ayrı *
-
birbirinden farkli olan, benzemeyen.
- bakar misin ayakkabici bey... bu ayakkabilar e$ mi? birbirine hic benzemio??
- ablaciim onlar ayri.
- peki bunun diger teki nerede?
- kalmadi. ama en kisa zamanda getirtcez.
- peki o zaman alirim, gelene kadar tek ayak yalin dolanamam da. -
ayni mekanda olmama durumu.
- serafettin nerde?
- ayriyiz.
- a aa kiz ne kadar da kolay dedin. ni$an vardi hani.
- ayriyiz ayriyiz ama ayri degiliz aslinda, ayni mekanda solumuyoruz sadece. askere gitti de.
- felsefiksin. -
(bkz: o ayrı)
-
türkçede okunuşu ayrı yazılışı ayrı olan tek kelime.
-
"kirli ve kopuk sesler var aramızda
suç bu.
..gecenin ortasından bir garson geçiyor,
bir bardak bölüyor karanlığı..
bak, bir kağıtta notlar var, sana yazılan
"ben şimdi uzaklarda bir fırtınayım
gece geçen tren seslerine karışan."
uzak ve kirli sesler var aramızda
suç bu.
baharı ve kışı özlüyorum aynı anda
sonra yaşlanıyorum giderek
sandalyeleri çağrıştırıyor bu müzik bana...
bak, şiirin ortasından bir garson geçiyor,
lavanta kokuları
ve ilk günler geçiyor ayrılığın ortasından
bardaklar ve çaylar geçiyor hatta.
kirli ve üzgün sesler var aramızda
salon ışıklı, bazen gölgeli...garson fraklı,
piyanist yelkenli,
sen eskiden...
sen eskiden...
kırılganlığım geçiyor odalardan
suç bunun adı.
bak, bütün tınılar isyan
bütün kemanlar gece
duysana kopuk ve uzak bir şeyler var aramızda
ya beni bırak,
ya sarıl bana."* -
farklı iki nesnenin farklı olduğunu belirtmek için kullanılan bir kelime. birleşik zıt anlamıdır.
-
"soruyordun
ilkyaz işte
uyanıp bir bahçeyi dinliyoruz
tenhalık böyle
dallar mı kırılmış, sarmaşıklar mı toz içinde
beklesem hemen gelecek olduğun
tam öyle olduğun
oysa hep yanımdasın, seninle her şey yanımda
kırık dökük de olsa yanımda
mesela çok sevdiğin bir deniz bile yanımda
o deniz ki aramızda hiç kımıldamadan
erkeğini iyi tanıyan bir kadın gibi yorgun.
yarısı yenmiş bir elmaydık bana sorarsan
ikimizdik, iki kişi değildik
bakıyorsak birlikte bakıyorduk gözlerimin içine
birlikte gözlerinin içine bakıyorduk senin
yanlıştı, doğruydu, hiç bilmiyorum
sanki bir bakıma ayrılık böyle.
karşılıklı otursak da ne zaman
masa örtüsünü ikiye bölen ellerimizdi
bir tırnak yeşilinden gerisin geriye
ayak bileklerimizden gerisin geriye
bütün bunlar gereksiz, bilmiyorum sanma
gereksiz ama yalnızlık böyle." *
edip cansever -
"birbirine dolanan hayaller yumağıdır hayatımız
kim karar verebilir birbirine dokunan taş ve su
hakkında, kimin kimi ayakta tuttuğuna, ve günün
aslında kumdan, tuzdan ve ışıktan oluşmadığına?
boşlukları doldurduğumuzda belirecek hayatın
anlamı, taşı ve suyu doğru yorumladığımızda, bir
yarı öbür yarıyı anlayacak: olgunluk bize yaban
meyvesi gibidir; gevşek ağızlarımıza dokunan zehir!
kim sana verdiklerimi, senden aldıklarımı çözebilir?
birbirine dolanan hayaller yumağıdır hayatımız,
hayalleri dik tutmak gerekir.
...
ben yumuşak tuşlarına basacağım hayatın
sen çatıyı kur.
sırları soracağım ben,
sen hayatın anlamını ara.
yazın yönünü değiştireceğim ben
sen yolculuğa çık.
ben arka bahçeyi özleyeceğim
sen inat et..." *
birhan keskin -
ortaokuldaki bir arkadaşımın "daha başka neler var var?" anlamında kullandığı kelime. bunu yazıyorum çünkü böyle kullanınca herkes tarafından anlaşılmıyor. örnek diyalog:
- işte abi dün parka gittik ordan okula geçtik sonra döner yedik filan.
- ayrı?
- onun dışında bir de kahve içmeye bir yere oturduk.
bahsettiğim arkadaşım bu kelimeyi mütemadiyen yukarıdaki şekilde kullanırdı. değişik güzel bir hava da katardı aslında.
not: arkadaş ankara'da oturan bir erzurumlu. artık alakası var mıdır bilemiyorum. -
ailevi nedenlerden dolayı aileden ayrılıyormuş.
"evrenin mutluluğudur sevgi. ama mutlulukla her şey bitmez. bir buluşmadır sevgi. ama eşit ölçüde bir ayrı düşme yoksa, buluşma da olmaz." d. h. lawrence - anka kuşu
[ten candan ayrı değildir, onun azasından bir uzuvdur.] feridüddin attar - mantıku't-tayr
"canlı maddenin ölümü hiçbir zaman yokluk değildir; yeni doğumları içkindir. bu maddesel ölümsüzlüğün* önkoşulu, madde olarak kalmak, ayrışmamış olmaktır. parça kendini ayrı bir tanımlama gayretine girmedikçe bütüne aittir; ölümsüzdür. bilinç-lilik, ölümlülüğü doğurur." bilgin saydam - deli dumrul'un bilinci
(ilk giri tarihi: 27.11.2016)
(bkz: ayrı ayrı)
(bkz: o ayrı), apayrı, ap ayrı
(bkz: ayrı düşmek), ayrı kalmak
(bkz: ayrım), ayraç, ayıraç, ayrık, ayruk
(bkz: ayrılık/@ibisile), ayrılış/@ibisile, ayrılmak/@ibisile
(bkz: ayrıca/@ibisile), ayrıcana/@ibisile
(bkz: ayrıyetten), ayrıyeten
(bkz: sekter), sektör, sekestrasyon
(bkz: haciz)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap