• ms donra 400 yy'da dünyeviliğe karşı çıkarak manastır düzeninin kurallarını oluşturan kayseri piskoposu
  • flavius claudius iulianus'un (julian) öldürülmesinde rol aldığı söylenen rahip. bir anlatıya göre julian'a düzenlenen suikastın içinde yer almış. başka bir anlatıya göre kayseri'deki aziz mercurius'un kabrine gidip ondan julian'ın pers topraklarındaki savaştan dönmemesini dilemiş.
  • zamanında pagan öğretilerini de içeren yunan edebiyatının nasıl yorumlanması gerektiğine dair gençlere yönelik şöyle bir bölümü de içeren, eğitici bir yazı yazmış:

    "...ve hikmetiyle belli bir isim yapmış yazarların hemen hemen hepsi, az olsun çok olsun, gücü yettiğince eserlerinde erdemi yüceltecek şeyler söylemişlerdir. bu adamlara kulak vermemiz ve söylediklerini kendi hayatımızda da uygulamamız gerekir; zira başkaları bunun sözünü etmekle yetinirken, hikmete verdiği değeri söz ve davranışlarıyla gösteren her kimse, 'bir tek onun kavrayışı var demektir, diğerleri ise gölgeler misali gelip geçerler.'

    bence meslek ile hayat arasındaki uyum da öyle bir şeydir ki, mesela bir ressam, harikulade güzellikte bir insan resmi yaptığında, gerçekte de o insan, ressamın tualindeki kadar güzel olmalıdır. zira halkın önünde parlak sözlerle erdeme övgüler düzüp de hakkında uzun uzadıya konuşmalar yapmak, sonra kendi mahremiyetine çekilince hazzı itidalin, kendi menfaatlerini adaletin önüne koymak, benim fikrime göre, sahneye çıkan adamların, ne kral ne hükümdar olduğu halde, hatta belki özgür insan bile olmadığı halde kralı ve hükümdarı oynamasına benzer. aynı şekilde, lirinin akortsuz olmasına bir müzisyenin gönlü razı gelmemelidir, ne de bir koro şefi için korosunun olabilecek en mükemmel ahengi tutturamadan şarkı söylemesi kabul edilebilir bir şeydir; peki ama herkes kendi kendisiyle ters mi düşecektir, ağzından çıkan sözlere hiç de uymayan bir hayat mı sürecektir? euripides'in bir sözünü anacak olursak, 'yemini eden dildir, akıl değil' ve böyleleri, iyi insan olmayı kendilerine gaye edineceklerine, iyi insan gibi görünmeyi gaye edinirler. ancak platon'un sözlerine kulak verecek olursak, 'adil olmadan adil görünmek' olabilecek en büyük adaletsizliktir."
  • "kayserili vasil / basil" 329- 379 yılları arasında yaşamış olan hristiyanlığın en önemli örgütleyicilerinden biridir.

    şehirleri terkedip yırtık pırtık giysilerle çöllerde ekmek ve suyla idare ederek kendilerini ibadete veren "anchorite" denilen keşişlerin kendi nefislerine işkence eden, içe dönük yalnızlık ve çile anlayışlarını eleştirmiştir.

    yoksulluk, itaat, çalışma ve kendini dine verme ilkelerine dayanan, kişisel fedakarlığı daha yüksek bir otoriteye bağımlı kılan bir düşünce doktrini geliştirmiş ve ortodoks manastır kurallarını ortaya çıkarmıştır.böylece münzeviler manastırlarda bir araya gelip bireysel fedakarlık ve yalnızlıktan, bir arada katı bir disiplin altında çalışma noktasına varmışlardır.
  • "bir kimse diğerinin üzerindeki elbiseyi alacak olsa, ona hırsız denir. peki, elinde imkanı varken bir fakiri giydirmeyen kimseye ne ad vermeli?" diyen. mala mülke karşı komünist eğilimi olan aziz.
hesabın var mı? giriş yap