• op. 67 sıralı 5. senfoni, nam-ı diğer pastoral senfoni, daha sonra bizzat beethoven tarafından, hemen akabinde yazdığı op. 68, do minör 6. senfoni ile yer değiştirilmiştir. yani, 6. senfoni 'pastoral' olurken, 5. senfoni do minör ismini almıştır. ludwig van beethoven, senfonilerinin isimlerini, ithaf ettiği kişileri filan gün gelir değiştirir*. bu, hem kişiliğinin hem de eserlerinin dinamikliğinden kaynaklı olsa gerektir. nitekim, beethoven'ın gerilimli, melankolik ve derin anlamlı senfonileri daima tek sayılı; rahat, kaygusuz, neşeli senfonileri ise çift sayılıdır.

    en sevdiğim senfonilerden biridir. beşinci dendiğinde aklıma hep çetin altan'ın şu anlamlı sözü gelir: "belki de insan yeryüzüne, sabahları bir saat yürüsün ve beşinci senfoni’yi dinlesin diye gelmiştir..." senfoninin ilk yorumu 1808'de viyana'da gerçekleştirilmiştir. faruk yener'in aktardığına göre, beethoven yapıtın ünlü ilk dört notasını "kader kapıyı böyle çalar!" cümlesiyle tanımlamıştır. eser dört bölümden oluşur: allegro con brio, andante con moto ve son ikisi allegro'dur. dört bölümün de ana teması "kader motifi"dir.
  • beethoven'ın ev sahibine borcu vardır. bir gün ev sahibi gelir ve kapıyı hızla "ta ta ta taaaa" seklinde yumruklar. beethoven'da içeride onun kapı vurus sesini piyanoda yapar..sonra arkası gelir. 5. senfoninin bestelenis öyküsünü konservatuardaki hocalar böyle anlatırlar..
  • "a clockwork orange" filminde de kubrick, bu besteyle ilgili "kaderin kapiyi calmasi" efsanesine gonderme yapar; alex ve arkadaslarinin evine girdigi yazarin kapisinin zili 5. senfoninin 4 notalik temasindan olusur.
  • ta ta ta taaa sesinin mors alfabesindeki "v" harfi oldugu ,"v" nin de victory anlamına gelmesinden dolayı bbc radyosu bunu ikinci dünya savaşı boyunca mesaj kaygılı egilimlerinde kullanmıştır..."kader kapıyı böyle vurur" diye düşündüğü rivayet edilen beethoven'ın, gergin bir kader anlayışı oldugunu anlamak için zorluk cekilmez. nedense yaratıcı güçleri doruklarında olan sanatçılar kaderden öyle çekmişlerdir ki çaykovski de dördüncü senfonisinde nesesini yarıda kesen bir etken olarak göstermiştir kaderi. onun kaderi, trombonun soguk sesinden oluşsa da ille de kader bu kadar tüyler ürpertici olmak zorunda mı diye düşünür insan. bir de bu iki senfoni ,"klasik müzik cok dinlendiricidir baska da bir etkisi yoktur" diyenlerin agzına tıkaç oluşturur...
  • senfoninin carlos kleiber yönetimindeki viyana filarmoni orkestrasi'yla yapilmis kaydi da (deutsche grammophon, 7.senfoniyle birlikte) iyidir. senfoninin bölümleri:

    allegro con brio
    andante con moto
    allegro
    allegro
  • steve vai tarafindan kismen coverlanmi$ senfonidir.
  • 1996'da pennsylvania'da, madras istasyonunda çalışan rajiv kamir isimli hintli bir tren anons görevlisinin, "gaz çıkarmak" sureti ile çaldığı senfoni. kendisi işten çıkarılmış, yaptığı hareket ise, yetkililer tarafından, "tarifeli programdan iğrenç bir sapma" olarak nitelendirilmiştir.
  • neseli bir uyarlamasi icin ekseptiondan with love from albümüne bakilmasi gereken senfoni.
  • yngwie malmsteen yorumu da mevcuttur.
  • ancak bir delinin bestelemeye cüret edebileceği ve ancak bir dahinin besteleyebileceği eser. ta ta taaa gibi basit bir temadan koca bir bölüm çıkarması eserin geri kalan kısmında yapacağı işlerin yalnızca ilk işaretidir. ilk bölümde takılıp kalmayın, gerisine de bakın, aklınız şaşsın. özellikle üçüncü bölümü son bölüme nasıl bağladığına dikkat edin.

    üstadın kendisinin de goethe'ye söylediği gibi:
    dünya bir sürü imparator gördü ama bir tane beethoven var.

    dehanın elle tutulur birşey olmadığını zannedenlerin aleyhine müthiş bir delildir bu eser. elinizde tuttuğunuz cd'ye dikkat edin, o dehanın vücut bulmuş halidir.
hesabın var mı? giriş yap