bula *
-
padişah fermanlarından. bulma, yaratma, ortaya çıkarma emri.
"hezarfen ahmet çelebi, semada süzülmeyi bula"
(bkz: yok böyle birşey) -
amca veya dayı karısı demekmiş. hangi yörede bilmiyorum.
-
nişanyan'a göre bulak eski türkçede pınar, yerden kaynayan su, kaynak anlamına geliyormuş. bulak, bulgak (kaynama, kaynaşma) sözcüğünden evrilmiş. bulgak eski türkçe bula* veya bulga (kaynamak) sözcüğünden türetilmiş.
(bkz: ala bula)
(bkz: bulamak/@ibisile), bulanık -
halk dilinde yenge.
-
rumcada (bkz: zade) anlamına gelen 'pulos'un (bkz: polos) dişil biçimi olup, türkçe ad verme geleneğinde 17. yy. ortalarına kadar aşağıdaki örneklerde olduğu üzere varlığını korumuştur.
efendibula
hatunbula
paşabula
kiçibula
şahbula
[kaynak: 15. ve 16. yy. tahrir defterleri ile 15.yy. - 16.yy. ve 17.yy. kadı sicilleri]
etimolojik bir bağlantı olarak denilebilir ki türkçe "ağa" ile rumca "pulos" sözcüklerinin birleşmesiyle "abla" sözcüğü türetilmiştir.
ağabula > abula > abla
düzeltme: yazım
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap