• evrenin bagimsiz ve ayri parcalardan olusmadigini iddia eden teorem.
  • birbirine uygun hareket eden 2 elektronun birbirinden cok uzaklastirilsalar da yine birbirlerine uygun hareket ettikleri deneyiyle kanitlanmistir. bunu basit dilde anlatirsak bir arabayi ve direksiyonunu ayirirsiniz, direksiyon turkiye'deyken araba amerika'dadir, direksiyonu sola cevirirsiniz ve araba da sola doner. birbirinden bu hizla haber alamayacaklarindan birbirlerine bagli olduklari ve mekandan bagimsiz olarak birlikte hareket ettikleri sonucu cikarilmistir. bu kuram dogu felsefesiyle onemli olcude uyum saglar.
  • teorem sunu soyler: eger kuantum mekaniginde gizli degiskenler varsa, bu teori lokal (yani yerel: #5432629) degildir.
  • gizli değişkenler'in var olmadığının kanıtıdır. einstein da dahil bir çok deterministin inanmak istediği teori olan gizli değişkenlerin olmadığı, gerçekten de entangled olan quantum durumlarının kendi aralarında danışıklı olmadığını etklerin deterministik olmadan gerçekleştiğini ve kendi aralarında space-like etkileşim olduğunu söyleyen teoremdir. yerel olmayan fziksel gerçeklik düşüncesi de muhteşem birşeydir..
  • bell teoreminden ziyade bell eşitsizliği olarak adlandırılması doğru olur. esasen şurada (#31253219) anlatilan gibi deneylerle yerel gizli degiskenlere sahip teoriler ile kuantum mekaniginin farklarinin ortaya konulabilecegini gostermistir. yarim asir boyunca felsefecilerin tartisigi, bir suru fizikcinin de 'bos isler bunlar, biz dalgamiza bakip bir sonraki parcacigi bulalim' diye dusundugu bir konuda j.s. bell olayin deneyle sinanabilecegini gostererek inanilmaz derecede onemli bir is basarmistir. bana yasadigimiz evrenin ne garip bir yer oldugunun deneysel tetkikini yapabiliyor olmamiz hep heyecan verici geldi, hatta bu bell esitsizligi deneylerinden matrixi hackleyen neo heyecani duyuyorum diyebilirim.
  • en basit olarak ifade eder ki,

    lokal fiziksel değişkenlere dayanan hiçbir fizik teorisi asla quantum fiziğinin tüm kestirimlerini ortaya koyamaz.

    (bkz: quantum entanglement)
  • değişik bir açıdan bakarsak;

    insan vücudu yaklaşık 200 trilyon atom taşır, ölüm halinde bu atomlar uzayda serbest kalır ya da bitkilere ve suya karışır. atom parçalanabilir, bu parçacıklar başka canlıların oluşumuna etki eder. bu sayede çoğu canlı birbirinden ve evrenden bir parça taşır. aynı elektronları taşıyan insanlar birbirlerini daha yakın hisseder ( bir diğer benzer durum kan bağı, akrabalık, dna iletiminde gözlenir). daha önce başka hayat yaşadığı sanrısı bile bu elektron transferinden kaynaklanabilir. ölümsüz aşkların bile temelinde bu yatıyor olma ihtimali yüksektir. aslında var olan her şey birbirinden iz taşır, kimi az, kimi çok. o ruh ikizi denen kavramın bile temelinde ikiz elektronlar yatar.

    iki farklı insanın, farklı ya da aynı zamanlarda aynı yerlerde, birden çok bulunması tesadüf değildir. birinin yaşadığı yerleri, diğerinin rüyada görmesi doğa üstü değil tam olarak doğal bir durumdur. kanıtlanana kadar tüm bilinmezlere doğa üstü deriz. aklımız kabul etmez ama elektronlar asla yanılmaz.
  • şurada pek sevgili minutephysics ve 3blue1brown işbirliğiyle hazırlanmış harika bir gösterimi olan teorem/fenomen/fantastika.
    https://www.youtube.com/watch?v=zcqzhyo7ons
  • gizli değişkenler içeren teorilerin bazılarını çöpe atmış olmakla birlikte superdeterminism loophole'u ortadan kaldırılamadığı sürece gizli değişkenlerin var olmadığını ispatlayamayacak olan teorem.
  • bence burada teorinin adı ile ilgili büyük bir yanlış anlaşılma var.
    bell eşitliliği desek daha doğru olacak gibi. ve hatta tanrı zar atmaz kelimesinin karşılığını veren teori tam olarak budur.
hesabın var mı? giriş yap