brahmanizm

• bu inanışa bağlı olan brahmanistler, yaşanan hayatın sonu olan ölüm olayı ile insan vücudunun parçalara ayrılıp dağıldığına, bitkilerin toprak vasıtasıyla insan vücudunun bir bölümünü bünyelerine kattıklarına ve onları yiyen hayvanların da bu sayede insan vücudunun bir kısmını içlerine aldıklarına inanırlar. bu yüzden sığırlar ve inekler özellikle kutsal sayılır.
  
  koyunlara neden itibar edilmediğiyse merak konusudur.
• söylentiye göre; kendilerinin toplumun ilk planında işgal ettikleri yeri haklı göstermek amacıyla brahmanlar tarafından yaklaşık olarak m.ö. ıı. yüzyıla doğru vedizm'den türetilen bi' din.
  anladığım kadarıyla; kast sistemine sözüm ona mantıksal dayanaklar ve reenkarnasyona övgülerle dolu...
• orta asya'dan hindistan'a milattan önce 2000'lerde göçen arilerin veda dinine dayanan, köken itibariyle hinduizm'in ilk biçimlerinden biri olan, veda metinleri ve brahman'ın yanısıra indra, agni, vayu gibi tanrılara tapmayı öğreti kabul eden inanış.
  
  rudra ve rudra'dan doğduğu sanılan şiva'nın, karşıt yıkıcı ve koruyu güçleri denetlediklerine inanılır.
• tek tanrıya inanıyorlar ancak tanrının yansımaları olabileceğini de göz ardı etmiyorlar. şeklen de olsa bedenen de olsa yakınlarında hissetmişlerdir yaratıcılarını kendi inanışlarında.
  hintliler güzel kafalı insanlar.
• insan bedenini yediği ve artık o insanın bir parçasını içinde taşıdığına olan inançtan dolayı kutsal sayılmaz inekler. krişna isimli tanrının, bilmem kaçıncı reenkarnesinde dünyaya inek olarak geldiğine olan inanç sebebiyle inekler kutsaldır. brahmanizm ve hinduizm'de kutsal olarak sayılan neredeyse her şey işte bu inanca dayanır.
  
  hem vahdet-i vücud,
  hem de teslis inancı vardır:
  1 olan tanrı, her şeydedir,
  her şey de 1 olan tanrıdadır;
  onun bu yetkinliği,
  değişimin özü ve yaratıcısı olması,
  krişna, vişnu, şiva olarak görünmesini,
  ve hatta bu şekilde varolmasını olağan kılar.
  
  tanrının yansıması diye bir şey yoktur;
  kaynak da materyal de odur,
  obje de subje de odur.
  yansıyan ne, yansıtan ne?
  bir ayna kendini yansıtabilir mi?
  tanrı hem inek, hem lotus çiçeği;
  yasımamış, yansıtmamış,
  direkt olmuş.
  
  kutsallık yüklemek, ilahi bir saygı biçimidir.
  brahmanlar, bir ineği veya maymunu ilahları kabul etmezler.
  insan insandır, bitki bitkidir, tanrı tanrıdır.
  her şeyin tek bir hamurdan çıkmış olması, o şeylerin son aşamadaki hallerini geçersiz kılmaz.
  glikozdur temelde;
  fakat meyve meyvedir, süt süttür, şeker şekerdir.
  
  edit: ve islam'da da gözden kaçan bir detay var; allah, ibrahim peygamber ile yanan bir çalılık olarak bizzat konuşmuştur. allah, çalılık olmuştur. krişna'nın bir inek olması gibi...
  
  (bkz: dualite)
• binlerce yıldır hindistan'da egemen olan brahmacılık, birçok özelliğinin yanı sıra, "başka dinlerden kişilere kapalı olması" bakımından da ilgi çekici bir dindir. gerçekten, "dinsel törenler" açısından, herhangi bir kişinin brahmacılığı benimsemesi ve hindu topluluğuna girmesi olanaksızdır.
  bu ayrıcalık yalnızca, brahmacı toplumu oluşturan birbirine kapalı dört kasttan birinde dogmuş (anası da babası da kasttan olmak koşuluyla) bireylere tanınır.
  brahmacı topluluk, tarih boyunca, büyük ya da küçük toplulukları içine alarak sürekli büyümüş,
  hindistan'ın bağımsızlığa kavuşmasından bu yana, kast ayrılıkları resmen ortadan kaldırılmıştır.
• hinduizmin en belirgin dinlerinden biridir.
• ___spoiler___
  
  toilet ek prem katha filminde görüldüğü kadarıyla, hindistan denince akla gelen ulu orta oraya buraya sıçan insanlar bu inanışa mensuplardır.
  
  ___spoiler___