• sendrom bir yandan nöropsikiyatrik bir bozukluk olarak addedilirken bir yandan da temelinde insan özelliği olduğu pek çok üstün bilişsel ve karakter özelliği barındıran bireylerde örneğin; einstein ve wittgenstein'da bu bozukluğun bulunduğu belirtiliyor. ilk olarak viyanalı çocuk doktoru hans asperger tarafından tanımlandığından onun ismiyle anılır olmuş. barış korkmaz'ın aynı isimli kitabında belirttiği üzere, asperger sendromu modern toplumdaki tutunamayanları anlatıyor.
  • ben biliyodum zaten bunların hepten çok zeki olmadıklarını. aha işte einstein da darwin de aspergermiş. iq başka eq başka kardeşim. sen gazla milleti einstein dünyanın en zeki adamıydı diye sonra minnack veletler de onu taklit edip sokaklarda zig-zag yaparak yürüsünler, ilkokulda matematikten soğusunlar. ne adamlar gördüm ben en deli kodları beş dakkada yazıp da yemeği yakmadan ısıtmayı beceremeyen, iki lafı bir araya getiremeyen, insanları kandırmayın...akıllı ile otistiği ayırmasını bilin artık
    (edit : kütahya tarım kooperatifleri yıllık toplantısında baytarlara yönelik serzeniş, 5 nisan 1976)

    (bkz: otizm) (bkz: asperger)
    http://www.milliyet.com/…003/05/02/yasam/yas08.html
    http://www.milliyet.com/…004/01/11/yasam/yas03.html
  • glenn gould'un dehasinin da asperger sendromu bandrollu oldugunu iddia edenler var. hastalikli bir durum dahi olmak ve dahi anlaminda ayri kalmak cumle alemden.
  • empati eksikligi ,uygun olmayan tek yonlu iletisim,arkadaslik kurma becerisinde eksiklik ya da tamamen yoksunluk,tekrar edici konusma,sozle olmayan iletisim ,belli konulara karsi ilgi glistiröe,durus bozuklugu ve sakar hareketler sergileme,cogunlukla normal ya da ustun zekaya sahip olma ozellikleri sergilerler.
  • ''1944'de avusturyalı hekim hans asperger tarafından "otistik piskopati" olarak tanımlanmıştır. etioloji bilinmiyor, otistik bozuklukta olan sebepler sorgulanıyor.

    toplumsal etkileşim sağlamak için yapılan el-kol hareketleri, alınan vücut konumu, takınılan yüz ifadesi, göz göze gelme gibi birçok sözel olmayan davranışta belirgin bozulmanın olması, yaşıtlarıyla gelişim düzeyine uygun ilişkiler geliştirememe, diğer insanlarla eğlenme, ilgilerini ya da başarılarını kendiliğinden paylaşma arayışı içinde olmama (örneğin ilgilendiği nesneleri göstermeme, getirmeme ya da belirtmeme), toplumsal ya da duygusal karşılıklar vermeme gibi toplumsal etkileşimdeki nitel bozulmadır.

    ilgilenme düzeyi ya da üzerinde odaklanma açısından olağan dışı, bir ya da birden fazla basmakalıp ve sınırlı ilgi örüntüsü çerçevesinde kapanıp kalma
    özgül, işlevsel olmayan, alışılageldiği yapılan gündelik işlere ya da törensel davranış biçimlerine hiç esneklik göstermeksizin sıkı sıkıya uyma
    basmakalıp ve yineleyici motor mannerizmler (örneğin parmak şıklatma, el çırpma ya da burma ya da karmaşık tüm vücut hareketleri)
    eşyaların parçalarıyla sürekli uğraşıp durma gibi davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici örüntüler barındırır.

    bu bozukluk, toplumsal, mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında klinik olarak belirgin bir sıkıntıya neden olur. . dil gelişiminde klinik açıdan önemli bir gecikme yoktur (örneğin 2 yaşına geldiğinde tek tek sözcükler, 3 yaşına geldiğinde iletişim kurmaya yönelik cümleler kullanılmaktadır). bilişsel gelişmede ya da yaşına uygun kendi kendine yetme becerilerinin gelişiminde, uyumsal davranışta (toplumsal etkileşim dışında) ve çocuklukta çevreyle ilgilenme konusunda klinik açıdan belirgin bir gecikme yoktur.''
  • birkac kucuk fark disinda "yuksek islevli otizm" de denilen sendrom. ilk bakista ustun zekali, icine kapanik, buyumus de kuculmus mini profesor gibi gorulebilen bir cocuk, aslinda o konusup durdugu suslu kelimelerin hicbirini sosyal iletisim amacli kullanamayan bir "asperger"li olabilir. bir cogunda hyperlexia, motor aktivitedeki duzensizlikler sebebiyle sakarliklar, aciya verilen tepkide dengesizlikler gorulur. cogunlukla ne, nerde, niye, kim sorularina cevap veremezler. sasirtici bir sekilde okuyor, cozuyor, yaziyor olsalar da anlama ve konsantrasyon guclukleri yasarlar. son yillarda bircok ozel otistik okulunda "picture exchange" yontemi kullanilarak sosyal cevreyle iletisim kurmalarina yardimci olunmaya calisiliyor. ailelerinin aklindan gecen sorularin basinda biz olunce ona kim bakacak var. http://www.otizm.org/…ook/guestbook.php?action=view adresinde bir cok aile minicik cocuklariyla ilgili endiselerini paylasmis. sizi hergun degisik bir yonuyle sasirtan kucuk bir cocugun dunyanin en zor hastaliklarindan birinin kurbani olmasi cok acikli..
  • asperger sendromu, çocukluk çağında ortaya çıkan genetik geçişli bir sorundur. sendromun ana belirtisi aşırı içe kapanıklık durumudur. tekrarlayıcı davranışlar, tekdüze bir konuşma, belli bir konuya abartılı ilgi diğer önemli belirtilerdir. hastalık, 3-4 yaşlarından sonra yavaş yavaş belli olmaya başlar. çocuklar genellikle 3-4 yaşına kadar yaşıtları gibi davranıp, hareket ederler. erkek çocuklarında daha sık görülür.
    aspergerli çocuklarla ilgili en büyük tereddüt her içe kapanık, sosyal iletişimi zayıf, çocuğun bu sendroma dahil edilmesidir. çünkü ailenin aşırı korumacılığı, aşırı eleştiri sonucu ortaya çıkan güvensizlik ve buna bağlı sosyal iletişimde başarısızlık asperger sendromu olarak değerlendirilebilir.
    asperger sendromu otizm içinde çok fonksiyonlu, en fazla yüz güldüren bir spekturumda değerlendirilir. asperger sendromuna sahip olan çocuklarda aşırı içe kapanıklık durumu ana belirtidir. hastalığın diğer karakteristik özellikleri şöyle sıralanabilir:
    bu çocuklar çevreye duyarsızdır. sorulara her zaman uygun yanıt vermezler. tekrarlayıcı davranışları vardır. duruma uygun olmayan mimik ve jestlere sahiptirler. konuşmaları uygun ifade ve tonlamadan yoksundur, bu nedenle tekdüze, motor gibi konuşurlar. çevrelerindeki insanlarla empati (kendisini diğer insanların yerine koyma) yapamazlar. karşılarındaki insanların duygularını, sözel olmayan iletişimi anlayamazlar. belli bir konuya abartılı ilgi duyarlar. otomobil, uzay, ağaç çeşitleri gibi konularda her ayrıntıyı bilirler. arabaları motor sesinden bile tanıyabilirler.
    hastalığın otizmden farkı nedir?
    aspergerli çocuklar bebeklik yıllarında sağlıklı gelişirler. oysa otistik çocuklar çok daha erken belirti verirler, çevreleriyle iletişimleri yoktur, konuşma gecikmesi vardır. aspergerli çocuklarda konuşma gecikmesi yoktur. ama hareketlerini kontrol etmekte zorluk çekerler, sakarlık belirgindir. fiziksel görüntüleri normaldir ama tuhaf mimik ve jestleri vardır. asperger, yaş ilerledikçe daha belirginleşir. çünkü sosyal iletişimde ciddi handikaplar ortaya çıkar. ama eğitimlerini tamamlayabilirler. hatta derslerinde başarılı bile olurlar.
    asperger sendromunun ileriki yaşlarda gidişi nasıldır?
    aspergerli çocuklar yetişkin dönemlerinde kendilerine uygun iş bulabilirler ve yönlendirildikleri taktirde çalışabilirler. ama insanlarla yüz yüze diyalog kurmayacakları, organizasyon, yaratıcılık ve el becerisi gerektirmeyen, zaman baskısı olmayan, korunmalı, rutin, tek düze işlerde çalışabilirler. en büyük sorun işe kabul edilirken yaşanır. sorulara düzgün yanıtlar veremedikleri için mülakat gerektiren işlerde başarılı olamayabilirler.
    asperger sendromuna bağlı olarak ortaya çıkabilecek sorunlar nelerdir?
    asperger sendorumuna bağlı olarak buluğ çağından itibaren ruhsal sorunlar ortaya çıkabilir. aspergerli çocuklar 8-9 yaşından itibaren yoğun kaygı duyarlar. toplumla uyum içinde olmadıklarının farkındadırlar. hastalığın otizmden ayrılan diğer bir noktası budur. içe kapanıktırlar ama iletişim için isteklidirler. ne yapacaklarını bilemezler, yaklaşımları genellikle insanları uzaklaştırır. yaşıtları tarafından dışlanıp, alay edilirler. depresyona girebilirler. takıntıları, dikkat bozukluğu aşırı hareketlilik olabilir. bu sorunların tedavi edilmesi ve yönlendirilmesi aspergerli çocuğun yaşamını kolaylaştırır. bu sorunlar tedavi edilmezse sendrom daha da ağırlaşıp çocuğun hayat kalitesini düşürür.
    aspergerli bir çocuğa yaklaşım nasıl olmalıdır?
    aspergerli çocuklarda eğitim çok önemlidir. sosyal ve iletişim alanında ve davranış eğitiminde ciddi desteğe ihtiyaç duyarlar. katı kurallar ve rutine bağlı oldukları göz önüne alınarak olumlu alışkanlıklar edinirken bu özelliklerinden yararlanılmalıdır. ayrıca aspergerli çocukların ailelerinin eğitilmesi de önem taşımaktadır. aile, çocuğa hangi durumda nasıl davranacağını, sosyal taleple karşılaştıklarında bununla nasıl baş edeceğini, sorun yaratacak durumları tanıtıp, konuşurken nasıl tonlama yapacağını öğretebilir. ayrıca aspergerli çocukların eğitim gördükleri okulla da işbirliği yapılması, bu çocukların özelliklerinin eğitimcilere anlatılması gerekir. aspergerli çocuklar erişkin yaşa geldiklerinde uygun eğitim ve uygun iş seçmişlerse kendilerine yetebilirler. kendilerini tolere edecek eş bulabilirlerse evlenebilirler.
    asperger sendromuyla karışan durumlar var mıdır?
    içe kapanıklık, şizoid kişilik, depresif mizaç, güvensiz çocuklar, girişimi engellenen çocuklar, aileleri tarafından engellenen çocuklar, aşırı korumacı ailelerde yetişen çocukların ortaya koyduğu davranışlar bu sendrom ile karışabilir.

    asperger sendromunun karakteristik özellikleri:
    · asperger sendromu olan insanlar sosyal olabilmek için çabalar ama başaramaz.
    · yüz ifadeleri gibi sözel olmayan sinyalleri anlamakta güçlük çekerler.
    · tek düze, hızlı, duygudan yoksun konuşurlar.
    · sözcüklerin mecazi anlamlarını anlamakta güçlük çekerler.
    · hayal gücü eksikliği vardır. soyut düşünmede zorlanırlar.
    · sakarlık, asperger sendromu olanlarda belirli bir özellik olarak dikkat
    çeker.
    · bisiklet sürmek gibi koordinasyon gerektiren becerilerde zorluk yaşarlar
  • konu ile ilgili kısa bir örnek olay incelemesi için bkz.
    http://www.yenisymposium.net/ys2005_43_4.htm
hesabın var mı? giriş yap