• orjinal adı "billions & billions: thoughts on life and death at the brink of the millennium" olan ve tübitak tarafından türkçe'ye kazandırılan bir carl sagan kitabı.
  • tam adı "billions and billions: thoughts on life and death at the brink of the millennium" olan ve carl sagan'ın ölümünden önce yazdığı son kitabı.. kitap sagan'ın çok değişik konularda (matematik, evren, dünya dışı yaşam, küresel ısınma, duyu organları, kürtaj) yazdığı denemelerden oluşmakta ve ben kitabı oldukça bilgilendirici buldum.. tübitak yayınları tarafından "milyarlarca ve milyarlarca: milenyumun eşiğinde yaşam ve ölüm üzerine düşünceler" adıyla türkçeleştirilmiştir..
  • son bölümü carl sagan'ın ölmesi dolayısı ile eşi tarafından yazılmış kitap.
  • milli eğitim bakanı olsam, 100 temel eserden önce bunu okuturdum ilkokul çocuklarına. bilinçli, sorumlu, gezegenini seven, ve en önemlisi milliyet-ırk-inanç ayrımı yapmadan tüm insanların eşit olduğunun ayırdına varabilen bireyler yetiştirmek için biçilmiş kaftan.
  • dün bitirdiğim faydalı bir kitap. genel olarak hayli etkileyici ve sinir bozucu olmakla birlikte kürtaj hakkındaki bölümle aklımı başımdan almıştır. özellikle o bölümü herkesin okuması gerek diye düşünüyorum.

    ayrıca ''tübitak ben sana ne diyeyim şimdi'' şeklinde bitirdim kitabı. zira 178-179, 182-183 ve 186. sayfalar sayfa numaraları dahi yer almamak üzere bomboş bırakılmıştı. buruk bir sevinç yaşadım bitince...
  • kesinlikle her evde bulunması gereken mükemmel bir kitap.

    hıaaa bilim ne kadar süper lan!!!

    http://img207.imageshack.us/…g207/3926/40133946.jpg
  • kitabın adı carl sagan'ın hiç kullanmadığı ama hep ona atfedilen söz kalbından gelir. aslında "milyarlarca ve milyarlarca" kendisinin de dediği gibi çok muğlak bir ifadedir. yine de insanlar uçakta dahi yanına gelip mahçup bir ifadeyle "milyarlarca ve milyarlarca" demesini istemişler carl sagan'dan.

    içerik açısından ise geniş bir kitap. konu ister insandaki avlanma içgüdüsü olsun, ister küresel ısınma, ister mars'ta yaşam... sıkmadan ve dikkatle okutuyor kendini. özellikle de kürtajı ele alan deneme yazısında, kendini "yaşam hakkı savunucusu" diye adlandıran, kürtaj karşıtlarına farklı bir açıdan eleştiri yapıyor:

    "bugün dünyadaki hiçbir toplumda "yaşam hakkı" yoktur, geçmişte de olmamıştır. kesmek için besi hayvan yetiştiririz, ormanları yok ederiz; akarsu ve gölleri hiç balık yaşayamayacak kadar kirletiriz; spor olsun diye geyik, kürkü için leopar, gübre yapmak için balina öldürürüz; yunusları dev balık ağları içine hapsedip soluksuz bırakırız; fok yavrularını sopayla öldürürüz ve her gün bir canlı türünün soyunun tükenmesine sebep oluruz. tüm bu hayvanlar ve bitkiler bizim kadar canlıdır. sözümona korunan yaşam değil, insan yaşamıdır."

    son olarak, tübitak henüz toplayıp yakmamışken, kitabı sekiz liraya alıp okuyabilirsiniz.
  • milyarların korkunç büyüklüğünü anlatırken aynı zamanda bir o kadar da küçüklüğünü ve değersizliğini idrak ettirir.

    basit bir örnek vermek gerekirse; güneş'in içine yaklaşık 1.300.000 tane dünya sığdırabilirsiniz. hatta dünya değil de ay'ı sığdırmayı denerseniz bu sayı yaklaşık 64 milyonu bulur.

    güneş gerçekten korkunç büyüklükte, değil mi? bu korkunç büyüklükteki güneşimizden, bugüne kadar evrende keşfedilen en büyük yıldızlardan bir tanesi olan (bkz: vy canis majoris) içerisine yaklaşık 9.3 milyar tane sığdırabiliriz!

    şimdi bu korkunç büyüklükteki vy canis majoris yıldızımızı alalım ve evrenin bugüne kadar keşfedilen en büyük (bkz: karadelik) lerinden bir tanesi olan s5 0014 +81'in içini doldurmaya başlayalım. bunun için yaklaşık 1.000.000 tane vy canis majoris'e ihtiyacımız olacak!

    şimdi hayal gücümüzün bile idrak etmede zorlandığı bu korkunç büyüklükteki s5 0014 +81 kara deliğinden milyarlarca ve milyarlarcasını alıp yan yana, üst üste koyalım. bu bile içinde bulunduğumuz evrenin herhangi bir köşesinde, bir kum tanesinin dünyada kapladığı bir nokta kadar bile bir yer kaplayamamaktadır.

    ve içinde bulunduğumuz evrenin, milyarlarca, katrilyonlarca, kendesilyonlarca, tresentilyonlarca, nonsentilyonlarca hatta ve hatta sonsuz sayıda diğer evrenlerden oluşan bir havuzda, yine bir kum tanesinin dünyada kapladığı yer kadar bile kaplamadığı bir nokta kadar olabileceğini başından sonuna muhteşem örneklerle sunup, eşsiz bilgiler ile mükemmel bir şekilde izah etmiştir yine muhteşem insan (bkz: carl sagan).
  • esinin yazdigi son bolumu gozleri dolduran, sagan'in saglam anlatisi ve konulari birbirine baglamasi ile okumasi zevkli, dunyadaki sorunlarin ahlaki boyutlarini inceleyen basucu kitap.
  • carl sagan'ın veda armağanı diyebileceğimiz, sonsözünü eşinin yazdığı, teşekkürler bölümünü tamamlayamadığı eşsiz kitap.

    değindiği şey çok fazla kitapta. insanların spor organizasyonlarına ve bu oyunlardaki rekabete duyduğu merakın evrimsel tarihçesini de anlatıyor, küresel ısınmanın tarihçesini ve geleceğini de, nasıl önlemler almamız gerektiğini de anlatıyor. din adamlarının (kadına yer olmayan bir saha olduğundan adamlar diyorum) dünyanın geleceğinde rol alması gerektiğini de anlatıyor, siyasetçilere de topluma da çoğu yerde önemli eleştiriler getiriyor. hem sscb'yi hem de abd'yi gayet objektif biçimde eleştirdiği yazısı da yer alıyor kitapta. astronomi tabii ki es geçilmiyor, ne kadar küçük olduğumuzu da bir defa daha hatırlatıyor kitapta. insanların hayatta önem verdiği kuralları da derli toplu anlatıyor.

    çok sayıda alanda donanıma sahip olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım kitabı okurken ve carl sagan'ın bu dünyanın tarihinde ne kadar önemli ve yeri kolay dolmayacak bir deha olduğundan bir kez daha emin oldum kitabı bitirdikten sonra.
hesabın var mı? giriş yap