• gelin dostlar bir boş günümüzün en boş saatlerini anlamlandırmaya çalışmak adına ufak bir beyin fırtınası teşebbüsünde bulunalım bunu sebep-sonuç gözlemleriyle taçlandıralım,gelecekte toy yorumlarımıza bakıp sırıtalım

    savaş öncesi genel tablo

    napoleon olağanüstü komuta yeteneklerini italya ve mısırın fethiyle ispatlamış, fransa cumhurbaşkanlığından imparatorluğuna evrilerek yetkilerini arttırmış, açıkça avrupa başat devletliği için ingiltereyle kapışmaya niyetlidir. napoleon liderliğindeki fransanın düşmanlarını üç ana grupta toplayabiliriz.

    1-siyasi ve ekonomik dominantlık için ingiltereyle mücadeleye girmiştir
    2-lojistik bağlantılarını kuvvetlendirmek, ticaret yollarını denetimi altına almak için osmanlıları ve ispanyayı karşısına almıştır
    3- anti-aristokrat ideolojisi rusya,prusya,portekiz,isveç,napoli,sicilya krallığı ve avusturya-macaristan'ı karşı cephesine itmiştir.

    savaşın hazırlanış safhası
    1770lerden itibaren avrupanın hızla sanayileşip kol kuvvetinin yerini makine gücünün alması,hem işgücünü arttırmış hem silah altına alınacak asker miktarını yükseltmiş hem de nüfus artışını tetiklemiştir.

    dünya üzerindeki nüfusu ne derece fazla olursa olsun hiçbir devlet savaş sahasına ortalama 120.000 kişiden fazlasını süremiyordu.kitleleri dar alanlara yığıp onları doyurmak, silahlandırmak ve hepsinden ötesi sıhhiyatını korumak neredeyse imkansız olup menavra yeteneklerini kısıtlıyor,ordunun savaş kudretini azaltıp dezavantaja dönüştürüyordu.bu 'minik' problemi buhar gücünün meyvesi olan sanayi devrimimiz deaktif edip yüzbinlerin silahlandırılıp sahaya sürülmesini mümkün kılmıştır. (bkz: grande armee)

    18.yüzyıl kapanırken avrupada ulusçuluk(evet ulus diyeceğiz, milliyet kelimesi arapça 'söz' anlamına gelen mille kelimesinden türemiştir,burada kastedilen tanrı buyruğu olan sözlerin arkasında biraraya gelen kitlelerdir,millet kelimesi ulusu karşılamaz,monotanrılı dinlerin mensuplarını niteler) duyguları tavan yapmış,1800 de nüfusu 140 milyon olan avrupanın 33 milyonluk nüfusu ile siyasi otoritesini sağlamış en büyük ulusal nüfus gücü fransız imparatorluğudur.(almanyayı sayamayız (bkz: alman düalizmi) )

    18. yüzyıl ordularını oluşturan askerler, serflerden oluşan, zorla silah altına alınmış, ölmemek için öldürmek zorunda kalan insanlardır. bir sorumluluk, bir ideal uğruna değil, zorunlu oldukları için savaşırlar. bu askerlerden oluşan birlikler, dağılma eğilimi gösterirler. yanaşık düzen savaşa sürülmeleri ve sıkı bir disiplin altında tutulmaları gerekir. bu ise, birliklerin hareket yeteneğini ciddi biçimde sınırlayacaktır.
    oysa fransız ordusundaki askerler, her ne kadar “zorunlu askerlik” dolayısıyla silah altına alınmış olsalar da, özgür yurttaşlardır. bu insanlar, ulus devletinin yurttaşlarıdır, yurttaş-ordunun askerleridir. bir ulus devletin yurttaşı olmanın sorumluluğuyla, bir ideal uğruna savaşırlar. sıkı bir disiplin altına rahatlıkla girebilirler, eğilimleri bu yöndedir.

    fransız devrimi öncesinde, tüm avrupa monarşilerinde olduğu gibi fransız ordusu’ndaki subaylar da aristokrat ailelerin tekelindeydi. ancak ihtilal sırasında aristokrasi tasfiye edildiği için halktan insanların subay atanması zorunlu olmuştur. bunun sonucunda fransız devrim ordusu’nun subay kadrosu, genç, yeteneğe göre terfi eden, dinamik unsurlardan oluşmuştur

    özellikle napolyon orduları, napolyon’un izlediği yöntem gereği, ağırlıklı olarak “yerinde ikmal” ilkesiyle hareket eden ordulardır. napolyon, ordularının ikmal meselesini, uzun ikmal kollarına değil, istila edilen topraklardaki kaynaklara dayandırmıştır. bu tutum, orduların manevralarını, ikmal olanaklarının sınırlayıcı baskısından kurtarmış, daha hızlı manevra yapabilir hale getirmiştir

    napolyon ordularında hızlı manevra ve yürüyüş hızı konusunda etkin olan bir başka unsur da subay kadrosunun asillerden oluşmamasıdır. asiller, kendilerine son derece rahat bir ortam sağlayacak tüm ağırlıklarıyla birlikte hareket ederler. ağırlıklarını taşıyan atlı arabalar, ordunun hızını düşürür. özellikle zor arazi ve yol koşullarında bu durum daha da belirgin bir etki yaratır. askerler yol kenarında bekler, öncelik tanınan aristokrat subayların ağırlıklarıyla yüklü arabalar yolu kullanır. oysa fransız ordularında öncelik piyadenindir, asker yoldan yürür, subay yolun dışından atının üstünde yolculuk eder sonuç olarak 18. yüzyıl avrupa ordularında standart yürüyüş hızı dakikada 70 adımken, fransız ordularında dakikada 120 adımdır.

    belkide her bir faktörden önemlisi fransız ordularının başkomutanı napoleondur. napoleon savaş sahasına inerken plan yapmaz. herşeyi zihninde şekillendirmeye hazır bir halde savaş meydananı tamamen gören bir tepeye çıkar ve birliklerini sıcağı sıcağına yönetip her an yüzlerce alternatifi zihninden üretir. bu durum napoleonun ezberlenmesini engelleyip planlarının deşifre olmasının önüne geçerken aynı zamanda da diğer generaller bir protokol sistematiğini benimseyemedikleri için napoleonsuz fransız orduları başarı ihtimalinden yoksundur.pek çok savaş tarihçisi (bkz: waterloo savaşı)nda napoleonun iki haftadır ishal ve uykusuz olmasını mağlubiyetin temel sebeplerinden sayarlar

    çanların çalmaya başlaması

    imparator napoleon bir yıldırım harekatıyla cebri yürüyüşlerle komuta ettiği 90.000 askerle(kampanyaya toplam asker katılımı 170.000) ulm'da karl mack von leiberich komutasındaki avusturya ordusunu hapsederek 40.000 askeri teslim aldı.

    kendisine doğru ilerleyen birleşik rus-avusturya ordusunun 120.000 kişilik mevcudu,zaten napoleonun ordusunun 15bin süvariye sahip olmasından dolayı piyade karşılaştırmasında ezici sayısal üstünlük karşısında napoleon'un bir istisnada bulunarak savunmada kalmasını gerektirmiştir. austerlitz kasabasının eteklerine gömülen napoleon birliklerini 3 kısıma böler ufak nehirleri mevzi belleyerek güneye 10.000 kişilik bir kuvvetle louis-nicolas davoutkomutasında genç ve ateşli piyadelerden oluşan birliklerini yerleştirir.merkez mevkisinde kendisinin (bkz: légion d'honneur) sahiplerinden seçtiği seçtiği 30.000 kişilik (bkz: old guard)ları dizen napoleon kuzey bölümü jean baptiste jules bernadotteun emrinde 25.000 kişilik kolorduya emanetken geri hatlar yedek 10.000 piyade ve 15.000 süvarinin başında bekleyen general joachim murat dan müteşekkildir.

    `http://greatestbattles.iblogger.org/…itz/p54-55.jpg` haritada görüldüğü üzere napoleon asıl birliklerini tepelerin arasına serpiştirip gizlemiştir.

    savaş birliklerini napoleonun yayılışına göre tanzim eden rus başkomutanı mihail kutusovun cephenin en zayıf bölgesi olarak tespit ettiği general davout'un birliklerine hücum etmesiyle başlar.fransız generali adım adım geri çekilerek yıpratma savaşı uygulamakta askerlerini genel hücumdan alıkoymakta karşı tarafa maximum kaybı,kendisinin eriye eriye yokolması pahasına verdirtmektedir.bunun farkında olan kutusov sabah sisinden yararlanıp birliklerinin merkez kısmından asker çekip davout'un karşısına gönderir. sürpriz genel taarruz karşısında afallayan fransız güney kanadı çökerken kuzeyde bernadotte karşısındaki müttefik kuvvetleri önce yavaşlatmış sonrasında karşı saldırıyla püskürtüp kuzeyden kuşatmaya başlamıştır.bunu gören general kutusov birliklerini zaten ezdiği güneyden merkeze çeker ve merkez kuvvetleriyle birlikte neredeyse 50.000 askerle genel taarruz başlatır.amacı kuzeyde fazla ilerleyen fransız kuvvetlerini merkezden yarmak suretiyle bölmek, sonrasında hem kuzeyden hem güneyden vurmaktır.savaş müttefik birlikler lehine gözükürken napoleon yatakodası haricinde her yerde sergilediği cesaret ve kurnazlığını ortaya koyar, kendisine tanrı gibi tapan 30.000 old guardı saldırıya gönderir.tepelerin arasından sabah sisinin yardımıyla süzülerek savaş düzeni alan fransız hatlarıyla karşılaşan; zafer coşkusuyla saflarını yitirmişçesine ilerleyen müttefik birlikler ağır bozguna uğrarlar.öyle ki guardlar panik halindeki müttefiklere ateş yağdırarak süngü mesafesine girmek için ilerleyince müttefikler düzenlerini tamamen yitirip merkezden kaçmaya başlarlar. sahne general joachim murat ve süvarilerinin tarihe geçmesi için tasarlanmış gibidir.fransız süvarileri kaçan piyadeleri kıymaya çevire çevire rus artçılarına kadar kovalarlar.zaten bernadotte'ın kuzeyden ilerleyişi müttefiklerin manevra yeteneğini de kısıtlamış kendilerine tek çare olarak ricat kalmıştır.kutusov sakince kalan birliklerini geri çeker...

    fransız ordusunda ölü, yaralı, kaçak, esir ve idam olarak 10bin asker savaş dışı kalırken karşı taraf 60.000 kayıp vermiştir. napoleon savaşın sonunda 'askerler!! eğer bir gün fransız ulusunun cesaretiyle alay edildiğine şahit olursanız yapmanız gereken tek şey, ben austerlitz'deydim demektir' ile biten ünlü söyleviyle ordusunu kutlar. austerlitz 3 imparatorun karşı karşıya gelip çar (bkz: alexsander) ve (bkz: doppelkaiser) franz'ın napoleona diz çökmesiyle sona erer. artık avrupada napoleona kafa tutabilecek kara ordusu kalmamıştır.

    sonuçlar değerlendirmeler çıkarımlar sanrılar

    napoleon bu savaş sonunda yapılan (bkz: pressburg barışı) ingiltere'ye karşı başlattığı kıta ablukasını tüm avrupaya yaymış, tüm avrupanın britanya imparatorluğuyla ticaret yapmasını yasaklamıştır. bu yasaklamalar avrupa ekonomik dengesini sarsarken, denizlerde ingiliz ablukası kırılamadığından deniz ticareti yapılamamış, kara ticaretinin can damarı demiryolları daha keşfedilmediğinden avrupa ticari hayatı mahvolmuş bu durum napoleona karşı iv.koalisyonun doğmasını sağlamıştır.

    britanyanın ticaret hacmini koruyabilmek için amerika kıtası ve hindistana ağırlık vermiş, hatta yeri geldiğinde genel ticaret ambargosu koyup,ingiliz bandrolü ve ingiliz tercüman taşımayan teknelere ticareti yasaklamış, bu ve benzer ticari kökenli uygululamalar günümüzdeki ingilizcenin yaygın egemenliğinin ilk adımı kabul edilebilirler

    avrupanın yarısından fazlası (75 milyon nufüs) bonaparte kardeşlerin hanedanlığına terkedilmiştir.

    (bkz: jerome bonaparte)=======> westfayla kralı
    (bkz: joseph bonaparte)=======> ispanya kralı
    (bkz: carolina bonaparte)======> napoli kralı
    (bkz: elisa bonaparte)========> toskana grandüşesi
    (bkz: louis bonaparte)=======> hollanda kralı
    (bkz: lucien bonaparte)=======> canino prensi
    (bkz: pauline bonaparte)======> guastalla düşesi

    görüldüğü üzere napoleon iktidar hırsı,kendisine ve sonrasında ailesine yüklediği aristoktarik vasıflarla,aslında herkesten önce kendisi kendine ihanet etmiştir.cumhuriyetçilerin ve tüm özgürlük yanlılarının kendisine güveni azalmış, napoleon artık tamamiyle hükümranlık hakkını despotluğundan almıştır.

    fransa denizlerdeki etkisizliğini kabul ettiğinden gelecekte koruyamayacağı batı amerikadaki topraklarını abd ye satmış, birleşik devletlerin hızlı yükselişine hedeflemeksizin katkıda bulunmuştur.

    parisin en büyük meydanının adının hala 'austerlitz' olması fransız halkının bu savaşa atfettiği önemi beyan eder.
    -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    avusturya-macaristan imparatorluğu olarak bahsettiğimiz aslında (bkz: kutsal roma germen imparatorluğu)dur, 1805 te resmen 'ami' imparatorluğu yoktu.

    19.yüzyıl avrupasında dokumantasyon tamamlandığı için asker rakamları için şüphe yoktur, fakat ben; miktar belirlerken savaşçı asker sayısını değil, kampanyaya katılan kaç kişi varsa, kaç kişi için kazan kaynıyorsa o kadar miktarı yazdım. bu yüzden bazı asli kaynaklardan kabarık olması mümkündür.

    gördüğümüz üzere dostlar, bir saatlik klavye sahnesinde ufak bir parmak dansı üşengeçlikten arınınca gayet faydalı, darısı diğer boş vakitlerimizde diğer tarihi dönüm noktlarına..
  • 1805'de gerçekleşen, hem kutsal roma germen imparatorluğunun sonunu getirmiş hemde napolyon'un dehasını da göstermiş olan savaştır.
    napolyon iktidara geçtikten sonra askerlik vasıflarından yoksun olduğunu düşündüğü avusturyalıların üzerine yürümeye karar verdi.
    burada elde edeceği zaferle orta avrupa'da elini güçlendirecek ve önemli kazanımlar elde edecekti.
    napolyon topladığı kuvvetlerle avusturya üzerine yürüdü. ilk muharebede fransızları tek başına durduramayan ve ağır kayıpla geri çekilen avusturyalılar diğer yandan da rusya'nın yardımını istemişlerdi.
    geri çekilen avusturya ordusu, rus ordusunun desteğiyle birleşerek tekrar ileri harekata geçtiler.
    bu durum ise zaten napolyon'un en başından beri öngördüğü ve kendini hazırladığı senaryo idi. zira asıl amacı bu iki büyük orduyu aynı anda yenip diğer ülkelere mesaj vermekti.
    savaşın başında bazı birliklerin aldıkları emirleri yanlış yorumlaması gibi sebepler ile rus-avusturya kuvvetleri avantaj elde etti. buradan aldıkları cesaret ile tüm güçleri ile merkeze saldırmayı denediler. ancak napolyon ve mareşal ley'de tam da bunu bekliyordu. zira savaşın kader anı şüphesiz fransız süvarilerinin pusuya yatması ve savaşın en can alıcı yerinde saldırıp zafere yaklaşmış olan rus-avusturya birleşik güçlerini ezmesi oldu.
    fransız atlı güçlerinden haberi olmayan ve kendi ordularında artık süvari kuvveti bulundurmayan rus-avusturya güçleri fransız savunmasını tam kıracakken bu baskınla bozguna uğradı ve dağıldı.
    bu zafer viyana yolunu napolyon'a açmış ve yepyeni bir siyasi harita yaratmıştır.
  • uc ımparator savasi olarak da bilinir. rus cari 1. aleksandr, avusturya imparatoru 2. francis ve fransa imparatoru napoleon bonapart savas alaninda carpismislardir. savas stratejik olarak tarihteki en onemli savaslardan biri olarak gosterilir ve onemli akademilerde ders niteliginde incelenirmis (ikinci kisim rivayet).

    savas oncesi rus-avusturya birlikleri olomouc sehrinde toplanir. yapilan topantilar neticesinde avusturya generali franz von weyrother tarafindan sunulan saldiri plani kabul gormustur. halbuki kutuzov karpatlara kadar cekilip, savasi orada gerceklestirme taraftari idi. fakat geri cekilme iki imparator tarafindan kabul gormedigi icin weyrother'in plani destek buldu.

    napoleon savastan hemen once pratzen tepelerini yem olarak muteffiklere birakti. oradaki birliklerini geri cekmeye basladi. hemen ardindan da cara yaverini gondererek baris gorusmelerine oturmayi onerdigini iletti. bunun icin cari agirlamayi istedigini belirtti. car ise yavelerinden dolgoruki isimli kontu gonderdi. butun bu olaylar weyrother tarafindan fransizlarin savasmak istemedigi ve yavastan geri cekilmeye baslayacagi sekilde yorumlandi. fransiz ordusunun sayica kendilerinden az oldugu zaten asikardi fakat son gelismeler ile fransizlarin 40000 civarinda oldugunu dusunmeye basladi. savastan bir gece once komut kutuzov'dan alinip weyrother'e devredildi.

    napolyon ise louis-nicolas davout komutasindaki birlikleri viyana'da birakmisti. 48 saat icinde gelebilecek sekilde konumlanmislardi. ordunun sag kanadini bilerek zayiflatmis ve rus ordusunun pratzen tepelerindeki birliklerini de kendi sagina saldirmasini beklemisti. eger ruslar pratzen'i terk ederse, savas otomatik olarak bitecekti. bu arada ordusunun sag tarafi, bulunduklari konuma gore viyana tarafinda kaliyordu. ruslar sag tarafi dagitirlarsa, viyana'dan gelecek destegi keseceklerdi. fakat fransiz ordusunun sag tarafi akarsular ve gollerin yogun oldugu alana konuslanmisti. bu da beklenen uzun sure direnmelerini sagladi.

    savas sabah 8de basladi. rus tarafinda agir bir sis mevcuttu. napoleon ise bulundugu tepeden daha rahat bir gorus alanina sahipti. muteffikler fransizlarin sag kanadina ciddi bir saldiri yapti. car kutuzov'a sag kanada saldirmasini emretti fakat kutuzov da pratzen'i verdiklerinde savasin bitecegini biliyordu. o yuzden oldugu yerde kaldi. car kendi birlikleri ile saldiriya gecti. sis hafif dagilmaya baslamisti artik ve pratzen'de kalan birlikler(muteffik ordusunun ortasi) bir anda uzerlerine hucum eden oldukca kalabalik fransiz ordusunu gordu. buyuk panik icinde kacismaya baslayan ruslari kutuzov da tutumadi. bu sirada cokmekte olan fransiz ordusunun sag kanadina viyana'dan kosup gelen favout yetisti ve sag taraftaki saldiriyi puskurtmeyi basardilar.

    savasin son kisminda pratzen'den muteffikleri top yagmuruna tutan fransiz topculari sahnedeydi. savas alaninin dogu kisminda dengede giden savas (muttefikler sag - fransizlarin sol kanadi), pratzen'den yapilan top atislari ile pyotr bagration komutasindaki muteffiklerin geri cekilmesi ile sonuclandi.

    fransizlar 9000 zaiyat(olu-yarali-kayip-esir vs) verirken, muteffikler 36000 verdi. napoleon bazi rus birliklerinin cesaret gosterdigini belirmistir ve fransiz ordusuna "hayatta hicbir seyiniz olmasa bile artik austerlitz'iniz var. bu zafer ile ne kadar onur ve duysaniz azdir." minvalinde seyler soylemistir. car aleksandr ise "bizler koca bir devin ellerinde bulunan bebekleriz." diyerek durumu ozetlemistir. burada baslayan aleksandr-kutuzov catismasi asla bitmemistir. kutuzov ise rovans icin tekrar napoleon'un karsisina cikmistir ve yine yenilmistir (bkz: borodino savasi). buna aslinda tam bir maglubiyet diyemeyiz cunku napoleon'u kisin ortasinda terk edilmis moskova'ya cekmistir ve birkac ay sonra geri cekilmeye calisan fransizlari cekirdek gibi citlemistir. kutsal roma imparatorlugu buradan sonra dagilmistir ve napoleon fransa ile rusya arasinda tampon olacak bir alman federasyonu olusmasini saglamistir.
  • olomouc deyince akla
    onun adı gelir
    sigma sigma sigma

    (bkz: sigma olomouc)
  • 2 aralık 1805 tarihinde, ''üçüncü koalisyon savaşı'' sırasında meydana gelmiştr. haiti’de uğradığı yenilginin ardından amerika’da imparatorluk kurma hayallerinden vazgeçerek birleşik devletler’deki louisiana topraklarını amerikalılara satan napolyon, mayıs 1804’te kendisini fransa imparatoru ilan etti. bunun üzerine, önce ingiltere ve ardından rusya’yla ittifak yapan avusturya, 1805 yılında bavyera’yı işgal etti. napolyon, trafalgar’da uğradığı yenilginin de acısıyla, üçüncü koalisyon tehdidini ortadan kaldırmak için derhal harekete geçti ve cüretkar bir siyasi hamleyle hannover ile güney italya’yı terk ettikten sonra ordusuyla 800 km yol kat ederek kuzey fransa, orta avrupa, ulm ve viyana üzerinden austerlitz’e ulaştı. beş hafta boyunca 200.000 askerle günde ortalama 24 km ilerleyebilmek benzersiz bir başarıydı. yol boyunca avusturyalıları ve onların müttefiki olan rusları ulm’da, maria zell’de ve viyana’da bozguna uğratarak nihai bir zafer arayışıyla bohemya topraklarında ilerlemeye başladı. mareşal louis nicolas davout’nun emrindeki 22.000 askeri viyana’yı korumak için bırakan fransa imparatoru, kalan 65.000 askerle brünn’e yürüdü. karşısında, prag’daki arşidük ferdinand’ın idare ettiği 18.000 asker ve olmütz’deki rus çarı l.aleksandr ile avusturya imparatoru franz’ın ortak komutasında 90.000 asker bulunuyordu. aynı tarihte avusturya arşidükleri karl ve johann da, komutalarındaki askerleri alpler’in güneyinden getirmeye çalışıyorlardı. müttefik güçlerin planının, sayıca üstün kuvvetleri bir araya getirerek fransız sağ kanadını kuşatmak ve ikmal hatlarını kesmek olduğu ortadaydı. napolyon’un mantıken geri çekilmesi, ordusunu dinlendirip yeniden düzenlemesi, takviye alması gerekirdi. fakat bu, onun tarzı değildi. müttefik stratejisini hakkıyla tahmin ederek nihai bir savaşa girmeye karar verdi. düşmanın sayı üstünlüğünü telafi edebilmek için, viyana’daki mareşal davout ve iglau’daki mareşal bernadotte’a, emirlerindeki birliklerle beraber gelmelerini emretti. davout’nun lll.kolordu’suna bağlı general louis griant’ın tümeni, cebri yürüyüşüyle 36 saatte 100 km yol kat etmeyi başardı. napolyon, kuvvetlerini pratzen teperinden aşağıdaki araziye çekerek sağ kanadını üç kilometre kadar genişletti. avusturyalılar ve ruslar yemi yutmuştu. açığa çıkan tümeni yok ederek napolyon ile viyana arasına girmeye karar verdiler ve böylece kendi merkezlerini zayıflattılar.

    2 aralık’ta müttefikler güçlendirilmiş fransız sağ kanadını çökertmek amacıyla taaruza geçtiler. düşman dört kat daha kalabalık olsa da ‘’sağ kanadı’’ tutma, frian’ın yorgun tümeninin de desteğiyle, davout’ya verilmişti. davout, sürekli küçük karşı saldırılarla sabah saat 11’e kadar düşman saldırısını savuşturmayı başardı. ardından napolyon harekete geçti. mareşal nicolas de soult’un kolordusu, pratzen tepeleri’ne hücuma geçerek müttefik cephesini yardı ve ardından güneye yönelerek avusturya-rus ordusunun sol kanadına yüklendi. fransızlar 9.000, avusturya-rus ittifakı ise 26.000 asker kaybetti. davout’nun eline düşmekten zor kurtulan çar alakesandr, rusya’ya çekildi. imparator franz kayıtsız şartsız teslim oldu. napolyon, trafalgar’daki büyük deniz yenilgisinden altı hafta sonra avrupa’nın hakimi haline gelmiştir.
    austerlitz muharebesi napolyon imparatorluğu’nun kuruluşunun birinci yıldönümünde gerçekleşmiştir.

    kaynak: dünya savaş tarihi
  • hiç şüphesiz napoléon'un en büyük zaferinden birisi... gerek taktiksel yönü, gerekse sonuçları sebebiyle bence en büyüğü tabii.

    görsel

    çiçeği burnunda imparatorumuz napolyon'un imparator olması ve tüm gücü eline alması zaten laf olsun diye yapılan barış anlaşmalarını rafa kaldırtır ve avrupa'da kartlar yeniden dağıtılır*. üçüncü koalisyon oluşmuştur artık.

    napolyon, askerlerini ingiliz ana karasına çıkaramayacağını anlayınca -mâlum ingiliz donanması da denizlerin grande armée'si durumunundadır- bari şu koalisyonun avrupa koluna ilerleyim der.

    koalisyon ordularının* şöyle bir dezavantajı var; farklı ordulardan oluştukları için farklı disiplinlere, emir komutaya, lojistik yapıya vs. sahipler.*

    öte yandan grande armée ise iyi teşkilatlanmış, iyi donanım ve lojistiğe sahip ve çok daha önemlisi olan 20-21. yüzyıl ordularına benzer bir emir komuta zinciri var. her biri kolordulardan oluşan bu ordunun kolorduları, gerektiğinde inisiyatif alıp kendileri bir ordu gibi davranma serbestisine sahip.*

    ayrıca napolyon, newton'ın meşhur f=m*a formülünü ordusuna şu şekilde tatbik etmiş bir adam; ordunun kuvveti* = ordunun büyüklüğü* * ordunun hızı (yahut ivmesi)*. grande armée hem çok büyük* hem de çok hızlı bir ordu.

    yani dostlar, kolordulara bölünmüş bu ordu, asıl düşman ordusu bulunana kadar kolordular hâlinde ayrı ayrı hareket ediyor. bu inanılmaz bir sürat kazandırıyor. düşman ordusu bulunduğundaysa derhâl birleşip tek bir ordu hâline geliniyor. böylece hem hız hem de büyüklük ayrı ayrı muhafaza edilmiş oluyor. dâhice...*

    napolyon kendisine karşı kurulan bu birliği, yılanın kafasını küçükken ezeceksin diyerek, henüz ordular birleşemeden, ulm savaşı'nda avusturya ordusu'nu perişan etti ve büyük ölçüde sadece manevralar ve sarma harekâtlarıyla koca bir orduyu esir alıp saf dışı bıraktı*.

    bu esnada trafalgar deniz savaşı'nda ingiliz donanması da fransız ve ispanyol donanmasını ezici bir şekilde mağlup etti ve napolyon'un britanya sevdasını sonlandırdı. artık düşman doğuydu...

    ulm savaşı esnasında mack'ın güvendiği şey 200 küsur kilometre uzaklıkta bulunan kutuzov'du. onun bir an önce kendisiyle birleşeceğini düşünüyordu fakat maalesef...

    napolyon bu sefer gözünü kutuzov'a dikti. kutuzov zeki ve tecrübeli bir komutan olduğundan tehlikenin farkındaydı bu yüzden geri çekilmeye ve rusya'dan gelen diğer birliklerle birleşmeyi beklemeye karar verdi.*

    napolyon; uzayan ikmâl hatları, yorgun durumdaki asker, karşısında sayı bakımından üstün bir ordu olması* gibi sebeplerden ötürü saldırmak yerine tuzak kurmayı seçti. böylece hem iki orduyu imha edecek hem de koalisyon'a katılmaya sıcak bakan prusya'nın şevkini kıracaktı *. brünn ve austerlitz arasındaki ovada karar kıldı.

    karşı tarafı kendine saldırtmak için napolyon; barışa sıcak baktığını gösterecek elçiler, ordusunu hareketsiz ve kararsız gibi bırakan sevkler, bazı birliklerini geri çekmesi ve hatta bölgeye hâkim konumdaki pratzen tepesini bırakmak gibi çeşitli ayak oyunları yapar.

    düşmanın saldırmasını sağladı fakat bu da yetmez nereye saldıracağını da sağlamalı. napolyon kendisinin güney kanadına saldırılmasını istiyordu. böylece düşmanın sol kanadı ilerleyecek, daha sonra buradan yarmak isteyecek olan merkezden de birlik kaydırılacaktı. bu esnadaysa napolyon düşman merkezini yaracak ve rus ile avusturya ordusunu ikiye bölüp çevreleme ve imhaya girişecekti.

    bu sebepten dolayı napolyon güneyini bilerek zayıflattı. bu fırsatın farkına varan çar i. alexander tam da napolyon'un istediğini yapmaya karar verdi (kutuzov buna karşıydı, merkezin zayıflayacağının farkındaydı);

    görsel (1 aralık, cephe durumları)

    işler tam da napolyon'un planladığı gibi oldu;

    görsel (2 aralık)

    ve nihai taarruz;

    görsel (2 aralık 13:30)

    burada belirteyim, satschen gölüne doğru yaptıkları geri çekilmede* hem toplarının hem de süvarilerinin ağırlığının yanında napolyon'un da göle yaptırttığı topçu atışı sayesinde 3000 civarı askerin imhası sağlanmıştır. ama zaiyatın çoğunluğu ric'at esnasındaki fransız topçu atışları ve süvari hucümları ile verdirilmiştir.

    görsel

    kutuzov geri kaçan orduyu nispeten toparlayıp geri taarruz yaptırtsa da yeterli olmamıştır. ama yine de ordunun tamamen ihmasının önüne geçmiştir.

    böylece napolyon kendisinden sayıca üstün olan düşmanı yenmiş ve şanına şan katmıştır. artık o üç imparator savaşı'nın da galibidir...

    bununla beraber meşhur rusya seferi'nin de ilk adımı atılmıştır.

    görsel

    son bir görsel, bu da napolyon'un austerlitz savaşı esnasında kullandığı kılıcı görsel.

    savaşla ilgili daha fazla ayrıntıyı ve atatürk'ün büyük tarruz'u ile bir kıyaslamasını okumak isterseniz çağdaş yüksel

    ayrıca yukarıda verdiğim haritaların yüksek çözünürlüklü hâllerini görmek için* westpoint.edu

    kılıç

    cuma günü vizyona girecek olan napolyon filminin fragmanında gördüğüm topçu atışıyla buz gölünün parçalanması sahnesi ilham oldu bu entrye. ben de birkaç bir şey karalamak istedim. ayrıca filmden de umutluyum, tavsiye ediyorum şimdilik, esenlikle...
hesabın var mı? giriş yap