• fransızca isim tamlaması, kelime manası "iyi yaşayan" olmakla birlikte sefa pezevengi anlamını taşımaktadır.
  • sözlükte brownie abimizin önderliğini yaptığı tipten insanlara verilen isim.
    (bkz: wining and dining)
  • (bkz: hedonist)
  • (bkz: ehlikeyf)
  • fransızca bir ifadedir:
    bon = iyi
    +
    vivant = yaşayan (kişi)

    hayattaki iyi şeylerin (özellikle de iyi yiyecek ve içeceğin) keyfini çıkaran kişiye denir.
  • paris can wait filmin baş rolü olan fransız erkeği, en iyi örneklerinden biridir. aslında fransızca bir deyim ama bana daha çok italyanları hatırlatıyor.
  • hayata dair tutkum. hep bu yönde . . .
  • "yaşmaktan keyif alan, iyi ve kaliteli yaşamayı sevenlerin ilham veren buluşma noktası" mottosu ile yola çıkan izmir mekanı.

    aslında "mekan" yerine kendi tabirlerini kullanıp "buluşma noktası" demek gerçekten de daha doğru, çünkü burası belirli kesimden insanların gidebileceği özel bir kulüp niteliğinde tasarlanmış belli ki.

    bireysel 1 ve 6 aylık ile kurumsal üyelik kartları mevcut. bu kartlardan edindiğinizde içeride satılan her şeyi indirimli alabiliyor, odaları indirimli kiralayabiliyor, ortak alanı ücretsiz kullanabiliyor ve bir etkinliğe de ücretsiz katılabiliyorsunuz. +1'im de var derseniz onun ücreti ayrı, sadece partilere ücretsiz +1 imkanı var.

    peki oda kiralanıyor da noluyor derseniz o kısım sizin isteğinize bağlı. toplantı da düzenleyebilirsiniz, doğum günü de kutlayabilirsiniz, toplanıp film gecesi de yapabilirsiniz ya da oturup yoga da yapabilirsiniz.. yalnız pazar günleri sadece özel davetler için açıklar.

    bu kadar para verdik menüleri nasıl ki derseniz sitelerinden bakabilirsiniz. fiyatlar oldukça yüksek, ama bu yemeğe ya da içeceğe değmesi ile ilgili değil, "parası neyse verelim de bizi soyutlayın" ile ilgili belli ki..

    bu arada alsancak'ın çoğu mekanı gibi eski bir konak burası da ancak bonvivant uygun bir restore gerçekleştirmiş ve sanıyorum iki ev birleştirilmiş. kendilerini tanıttıkları bir yazıyı bitirirken "asırlık evlerin misafir odaları yeni bonvivant'larını bekliyor" diyerek bitirmişler. sefa düşkünlüğünü para ile hiç özdeşleştirmemiş, her daim rahatını bulan biri olarak değerlendirmiştim hep. haklılar tabi, yoksulluk güzellemeleri yapmayı sanatçılara bile bıraktırabilen bir düzendeyiz, ne sefaları olacak.
hesabın var mı? giriş yap