar arasında
    kum denizleri vardı, develer geçti,
    çöl onlarındı, yıldızında hurmasında
    iki insan birbirini paylaştı,
    fincanlar tabaklar arasında.

    zaman yoktu, zaman başka yerdeydi,
    garson görünmedi, saat unuttu onları,
    radyonun çaldığı valslar o pınar değil miydi
    demin kayaların içinde duydukları?
    zaman yoktu, zaman başka yerdeydi.

    ince parmakları külünü silkti
    tropik ağaçlarda biten korların,
    kimin umurunda dünya, tomruklar kaça çıktı
    onlar sahibiyken bu uçsuz ormanların,
    uzun parmakları külünü silkti.

    tanrı yahut ne demekse o
    büyüktür ki zamanı durdurur böyle,
    kalplerin anladığı duyduğu
    gerçek olur vücudun huzuruyla,
    tanrı yahut ne demekse o.

    zaman yoktu, sevgili buradaydı,
    yaşamak değildi daha önceki,
    çan sesi susmuştu, ses havadaydı,
    her yeri bir ışık ısıtmış, çünkü
    zaman yoktu, sevgili buradaydı.

    (türkçesi: cavit erginsoy)
  • (bkz: kuğulu park)
hesabın var mı? giriş yap