• ermeni meselesi ve ensest ilişkilere dokunmuş elif şafak romanı. yazar büyük emekler vererek ermenilerin ne kadar mükemmel ve türklerin de ne kadar boktan insanlar olduklarını anlatmış.
  • ned stark ve jon snow
  • gayet iyi ilerleyen roman. birazcık cesaret işi yazılanlar. ensest, 1915 olaylarının sorgulanması, açık açık ifade edilen sözde soykırım (?) vs. vs. değilinen konular merak uyandırıcı.
  • 20. istanbul tiyatro festivali kapsamında 23 ve 24 mayıs tarihlerinde zorlu psm drama sahnesi'nde izlenebilecektir.

    kısaca oyunun künyesi ;
    yazan: elif şafak
    yöneten: mehmet ergen
    sahne tasarımı: anthony lamble
    kostüm tasarımı: jenny beavan
    oynayanlar: serra yılmaz, nihal koldaş, nora tokhosepyan, hande ataizi, gökçen gökçebağ

    "elif şafak'ın bir dönem çok tartışılan ve hakkında soruşturmalar açılan, ancak yine de yazarın en çok okunan romanlarından biri olan baba ve piç ülkemizde ilk kez sahneleniyor. istanbul-san francisco hattında iç içe geçmiş, doksan yıla dayalı çok yoğun ve zengin öyküleri içeren yapıt, 2015'te italya'da sahnelendi ve seyircinin büyük ilgisini çekti. eserde 1915 yılında yaşanan olaylar; türk ve ermeni kökenli iki aile arasındaki ilişkiler üzerinden iki toplum incelenirken, erkeklerin zamansız öldüğü, geride hep kadınların kaldığı bir sülaleden dört kuşak kadının hikayesiyle birlikte anlatılıyor."

    http://tiyatro.iksv.org/tr/program/484
  • her sayfasında babannemin yaşadıklarını bulduğum ama cesur olmayan bir dille sübjektif yazılmış bir roman.
  • olabilecek en kötü şekilde sahneye uyarlanmış sağlam bir elif şafak romanı. dediğim gibi oyun hali tam bir fiyasko. onca mikrofona rağmen seslerini seyirciye duyurmayı başaramayan oyuncular, elif şafağın ilmek ilmek işlediği öyküyü dünyanın en sığ ve klişe öyküsüne dönüştürmeyi başarmış bir yönetmen, sıfır sahne estetiği. ha sahnede hande ataizi ini görücem ben falan diyorsanız iki saatinizi gidin harcayın ona da bir şey diyemem.
  • (bkz: kafe kundera)
  • lise 3. sınıfta okuduğum romandır. ilgimi çeken şeylerden biri şu olmuştu, kitaptaki tek türk erkek karekterin kız kardeşine tecavüz edecek kadar ahlaksız bir piskopat olması buna karşın aynı şekilde kitaptaki tek ermeni erkeğin olabildiğine düzgün bir beyefendi olarak betimlenmesi. bunu istediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz ancak ben çok garipsediğimi hatırlıyorum.
  • tiyatro oyunu olmuş. çok da güzel olmuş.

    trump towers'ta izledim.

    başta dört kadın sırayla kendilerini kitaptan pasajlarla tanıttı. bütün oyunun böyle bir çeşit okumayla geçeceğini sandım. neyse ki öyle olmadı, güzel bir aksiyonla devam etti. yavaş ama asla sıkıcı değil, sindire sindire bir anlatım.

    yalnız yanımda manyak bir kadın oturuyordu.

    konu 1915 ermeni olaylarını da içeriyor. türkler barbardır, cahildir gibi şeyler söylüyor bir karakter, yanımdaki ruh hastası sinirle "siktir" diyor. el kol hareketleri yapıyor kendince. sonra bir karakter bunun soykırım olmadığını, o dönemin şartları gereği bir tehcir olduğunu söyledi. alkışlamaya başladı bu manyak. açık oturum sanki, miting ya da.

    bununla aynı kafada olanlar zamanında şikayet etmişlerdi bu romanı.

    o yüzden böyle hassasiyeti olanların canını sıkabilir.
hesabın var mı? giriş yap