birleşmiş milletler barış gücü
-
unprofor: united nations protection force (yugoslavia 1992-95)
tüm birlesmis milletler baris guculerinin adı farklıdır gözlemci ve silahlı kuvvetler olarak ikiye ayrılırlar. -
yeni yayınlanan ve kofi annan tarafından da onaylanan bir rapora göre gittiği mağdur ülkelerde keraneye koşturan mensuplara sahip bir güçmüş kendileri. yerel halkın hatunlarına çoluk çocuk demeden yazılmayı adet edinmişler.
buna karşın raporun çözüm önerilerinden bir tanesi bm barış gücüne daha çok kadın istihdam edilmesiymiş. ben tam "aha eet birbirinizi zitin" diye bir çıkarımda bulunmuşken rapor ekliyor, "görevlerde kadınların özellikle üst mevkilerde bulunması cinsel istismarı önleyici bir ortam yaratacaktır".
şahsen yıkıldım bu mavi bereli amcaların çük derdinde olmasına. onlara baba diyecektim, evimiz olacaktı, cart curt hölöhölö
(bkz: entry yazarken sıkılmak)
http://www.guardian.co.uk/…y/0,3604,1445537,00.html -
ece temelkuran'ın kendilerinden küreselleşmenin haçlı ordusu diye bahsettiği günümüz lejyonerleri.
-
(bkz: ruanda soykirimi)
(bkz: kosova savasi)
(bkz: lubnanin bombalanmasi)
(bkz: ırak savasi)
(bkz: filistinin durumu)
gibi orneklere bakildiginda kurulus amaciyla (bkz: ulkeler arasi baris ve guvenligi saglamak) ters dusen yapi. -
sevk edildikleri görevlerde genellikle kukla rolunu icra eden güçler.
-
(bkz: yemin etse basi agrimaz)
-
-
bu gücün üyeleri askeri eğitimden geçerler ve silahları vardır, ancak üzerlerine direkt ateş açılmadığı sürece bulundukları bölgede silahlarını kullanma yetkileri yoktur. en son 2007'de reformuna gidilmiştir çünkü bu gücün askerleri bulundukları bölgede tecavüz, yasa dışı silah kaçakçılığı başta olmak üzere pek çok pis işlere bulaşmışlardır.
-
tarafsızlık ilkesi gereği etliye sütlüye karışamaz. genelde zaten görevlere sadece kendilerini savunabilecek kadar mühimmatla gönderilirler. herhangi bir olaya müdahale edebilmeleri için de bin tane bürokratik toplantı gerektiğinden onlar müdahale edene kadar iş işten geçmiş olur. herhangi bir savaş, çatışma durumunda da bütün devletler kendi adamlarını patır patır kurtarırken barış gücü askerleri kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalır çünkü kimse yardımlarına koşmaz. çaresizlik içinde elleri kolları bağlı beklerler. bu durumu ruanda katliamı üzerinden anlatan güzel bir film de var. (bkz: shake hands with the devil)
-
bir bölgeye bu güç gönderilirse o bölge kelimenin tam anlamıyla boku yemiş demektir. güya barış için o bölgeye giderler ama onlar gitmeden önce olmayan olaylar onlar gittikten sonra görülmeye başlanır. ellerinde silah vardır ama onu kullanmazlar, dolayısıyla bir halta yaramazlar. pratikte tek görevleriyse kendisini gönderen ülkelere bölgede ne olup bittiğiyle ilgili daha ayrıntılı ve ilk elden bilgi vermesidir.
http://i.imgur.com/tpkwyos.jpg
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap