• canım masumcum, biliyorum büyükadada yaşadıkça her gün, ben bu dünyaya cefa cekmeyemi geldim, cehennem bu olsa gerek dedin . neler gördün, yazın sıcagında yürüyerek çıkarken bile insanı kesen, nefes nefese bırakan yokuşlarda sırtına yedin krıbacı, yedin kırbacı, sırf elinde kırbaç olan tip 1-2 tur fazladan müşteri taşısın diye, yumruklarla ata vuran faytoncuları gördün, dinlenme molası / su verilmediğinden koşmaktan kesilip, yolun ortasında kriz gecirip ölüveren atları gördün, hatta yokuşta hızlı koşsun diye makatına sopa sokulan atları . insanlar işte bu kadar kötü ve zalimler .senin canın neredeyse burnundan çıkarken, arkada kasılıp güya fayton sefası yapabiliyorlar , müşteri kapmak için birbiriyle yarışan minibüsçüler kıvamına gelmiş , çogu insanlıktan cıkmıs faytoncu adamlara para kazandırıyorlar. bu iş bizim kültürümüzdür ve atların cılız, bakımsız olmadıgı, zulüm görmedigi , sağlıklı bir şekilde de yapılabilir desenizde karşıyım faytonculuğunuza da sefanıza da.

    nihayetinde çıldırmış gibi atları krıbaçlayıp, deli gibi koşturan faytonlardan biri , çok şaşırtıcı olmayan bir kaza yaptı. tanıkların söylediğine göre atlar cok hızlı imiş ve virajı alamamışlar. sevgili at, lütfen huzur içinde uyu artık, dünyaya geldiğine yeterince pişman ettikten sonra seni kurtuldun cehennemden..
    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22047494.asp

    bu olayın, bir şeylerin değişmesi için milad olmasını, 2 günde sıradan bir kazaymıscasına unutulmamasını dilerdim ancak haytap gibi kuruluşların aylardır bu büyükada fayton sorunuyla ilgili çalışmalar yaptıgı ve kimsenin iplemediği bir ülkede yaşıyorken çokda umudum yok.
  • adalarda yıllar önce yük taşıyan at arabaları yerine motorlu araçların kullanılmasına karar vermişti belediye. bir anda imzalar toplandı insanlar ayaklandırıldı ve at arabaları ile yük taşıyan eşekler geri getirildi toplanan imzalarla, hem de çevrecilik maskesi altında. şimdi durum nedir bilmiyorum, hala inşaat malzemeleri o zavallı hayvancıkların üzerine mi yükleniyor.

    sadece faytona müşterilerinin değil tonlarca kum ve çimentonun altına sokulanları da vardır bu hayvancağızların
  • durumlarinin düzelmesi icin elimden gelen yardimi yapacagim canlilardir, eger canli sayiliyorlarsa.

    söz konusu dilekceyi imzalayalim, imzalatalim, dünyayi olmasa bile bu gün bir canin dünyasini degistirelim.
  • çoğu yaşlanmış olan yarış atlarıdır. yaşlanan atlar hipodromda satılır, faytoncularda bu atları önceden sahip oldukları ganyan bilgisine göre seçerek alırlar. sonrası (bkz: benim olacak fıstık) (bkz: vurucam kırbacı vurucam kırbacı)
  • içlerinden her yıl 300-500 tanesinin öldüğünü öğrendiğimiz fayton çeken atlar...

    her yıl büyükada'da 300 ile 500 arasında at ölüyormuş...

    tekrar edelim her yıl fayton çeken atların en az 300 tanesi ölüyor...

    büyükada'ya sakarya'dan urfa'dan vs getiriliyormuş bu atlar sezon sonunda posası çıkmış bir hale geliyorlarmış sezon başında tanesi 3000-4000tl arası bir fiyata sahipken sezon sonu posası çıkmış halde 3-5 kuruşa satılıyormuş... hastalananlar/ölenler çoğunlukla doğaya terk edilip gidiliyormuş...

    (kaynak güven islamoğlu'nun televizyon programı)
  • bu zavallıcıklar için yarın saat 15'te kadıköy'deki beşiktaş-adalar iskelesi önünde buluşulacak ve eylem yapılacak. desteğe ihtiyaç var. https://www.facebook.com/events/1483629985187829/

    ********

    adaların kanayan yarası " fayton ve faytonculuk"..

    yazın 40 derece sıcakta aç,susuz çalıştırılan ,kırbaçlanan,tekmelenen,dili kesilen,tüm yaz sömürüldükten sonra,kışın açlığa ve soğuğa terkedilen atlara yaşatılan zulüm,adaları kirletmekte..

    talebimiz;"atlara özgürce yaşam hakkı "dır..atlara ve yeryüzünün tüm bileşenlerine özgürlük.

    insanların;ulaşımı,konforu,sağlığı,kıyafeti,keyfiyeti,sofrası,eğlencesi için çiftliklerde,laboratuvarlarda,sirklerde,hayvanat bahçelerinde hayvanlara cansız,acı çekmeyen nesne gibi davranılmaması ve adalar'da ulaşım sorunu için atların kullanılmadığı ,doğaya ve ekolojik sisteme dost çözümlerin uygulamaya koyulması isteğimizdir..

    daha az fayton değil, yaşama ve doğaya dost çözümler.

    hayvan refahı değil, hayvan özgürlüğü!

    "özgürlük savunucuları"
    elif narin, dicle ürünay, earthings dünyalı
  • her büyükada'ya gidişimde, görünce içimin ezildiği, bakımsız, yorgun ve mutsuz atlar. sahipleri müşteri kapma derdinde, gerekirse kaldırımda yürüyen yayaları ezip geçebilecek bir pervasızlıkta iken, atlara neler yapmıyorlardır. özellikle haftasonları çok kalabalık olduğundan faytonlar karşı karşı geliyor ve kazaya ramak kala anlar yaşanıyor. sadece atların iyi koşullarda beslenmesi, sağlıklı olması değil mesele, bu işi yapan insanlara da eğitim verilmesi gerekiyor. ey adalar belediyesi sen de görüyor musun bunları?
  • "faytonabinmeatlarölüyor" eylemi için 30 ağustos cumartesi günü saat 15.00'de bostancı adalar iskelesi'nde buluşulacak.
    eylem, saat 17:00'de büyük ada'da yapılacak. zulme ses çıkaran herkes gitmeli.
    gelemeyenlerden iletiyi daha fazla kişiye ulaştırmalı.
    böylebir alternatifimiz varken çok yazık gerçekten bu hayvanlara eziyet etmeye devam etmek...
  • kesinlikle turistik ya da ne boksa, bir şey adı altında işkenceye uğrayan ve kaldırılmasına dair çalışmalara, eylemlere tam destek verilmesi gereken canlılar.
  • aldığınız zaman adadaki turizmi büyük oranda öldüreceğiniz hayvanlar.

    türkiye'nin her yerinden atlar geliyor buraya. bu atlar yılkı atı değil, bildiğiniz haralarda, deyim yerindeyse üretilen atlardır. dolayısıyla iş görmeleri normaldir. adada büyük bir ahırda kalırlar. tabiata salsanız bu evcillikle uzun yaşamazlar zaten. iş görmeleri eziyet görmeleri anlamına gelmez tabii ki.

    bu arabaları kullanan kişilerin çoğu atları çok severler. kaldıkları yerler de atlara yakındır. önemli bir kısmı mevsimlik olarak gelir. atlar öldüğünde de önemli bir kısmı üzülürler. sezonda kazandıklarıyla bir sene aile geçindiririrler.

    adalar ticari hayatında sevmesek de arapların payı önemlidir. faytonla tur ve yemek satılır. günübirlik gelenler dahi vardır. fayton turu yerine alternatif üretilebilir tabii ki, ama esnafa da bir sormak yararlı olabilir.

    hülasa hayvanlara eziyet etmeden uygarca kullanılırsa tabii ki pek güzel olur.
hesabın var mı? giriş yap