bullets over broadway
-
"broadway'de kursunlar".. woody allen'in radio days benzeri, zengin monulu gecmis zaman olur ki filmlerinden.. 94 yapimi.. pek ragbet edilmeyen, idealist bir oyun yazarinin sonunda oyununu sahneye koyacak birini bulmasi, oyuncu secimi, sahnelemesi, donemin gangsta alemi vb..
bu sefer kendisi oynamamis, basrolu john cusack'a teslim etmis st. allen.. ama en siradisi durumlardaki akil almaz serinligi, en olagan durumlarda da tepetaklak bakisi yine pek eglenceli.. -
(bkz: broadway de kursunlar)
-
tüm klasik bir woody allen filmleri gibi new york ta geçen film. ama 1920 lerin new york unda.
-
bunu alan şunu da aldı; (bkz: ed wood)
-
20 lerin sonunda gecen enfes tatli bir woody allen filmi.. mafya, sikik entelektüel, aptal kadın gibi steryotipler bulundursa da konunun gidişati, kendini bir şekilde sanatin da üstünde gören, sanatini yaparken halktan kopan, bir sekilde lacanla yatip, marx ile kalkip, kuranyi (hell yeah) nin kuramlarini irdeleyen bireylerin bir sekilde digerlerini hor gormesi, ama digerlerinin onlardan cok zeki olabilecegini tokat gibi anlamalari üzerine eşsiz bir filmdir bence..
bir de farkettigim bir nokta, türk entelektüelleri, woody allen için ölüp bitenleri genelde festival insanciklari kivamindalar.. festivalde gosterilmiyorsa bi filmi woody allen in ilgilenmiyorlar o filmle ne kadar güzel olursa olsun, tonla yazi yazmiyorlar, cenenelerini yormuyorlar, zira onlar entelektüel insanlar, festivalci insanlar, ne diye festivalde olmayan bir filme vakit ayrilsin ki? onlar kendi ahlak kuramlarini yaratan über sanatcilar... (bkz: hollywood ending) -
bir devri kapayan film. bundan sonra woody allen gecmis nostaljisini sweet and lowdown haricinde bi kenara birakti. bosanmaydi, skandaldi, pedofili davalariydi, velayet durusmalariydi derken genelde eski i$lerini aratan bir dizi new york filmi yapti. bu yasananlarin bir nebze ozetini gectigi ve kendi ozelestrisini yapip gunah cikarttigi en otobiyografik filmi sayilabilecek deconstructing harry bunlarin icinden siyrilan bir is oldu. arada izleyicilerini bi iki defa hollywood'un sahne arkasina da tasidi. ozellikle sweet and lowdown sonrasi filmleri sevenlerini baya hayalkirikligina ugratti. fakat nihayet manhattan'dan ve hatta amerika'dan adamakilli cikip avrupa'ya kamerayi cevirince yeniden yukselise gecti. 10 yasindan beri babalik yaptigi soon-yi ile evlenmesinden haberi olmayan onyargisiz yeniyetme seyircilerin gelmesi de bu basariya yardimci oldu
-
barton fink'in ardılı, köyden indim şehre/büyük kent yutar adamı, yutar temalı idealist, yahudi ve elbet gözlüklü yazarın başından geçen ''acı-tatlı olayları'' anlatıyor. (kanal d film kulübü iftiharla tamlama yazar)
spoiler şeysi;
başrolünde dianne wiest oynuyor filmin. john cusack'ın oyunu birlikte yazdığı, hatta oyunun asıl sahibi chazz palminteri gebereyazarken cusack'a ne diyor? dianne'nin oynadığı karaktere söle oyunun sonunda hamile olduğunu söylesin. aynı dianne wiest, hannah and her sisters filminin sonunda ne diyor? hamileyim diyor. işte baseline'a böyle de şık bi gönderme yapmış roger federer değiiill woody allen.` : match point'i de kazanır böylece` -
aşmış bi oyuncu kadrosu vardır:
- john cusack
- dianne wiest
- jim broadbent
- tracey ullman
- rob reiner
- mary-louise parker
- chazz palminteri
- jack warden
- jennifer tilly
- edie falco (pek konuşmaz gerçi)
- joe viterelli
- debi mazar
- tony sirico -
dianne wiestin canlandırdığı helen sinclair karakterinde fazlasıyla sunset boulevardın norma desmond havası seziliyor.
-
sunset boulvard'ın sıkmayan ve biraz güldüren hali. ama yine de çok iyi değil. woody allen kendisi oynayınca daha güzel ve samimi geliyor filmleri.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap