• 16. yüzyılda, muhyî-i gülşenî tarafından oluşturulmuş bir yapay dil.
  • dunyanin bilinen en eski yapma dillerinden bir tanesidir. gulseni dervislerinden muhyi celebi tarafindan, gorunuste sirf entelektuel bir merak ugruna, batinda ise bir takim tasavvufi sirlarin aktarim ve paylasiminda gizlilik esas oldugu icin is gorsun diye icad edilmistir. 12 risale'den olusan bu kulliyat, yaklasik 10.000 kelime basilik bir sozlugun insasina imkan vermekte, bu risaleler baleybelen gramerinin tum ayrintilarini ortaya koymaktadir.

    tabi ben gibi comezler, bu risaleleri ilk gordugumuz vakit bir sey anlayamamisizdir. ilk basta bunlarin ne oldugunu anlama, derleme, yorumlama ve yayina hazirlama isi, istanbul universitesi ve mertol tulum'un son donemde yetistirmis oldugu en mahir akademisyenlerden biri olan mustafa koc'a dusmustur.

    yayinlama zahmet ve keyfi ise klasik yayinlari'na aittir. eser, 2006 mayis ayi itibariyle kitapcilarda rahatlikla bulunabilir.
  • kelime anlamı dilsizlere dil veren olan, 16. yy'da muhyî-i gülşenî tarafından geliştirilmiş yapay dil.

    (bkz: http://en.wikipedia.org/wiki/balaibalan)

    (bkz: http://tr.wikipedia.org/wiki/baleybelen)
  • standartlaştırılıp kolaylaştırılmış arapça grameri üzerine, basitleştirilmiş osmanlıca kelime dağarcığı eklenerek oluşturulan dil. yazım için kullandıkları alfabe de arap alfabesinin osmanlıca varyantı.
  • rivayet odur ki; jean-jacques rousseau, halep'te tanımadığı bir dilde yazılmış olan bir kitap bulur. kitabı dönemin ünlü osmanlı tarihçisi hammer*'a gönderir. hammer da bu şifreleri çözemez. uzun süre önce ortadan kaybolmuş bir millete ait bir dil olabileceğine inanılır. sırrı çözen ise mustafa koç olur. yapay dillerin atası, ilkidir.
  • eserin kendisi kadar sırrına vâkıf olunuşu da bir o kadar ilginçtir. bâleybelen, çilingirini diyar diyar gezdiren ve keşfedilmeyi bekleyen gizemli bir kapıydı. anahtarı elinde tutan adamın nefesi, ulaştığı her nefse sırrı bulaştırdı...
    çilingir, eserin ön sözünde der ki;

    bu eser; yapma dil, kusursuz dil, ortak dil ve kaynak dil çalışmalarının bilinen ilk müşahhas örneğidir. 16. yüzyılda kaleme alınan bâleybelen doğu dillerinin imkanlarıyla sufî tecrübenin harmanlandığı eşsiz bir metindir. aynı zamanda 19. yüzyılın medeniyetler ve kültürler babilinde ortak dil oluşturma hamlelerinin ilk müjdecisidir.osmanlı kültür hayatında müspet akisler bırakan; devlet ricali, ilmiye sınıfı ve sufî muhitlerin ilgisini çeken bâleybelen, osmanlı medeniyet tarihinin orijinal bir veçhesi olmakla kalmaz, bilim tarihinde ilk inşa edilen dil olarak da yerini alır. osmanlı türkçesinin tam bir gramerini de içeren risalelerin yanında 10.000 madde başı içeren bâleybelen sözlüğü türkçe, farsça ve arapça karşılıklarıyla yer alır.
    200 eser meydana getiren muhyî, bu ve diğer çalışmalarında dönemine ve kendi iç dünyasına dair verdiği zengin bilgilerle osmanlı’yı müessese ve insanlarıyla daha yakından görmemizi sağlar. bu çalışmada transkripsiyon ve edisyon kritikleri yapılarak işlenen bâleybelen metinleri ve muhyi’nin hacimli biyografisi bir çok bilinmeyenin aydınlatılmasında katkıda bulunacaktır.

    rüzgârın taşıdığı nefes ile sırra kavuşanlardandır "bâleybelen" nickli yazar, gönlümüze dokunmuştur. kutsal emanetçimiz, yara bandı tedarikçimizdir. ismiyle müsemmadır. sırrıyla yazsın, adıyla yaşasın.
  • osmanlı topraklarında ortak bir kültür dili olması niyetiyle ortaya çıkmıştır.

    (bugünkü "osmanlıcıların" düşüncelerine ne kadar da zıt...)

    dünyadaki ilk yapay dil olarak esperanto'nun babası, volapük'ün dedesi sayılabilir ayrıca.
  • yazarı muhyi bunun bir icat değil keşif olduğunu belirtmiş. ona göre tasavvuf ehli arasında hangi ırktan, hangi dinden, hangi memleketten olursa olsun zaten gönülden gönüle bir dil vardı. kendisinin ifadeysiyle o, bu dili sadece somut kelimelere ve bir gramere indirgemiştir.

    hatta bu açıdan ilk uluslararası dil kabul edilir.
hesabın var mı? giriş yap