• arzu nesnesi, gayet ismiyle müsemma bir şekilde, arzulanan nesnedir. sahip olunası bir şey-dir. bir barcelona chair, bir graves çaydanlığı falan belki. ya da cinsel arzuya ilişkin nesneler olabilir, bir kırmızı saten çarşaf, bir takım dantelli iç çamaşırı belki...bir kırbaç, topuklu pabuç, ne bileyim melodili prezervatif belki.

    fakat "arzu nesnesi olan insanlar..." diye lafa başlanınca, insanları nesneleştirebilen bir anlayış söz konusu, bu işte bir terslik var sanırım diyesi gelir insan olanın.
    "...insanı -virgül- gordugunde dumura ugratacak kadar ayrıcalıklı, guzel ve istek uyandıran yaratıklar..." nesne midir? görüldüğünde dumura uğranıyor, çok etkileniliyor, çok fena olunuyor diye bu zavallılar nesne mi olmaktadır? onlar zaten çevrelerine dumur üstüne dumur yaşatmanın ağırlığı ile ezilirken bir de insanlıktan -neyse, yaratık kabul, creature- çıkıp nen'ler dünyasına mı dahil olmaktadırlar?

    "...ne yazık kı pek sık goruldukleri soylenemez..." sıklıkla kendileri ile temas halinde bulunmak, birer big mac menu yuvarlamak, gayet romantik bir şekilde, sağda solda "bak taktım arzu nesnem*i koluma, fink atıyorum" diyebilmek falan çok iyi olurdu oysa.

    "...ancak bunlardan biriyle bir sekilde baglantı kurduysanız -hasbel kader, tabii nesneleşmeden önce; ya da bağlantının niteliği belirsiz, değmek olabilir...mi, bilemedim- elinizden kacırmayın derim, zira alıskanlık yaratıyolar..." endişeye mahal yok, eşyalarımız kaybolmadıkları ya da çalınmadıkları sürece bizimdir, bizim kalırlar. kendi kendine sizden sıkılıp evinizi, işyerinizi falan terk eden bir eldiven, bir çorap, bir toka gördünüz mü hiç? nesneler irade yoksunu olduklarından -şaşırmayın, doğaları gereğidir bu durum- çekip gitmezler elbette.
    ancak onlara ilk sahip olandan daha mahir biri tarafından yürütülürlerse yer/ el değiştiriler, değil mi?

    ps1: brad pitt değil ama brad pitt fotoğrafı.
    ps2: reggie doğru biliyor.
  • arzu nesnesiyle, onu arzulayan özne arasında daima bir zaman açıklığı vardır. bir renk körüne, rengi anlatamadığımız gibi, bir şeyi arzulayabilmek için, onu biliyor olmak gerekir. bilmediğimiz uzaklara özlem duyabilir veya geleceği arzulayabiliriz, ama zaten arzu nesnesi ve arzulamak farklı şeylerdir...
  • arzu nesnesi ve yaşamdan haz alabilmek birbirine tamamlayan iki ögedir. gelişimsel süreçte edinilen nesnelerin aynı zamanda değişmesi beklenir. örneğin 40 yaşında hala annenin memesini arzulamak dikkat edilmesi gereken bir unsur olabilir. (bkz: nesne ilişkileri)
  • (bkz: carl gustav jung)
    (bkz: jacques lacan)
    (bkz: david lynch)
    (bkz: oteki)
  • başarılı marketing'in meyvesi. marka kimliği ve bilinirliği açısından önemli bir unsurdur. çok kaliteli veya pahalı olması gerekmez. örnek olarak tekel birası t-shirt'ü ve i-pod gösterilebilir.
  • onu arzulamamızı mümkün kılan bir gizemi barındıran nesne. kapitalizm, bu "gizemli" arzu nesnelerinin hem üretilmesini, hem de geniş yığınlar tarafından tüketilmesini mümkün kılmıştır. kapitalizm, tutkuyu bile meta dolaşımına sokabilen çok enteresan bir sistemdir.
  • tek yüzükmüş. orodruin'de ateşlere atıp yokettikten sonra hayat daha bir güzelleşirmiş.

    konuyu daha iyi anlamak için aşağıdaki türküde arzuyu ve onun nesnesini bulunuz:

    "güzelliğin on par etmez
    bu bendeki aşk olmasa
    eğlenecek yer bulaman
    gönlümdeki köşk olmasa"
hesabın var mı? giriş yap