• geçtiğimiz aylarda salierası viyana'dan yürütülmüş olan heykeltraş, aynı zamanda hector berlioz'un ünlü bir operası. berlioz'un gencecikken insanlara ilk kez kendini tanıttığı messe solennelle'in ayakta kalan tek bölümü olan resurrexit'inin on küsür sene sonraki yansıması, 1838 tarihini taşıyan bu operasının birinci perdesinin sonlarında görülmektedir. bestecinin 200. doğumyılı çerçevesinde benvenuto cellini, dünyanın değişik noktalarında oynanmaktadır.
  • 1500-1571 yillari arasinda macera dolu bir hayat yasamis. medusa'nin kesik basini tutan perseus heykeli, floransa'da, piazza della signoria'nin kosesindeki loggia dei lanzi adli acik hava galerisinde sergilenmektedir. cellini, bu bronz heykeli tamamlamak icin neredeyse on sene (1545-1554) calismis. heykelin yapimini cosimo i de medici siparis etmis.
  • 16. yüzyılın ünlü sanatkarlarından, italyan heykeltraş. bilhassa altını işleyerek yaptığı tuzluk kuyumculuk alanının başyapıtı kabul edilir. bu eser viyana kunsthistorisches museum'da sergilenmektedir.
  • floransa'daki meşhur perseus heykeli güzelliğinin yanında ortaya çıkışının aşırı zahmetli olmasıyla da konuşuluyor.

    cellini perseus heykeli projesini cosimo'ya götürmüş, cosimo tunç heykel için fazla detaylı gördüğü projeyi "rezil olacaksın, olmaz bu iş" diye istemese de ısrarcı olmuş ve siparişi kapmış.

    döktüğü heykelin çok fazla kıvrımı olması nedeniyle tunç tüm kalıba yayılamadan donmuş. cosimo haklı çıkacak diye ödü patlayan cellini bulabildiği ne kadar mobilya, gümüş varsa ateşe atıp tunç kalıba dağılana kadar harlamış, nihayet perseus'u yaratmış.

    medicilerin floransa'nın iyice tepesine çöreklendiği dönemde yapıldığı için siyasi anlamlar da yükleniyor bu heykele. deniyor ki, meydanda floransa cumhuriyetinin temsilcisi olarak görülen ve o devirde yapılan davut ve yanındaki herkül heykelleri doğrudan perseus'un tuttuğu medusa'ya bakar haldedir. medusa'ya bakan taşa dönüştüğü için de bi anlamda cumhuriyeti ve medicilerin düşmanlarını ezikleme hareketidir. ne kadar doğru bi yorumdur bilemem, sanat tarihçileri saçmalıyorlar bazen.
  • piazza della signoria'da bulunan "medusa'nın kellesini tutan perseus heykeli"nin kafasının arkasına kendi yüzünü işlemiş olan heykeltraş.

    meydandaki diğer heykellerin yanında bunu gözlerimle görünce gerçekten içimi bir korku kaplamıştı. bu bilgiyi öğrenmemin ardından daha bir ürktüm. bunun yanında cellini dökümü yaparken eriteceği metal kalmayınca evindeki eşyaları kullanıyor. şans eseri heykelin üzerindeki kan benzeri desenlere sahip lekeler de böyle oluşuyor.
  • hector berlioz'un iki perde ve dört tabloluk operası. sözlerini de wailly ve barbier yazdı. partisyonu 1838'de paris operasında hazırlandı. 1852'de weimar'da liszt tarafından yeniden ele alındı. roma karnavalı adı altında tanınan senfonik eser, operanın ikinci üvertürünü meydana getirir.
  • tıpkı caravaggio gibi vahşi, kibirli ve sorunlu bir karakter olan floransalı heykeltıraş ve kuyumcu.

    rönesans dönemi'nin en büyük kuyumcusu kabul edilir ama cellini için bu asla yeterli değildir. her fırsatta sanatı ve başarılarıyla övünen cellini, aynı dönemin bileği bükülemeyen dev ismi michelangelo ile kıyasıya bir rekabet içerisindedir fakat michelangelo'nun s.kinde değildir. bu durum, michelangelo ile aynı düzeyde muamele görmek isteyen cellini'yi daha çok kızdırır ve tüm benliğini ele geçiren hırsla görkemli güzellikteki perseus with the head of medusa (1545-1554) heykelinin yapımına başlar. aslında heykelin hikayesinin merkezinde, cellini'nin aykırı yeteneği ve kullandığı cüretkar teknik vardır ama görünürde michelangelo'nun davut ve musa gibi anıtsal eserleriyle rekabet etmesine rağmen kendisini farklı kılmak ve hayranlık uyandırmak için tüm heykeli tek parça kalıba dökmüştür. bu teknik, özellikle böylesine karmaşık bir heykelde nadiren yapılan bir şeydir.

    asıl olay ise fırtınalı soğuk bir gecede, cellini'nin atölyesinde bronz dökülürken, eritilen metalin bir anda soğuyarak pıhtılaşmaya başlamasıyla panikleyen asistanlarına ellerine ne geçerse ateşin altına atmalarını emretmesidir. cellini için artık ok yaydan çıkmıştır. tüm atölyeyi yakma pahasına o bronz dökülecektir. bu kararlılığın ardından dondurucu soğuğa karşı zamanla yarıştıkları büyük bir koşuşturma başlar. atölyedeki değerli ve değersiz eşyaların neredeyse tamamını acımadan ateşin altına atan cellini'nin çabaları sayesinde ısı yükselmeye başlar ve heykel kurtarılır. tabii bizim kibir abidesi durur mu? varını yoğunu yakmış, övünmesin mi? heykelin kurtarılmasını ölüleri diriltmeye benzetip, kendini isa ile denk tutmuş. o zamanlar eşcinsellik, hırsızlık ve hatta cinayetten defalarca yargılan cellini'nin alkolik olduğu da bilindiği için söylediklerine pek kulak asmamışlar.

    mitolojik kahraman perseus'un 'baktığını taşa çeviren' gorgon medusa'yı başını keserek öldürüşünü tasvir eden heykelin mermer kaide üzerinde modellenmesi o kadar zarif bir şekilde yapılmıştır ki, bir heykeltraşın sanatından ziyade bir kuyumcunun hassasiyetini akla getirir. heykelin tüm inceliği ve ihtişamı bir yana, heykelde asıl dikkat çeken unsur ise yetenekleri michelangelo tarafından da takdir edilmesine rağmen onunla eşit bir şöhret elde etmek isteyen cellini'nin perseus'un başının arkasına, hermes'in perseus'a verdiği başlığın altına kendi portresini yerleştirmesidir.

    tüm bu yaratım serüveninde belki de en ilginç kısım, günümüzde floransa'daki ünlü piazza della signoria'da yer alan cellini'nin bu heykelinin, kıyasıya rekabet ettiği michelangelo'ya ait davut heykeli'nin öfkeli bakışlarının tam karşısına yerleştirilmesidir. görsel
hesabın var mı? giriş yap