atilla ilhan
-
aysel git başımdan ben sana göre değilim
benim için kirletme aydınlığını
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim -
belki böyle bir isim vardır ama o bizim bildiğimiz şair attila ilhan değildir.
ssg'nin doğru yönü göstermesinden sonra "ulan bu başlığa da ne kadar az adam girmiş, kesin entelim" diyen entel arkadaşlar yukarıda seyre açık. -
harika şiirleri olan adam.. nasıl bir histir bu, nadıl bir kalemdir... gerçi bu adamlara bu şiirleri yazdıran kadınlar araştırılmalı bence.. ama helal olsun valla..
-
buradaki üç beş entryi görüp hiç mi şüphelenmiyorsunuz arkadaş. neden bu adamın başlığına bu kadar az şey yazılmış diye. saygıyla ve rahmetle analım ama adamın adını da doğru bilelim. bak buraya yazıyorum:
(bkz: attila ilhan) -
yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle
-
arkadaşlar iki "t" li attila ilhan tek " y" li cemal süreya . bunlara dikkat edelim lütfen.
-
"sevmek kimi zaman rezilce korkuludur,
insan bir akşam üstü ansızın yorulur"
attila ilhan -
kaptan 1,2,3,4,5 şiirlerini kendi sesinden dinledikten sonra bir süre fransa ve çevresinde yaşamak istiyorsunuz.
-
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sımsıcak bir merhaba diyecektim
başımı usulca dizine koyacaktım
dört gün dört gece susacaktım
yağmur sönecekti yanacaktı
sameland seferden dönecekti
duvardaki saat duracaktı
kalbim kendiliğinden duracaktı
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
emperyal otelinde bu sonbahar
bu camların nokta nokta hüznü
bu bizim berheva olmuşluğumuz
bir nokta bir hat kalmışlığımız
bu rezil bu çarşamba günü
intihar etmiş kötümser yapraklar
öksürüklü aksırıklı bu takvim
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun kanıma girdin itirazım var
sesleri liman sislerinde boğulur
gemiler yorgun ve uykuludur
sabahtır saat beş buçuktur
sen kollarımın arasındasın
onlar gibi değilsin sen başkasın
bu senin gözlerin gibisi yoktur
adamın rüyasına rüyasına sokulur
aklının içinde siyah bir vapur
kıvranır insaf nedir bilmez
otelin penceresinde duracaktın
şehri karanlıkta görecektin
karanlıkta yağmuru görecektin
saçların ıslanacak ıslanacaktı
kış geceleri gibi uzun uzun
tek damla gözyaşı dökmeksizin
maria dolores ağlayacaktı
istanbul'u yağmur tutacaktı
bütün bir gün iş arayacaktım
sana bir türkü getirecektim
kulaklarımız çınlayacaktı
emperyal oteli'nin resmini çektim
akşam saçaklarından damlıyordu
kapısında durmanı söylemiştim
yüzün zambaklara benziyordu
cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu
tepebaşı'ndaki küçük yahudiler
asmalımesçit'teki rum kemancı
böyle rüzgarsız kalmışlığımız
bu bizim çektiğimiz sancı
el ele tutuşmuş geziyordu
gazeteler cinayeti yazıyordu
haliç'e bir avuç kan dökülmüştü
emperyal oteli'nde üç gece kaldık
fazlasına paramız yetmiyordu
gözlerin gözlerimden gitmiyordu
dördüncü gece sokakta kaldık
karanlık bir türlü bitmiyordu
sirkeci garı'nda sabahladık
bilen bilmeyen bizi ayıpladı
halbuki kimlere kimlere başvurmadık
hiçbiri yüzümüze bakmıyordu
hiç kimse elimizden tutmuyordu
ben hiç böylesini görmemiştim
vurdun .... kanıma girdin ..... kabulümsün. -
türk şair, romancı, denemeci, gazeteci ve eleştirmendir.
entelektüel çalışmalarıyla türk edebiyat ve düşünce dünyasına önemli katkıları olmuş bir aydındır.
ayrıca, tiyatro ve sinema sanatçısı çolpan ilhan'ın ağabeyi olan sanatçı, 2005 yılında vefat etmiştir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap