• bayezidi veli tarafından bektaşi tarikatını devlete bağlı bir şekilde baştan sona dizayn etmesi görevi verilen ve bu misyonu hakkıyla ifa eden kişi.
  • alevi/bektaşiliğin kurallarının konmasında, bir inanç sistemi haline gelmesinde en büyük paya sahip kişidir. alevi/bektaşilikte ikinci dönem onunla başlamış ve bugünlere onun sistematiğe oturttuğu öğreti ile gelmiştir. özellikle ibadet tarzı konusunda belirleyici olmuştur. öyle ki günümüzde trakya'da ehl-i beyte bağlı tarikatlar ikiye ayrılır: balım sultan öncesi bektaşi erkânına bağlı olan ocaklar ile balım sultan erkanına bağlı olanlardır.
  • osmanlı döneminin belirleyici bir çok karakteri gibi onun da bir devşirme olduğu söylenir. sırp kökenli olduğu yazar bazı kaynaklarda.
    1910'lu yıllarda, ittihat ve terakki iktidardayken, baha sait bey isimli bir teşkilat üyesi anadolu'da alevilerle ilgili bir araştırma yapmış, ancak cumhuriyetten sonra yayınlayabilmiştir. bu yayında balım sultan ile ilgili şöyle bilgiler vardır (özetle):
    fatih sultan mehmet'in sırp seferi sırasında öldürülen bir sırp prensini arkasında, biri kız biri erkek iki genç çocuğu kalmıştır. fatih bunların canını almaya kıyamaz ve dimetoka tekkesine verir. bu bacı ve kardeş dimetoka'daki seyyid ali sultan postunda yetişmişler. işte bu kardeşlerden erkek olanı önceleri hızır bali, sonraları da balım sultan olarak anılan kişidir.
    bayezid, dimetoka doğumlu ir padişahtır. hayatı boyunca dimetoka'yı çok sevmiş, gönül olarak da dimetoka'daki dergaha bağlanmıştır. beyazid, diyarbakır ve musul akınlarını yapan ve kendi bağımsızlığını ilan edip iran'da bir tehdit olarak ortaya çıkan ve de anadolu'daki alevi-bektaşi kitleleri şiddetle etkileyen şah ismail'e karşı, dimetoka'dan tanıdığı balım sultanı pir evi'ne (hacı bektaş dergahı) mürşid olarak atamıştır.
    balım sultan da o döneme kadar sistematiği kurulmadan yaşamış alevi,bektaşi geleneğini şekle sokmuş, on iki imam törenlerini, on iki çerağ, pelhenk ve en önemlisi evlenmeyen (mücerred) babalar kurallarını getirmiştir.
    balım sultan'ın 'sırp dönmeliği' tire'de bulunan hacı necip paşa kitaplığına ait olan hacı bektaş'ın tefsir-i fatiha'sı kopyasının sonradan eklenen notlar bölümünde geçmektedir.
  • abdülbaki gölpınarlı hakkında şöyle yazmış:

    " hacı bektaş tekkesinde, ayrı bir türbede yatan bu azizin, türbe kapısı üstündeki kitabe, hacı bektaş oğlu rasul balı'nın oğlu hızır balı'nın olduğunu gösteriyor. icazetnamelerdeyse, mürsel baba'nın oğludur.

    mürsel baba, yusuf balı'nın, yusuf balı, rasul balı'nın, rasul balı, hızı lala'nın, o da hacı bektaş'ın kız edindiği kadıncık ana'nın ve zevci idris hoca'nın oğludur.

    hacı bektaş'ın mevlana ile çağdaş olduğu ve 13. yy'da yaşadığı düşünülecek olursa, türbe kitabesinin yanlış olduğu ortaya çıkar. bektaşiler tarafından ikinci pir sayılan, 1516'da ölen bu zat, rivayete göre mücerredliği yani evlenmemeyi erkan olarak kurmuştur."
  • kazak abdal bir nefes söylemiş sultan balı için.

    benim pirim hacı bektaş veli'dir
    pirimin de piri merdan ali'dir
    keyyid ali sırr-ı sultan veli'dir
    mürsel dede oğlu sultan balı'dır

    gel erenler lokmasından yer isen
    onik'imam yolunu güder isen
    sana derem sen de gerçek er isen
    mürsel dede oğlu sultan balı'dır

    arslan gibi apıl-apıl yürüyen
    kepeneğin yerden yere sürüyen
    kendi nurun hak nuruna bürüyen
    mürsel dede oğlu sultan balı'dır

    mekan etti nan-hanenin bucağın
    bulutlara atar tutar nacağın
    hem uyaran pirimizin ocağın
    mürsel dede oğlu sultan balı'dır

    kızıl deli sultan'ımdan uyanan
    baştan başa yeşillere boyanan
    hem pirimin eşiğine dayanan
    mürsel dede oğlu sultan balı'dır

    er olanlar lokmasından yer idi
    her sözünü rumuz ile der idi
    şüphesiz bil anı gerçek er idi
    mürsel dede oğlu sultan balı'dır

    kazak ahmed aydur rivayet ettim
    üçyüz altmış eri ziyaret ettim
    baş budur biliniz hikayet ettim
    mürsel dede oğlu sultan balı'dır
  • adaşımdır, erkek olduğunu öğrendiğim de gençliğimin en büyük travmalarından birini yaşayıp etkisinden bir süre kurtulamadım. korkunç günlerdi
  • hayatını ve bektaşiliğe katkılarını görünce kendisinin bir sırp ajanı olduğunu düşündüğüm kimse. ortaya çıkışı müslümanlığı bozmak için yapılan çalışmalar sırasında olmuş, bektaşiliğin içine çok fazla hiristiyanlık kaynaklı hurafeyi sokuşturduğu görülmektedir.
  • bektaşiliğin erkanını kuran piri sanidir. (ikinci pir)
    ajan diye dil uzatmak kimsenin haddine değildir. bektaşilik zaten bir senkretizmdir sünni ortodoks islam beklemeyeceksin kardeş.
  • balım sultan'ın ölümü 1517, osmanlı'nın yıkılışı bundan 4 asır sonra. ciddi ciddi osmanlı'nın yıkılışı ile balım sultan arasında bağ kuran var mı?
    ayrıca allah-muhammed-ali veya 12 imam öğretilerini getiren kendi değildir. balım sultan'ın yaptığı bektaşi erkanının sabit bir biçim almasını sağlamaktır.
  • ahmet yaşar ocak (dia):
    http://www.islamansiklopedisi.info/…c05/c050016.pdf
    ----------------------------------------
    mensuplarınca hacı bektâş-ı veli'den sonra ikinci pîr (pîr-i sânî) kabul edilen balım sultan'ın asıl adının hızır balı olduğu ileri sürülür. yaşadığı dönemden kalma doğrudan kendisiyle ilgili hiçbir belge bulunmadığından hakkında bütün bilinenler yazılı ve sözlü bektaşî geleneğine dayanır. ancak bu gelenekteki rivayetler de bazan birbirini tutmaz. belki de bu yetersizlik yüzünden günümüze kadar bu önemli şahsiyet hakkında herhangi bir monografi yayımlanmamıştır.

    balım sultan, hacı bektâş-ı velî türbesi'nin yanında bulunan türbesindeki kapı kitâbesinde hacı bektaş 'ın soyundan resul balı'nın oğlu olarak gösterilmişse de bektaşî geleneği onun resul balı'nın değil mürsel balı'nın oğlu olduğu ve üstelik hacı bektaş'ın evliliği söz konusu olmadığından ancak "yol oğlu" olabileceği inancındadır (mesela bk. saha said, s. 314-315, şapolyo , s. 320). buna karşılık geleneğin çelebiler kolu, yani hacı bektaş'ın evlendiği ve dolayısıyla kendilerinin onun neslinden geldiği iddiasında olanların temsil ettiği kol ise balım sultan'ın gerçekten hacı bektaş soyuna mensup bulunduğunu, zira bektaşiler'in pir soyundan gelmeyen hiç kimseye "sultan" demediklerini ileri sürmektedir (mesela bk. ulusoy, s. 77).

    baha said. manisa valide camii kütüphanesi'nde rastladığını söylediği 1315 (1897-98) tarihinde istinsah edilmiş bir yazmadan naklen balım sultan'ın bektaşi şeyhlerinden sersem ali baba'nın dimetoka'da evlendiği bir sırp prensesinden doğma olduğunu iddia etmektedir.

    bugün için bu rivayetlerden hangisinin gerçeğe dayandığını tesbit etmek imkansız gibidir. ancak burada önemli olan, balım sultan'ın nesebi meselesinden ziyade onun xvı. yüzyıl başlarında bektaşilik tarikatının gelişmesinde oynadığı rol ve buna paralel olarak osmanlı-safevi mücadelesinin kızıştığı bir dönemde osmanlı yönetimi ile olan dikkate değer yakın ilişkileridir. rivayetler, hızır balı yahut balım sultan'la osmanlı sultanı ll. bayezid'i sıkı bir ilişki içinde göstermektedir. bu ilişki, dimetoka'da doğduğu için eskiden beri buradaki büyük bektaşi tekkesi seyyid ali sultan (kızıl deli) zaviyesi'ne ilgi duyan ll. bayezid'in o zaman şeyh olan balım sultan'la tanışması sonucu doğmuştur. yine söz konusu rivayetlere göre safevi propagandası anadolu'da faaliyete geçtiği zaman ıl. bayezid balım sultan'ı dimetoka'daki tekkeden alarak hacı bektaş dergâhı'nın başına getirmiştir. böylece 907 (1501) tarihinde balım sultan resmen osmanlı yönetimi tarafından bektaşi tarikatının başına geçirilmiş oluyordu. baha said'in, ıl. bayezid'in bu işi anadolu'daki bektaşiler'i ve belki kısmen kızılbaşları (alevi) bu propagandanın tesirinden korumak maksadıyla yaptığını söylemesi son derece mantıklıdır. nitekim bektaşiler kendileriyle pek çok noktada müşterek olan kızılbaşlar gibi safevi yanlısı olmak yerine osmanlı yönetimi yanında kalmayı tercih etmişlerdir. herhalde bunda balım sultan'ın payını unutmamak lazımdır. bu sebeple bektaşi geleneği ll. bayezid'in balım sultan'ın müridi olduğu inancındadır.

    balım sultan'ın iş başına gelir gelmez bektaşiliği yeni bir ıslahat ve teşkilatlanmaya tabi tuttuğu bilinmektedir. bektaşiliğin başlangıçta sünni eğilimli bir tarikat olmasına rağmen balım sultan tarafından bugün bilinen hüviyetine kavuşturulduğu, yani gayri sünni bir yapı kazandığı tezinin tarihi bir dayanağı yoktur. bu görüşün yanı sıra bazı bektaşi çevreler, özellikle çelebiler koluna mensup olanlar, balım sultan'ın tarikatta birtakım yenilikler yaptığını kabul etmekle beraber ne mücerredlik erkanını ne de dede-babalığı kabule yanaşmazlar. bununla beraber mücerredlik erkanı başta olmak üzere bektaşilik'teki on iki imam kültü ve "hak-muhammed-ali" şeklinde ifade edilen uluhiyyet telakkisi ile on iki post erkânının balım sultan zamanında düsturlaştırıldığı bir gerçektir. balım sultan, xv. yüzyıldan beri tarikat üzerinde etkilerini göstermeye başlayan şiî ve hurufi unsurları bektaşiliğin bünyesine uygun bir şekilde ve safevi propagandası ile politize olmasına imkân vermeden kaideleştirmeyi başarmış bir kişi olarak bektaşilik tarihinde büyük bir rol oynamıştır. bu yüzdendir ki ona duyulan minnet ve saygıyı en iyi şekilde ifade etmek üzere bektaşilik'te "balım niyazı " denilen bir erkan geliştirilmiştir.

    balım sultan'dan bugüne intikal etmiş bir eser olmadığı gibi ona atfedilen bazı nefeslerin kendisine aidiyeti de ispat edilmemiştir.
    -----------------------------------------------
hesabın var mı? giriş yap