• bir kısım öyküsü notos, kitaplık gibi dergilerde yayınlanmış, kendine özgü bir dili olan öykücü. öykülerinin tadı damağımda.
    yakında kitabı çıkar diye umuyorum..
  • ilk öykü kitabı öteki kışın kitabı alakarga yayınları tarafından basılmış öykücü..

    tanıtım yazısı şöyle

    öykü yolculuğumuzun geldiği noktada, kendi dilini ve oylumlu dünyasını yaratabilmiş genç bir yazar bora abdo.

    öykücülüğümüzün gelecekteki köşe taşlarından birisi olacak öteki kışın kitabı; bizi, insana yapılan yolculukta yepyeni duraklara götürüyor her öyküsüyle. dili bir araç olmaktan çıkarıp yazının odağına yerleştiriyor, bunu da kendine has, esine az rastlanır bir biçemle yapıyor. genç bir ustanın doğusunu ve yolculuğunun ilk adımlarını müjdeliyor, öteki kışın kitabı.

    "...bora abdo'nun dergilerde son bir yıl içinde yayımladıklarından sonra, tamamıyla kendine özgü bir dili olduğunu söyleyebiliriz."

    -semih gümüş-
  • öteki kışın kitabı adlı kitabıyla 2013 yunus nadi öykü ödülünü kazanan yazar.
  • bizi çağanoz diye biri öldürdü - beni unutma dörtlemesi ı öyküsüyle sait faik hikaye ödülü'nün bu seneki kazananı olmuştur.
  • 2015 sait faik hikâye armağanını kazanmıştır.
  • türkiye edebiyatın son yıllarda sayısını takip edemediğimiz öykücülerinin içinde sanırım en güçlü anlatımı olan öykücüsü. kitaplarını öyle bir anda, bir defa okuyup tamamdır diyemiyorsunuz. anlatımının derinliği, imgeleri kullanımındaki çarpıcı yeteneği, yoğunluğu, boşluksuz kalacağınız bir okuma eylemiyle sizi çevreliyor. detaylar bora abdo'nun öykülerinde yoğun. klasik anlatım çabasından uzak. detayları birbiriyle ilişkili insani haller, dertler, durumlar soyutlamalar ve farkındalığınızı farkında olmadan saran sezgisel bir kavrayışla anlatıyor. bu yüzden bir öyküsünü bitirdiğinizde dönüp tekrar okumanız ve düşünmeniz gereken cümleler oluyor. zorlama olmayan bir üslup ve diğer sayfada ne yazdığını merak ettiren bir kurgu yazarın yarattığı deneysel dünyanın da başarısı. iyi ki okudum diyeceksiniz, her seferinde. bir de tanıyabileceğiniz en nezaketli ve zarif insanlardan.

    "…yalnız olabilmek için bir kişiye daha ihtiyacı var her insanın."

    "yanmak, söndükçe başlar ve korka korka sürer."

    "çabuk anlaşılan şey uzun ömürlü değildir."

    "yazma! yazıp da kendini öldürme."

    (bkz: seni seviyorum. çok,)
  • lanet bir kalemi var. kaleminden kin mi, hırs mı, öfke mi, acı mı, aşk mı damlıyor bilemiyor, çözemiyorum. tek bildiğim, karanlığını sevdiğim. dahası, o karanlıktan korkmadığım...

    yoruyor, çok yoruyor ama hep kalıyor akılda. olduğu yere çiviliyor insanı, orada bırakıyor, cümleleri çaka çaka. yorgunluğuyla karanlıkta.

    "seni seviyorum. çok," isimli bir kitabı var. ismini gördüğüm an aldım, çok tanıdıktı. evet sırf ismi için kitap aldım. içini az çok tahmin edebilmemdendir belki de. cümleyi de hissi de zamanın geçmiş kipinde tane tane bildiğimdendir, çok. geçmişimde varsa ben ne yapayım rıfkı?! benim cümlemse o ben ne yapayım? adam yazmış işte, okudum. sizin geçmişleriniz çok mu güzel çocuklar? o zaman bilemezsiniz, hiç. o karanlık cümleleri, o sisi, o çakılmayı. ah be abdo!

    neyse, ödüllü "öteki kışın kitabı" ve "bizi çağanoz diye biri öldürdü" isimli iki kitabı daha var. karanlık adamın karanlık kitapları.

    diyor ki o: "büyümeseydin yaran da büyümezdi. gözlerini kemirmesine izin verdin yüzünün. geri kalmış saatlerinin. tatlı suların. resimlerinin. uykularının. kitaplarının. okuduğunda görmedin mi hepsinin iyice irileştiğini? ağırlaştığını. ipince artık boynun, onu da mı görmedin? tuhaf bir mevsimdesin. bitir artık. bitir. kendinle konuşma. anladın değil mi? tanrı değil sadece bir kulsun sen."

    ah be abdo!
  • kapalı anlatımıyla okura ve dile ciddi biçimde yaslanan dahi bir yazardır yazar olmasına ama okurada bu kadar yaslanılmaz ki... yazık günah vallahi herşeyi de okurdan beklememek lazım canım kardeşim.
  • okurun zekasına güvenen yazar.
    “olumlu eleştiriler gelsin diye yazmayı tercih etmiyorum. bunun yollarını hepimiz biliyoruz aslında. kendi adıma yazmayı bırakabilirim de. karakış üçlemesi’ni ve beni unutma dörtlemesi’ni bitirip çekilebilirim. ama riske girerek yazmak bana da iyi geliyor. çünkü bir karşılık beklemiyorum, bir çıkarım yok. toplumu eleştirmek, yönlendirmek gibi bir derdim de yok. hiçbir yazar metninden daha gerçek ve daha kutsal değildir.”
    kaynak
hesabın var mı? giriş yap