arif saim bey

• ince memed romanında hayali bir karakter olmasına rağmen aslında o dönemin özeti gibi bir adamdır.
  arif saim chp adana millet vekilidir.o dönemde yani tek parti döneminde parti devlet anlayışı olduğu için bir nevi çukurovadan sorumlu devlet bakanıdır diyebiliriz.ovanın en verimli tarlalarının olduğu akçamezara göz dikmiş oraya osmanlı döneminde yerleşmiş beyliğini idris beyin yaptığı bir çerkez kabilesiyle çatışmıştır.romana girişi bu meseleyle olmuştur
  ama romanın ilerleyen ciltlerinde kasaba eşrafının tetiklemesiyle bir anda kendini ince memedle karşı karşıya bulmuştur.olayların böyle gelişmesi normaldir zira ince memed arif saim beyin bölgesinde peydah olmuştur.
  arif saim bey osmanlı döneminde toroslarda jandarma yüzbaşılığı yapmıştır.aslen harputlu bir davulcunun oğludur,milli mücadelede fransızlarla işbirliği yapmaya çalışmış onların kalıcı olmadığını anladığında kuvvacı kesilmiştir.
• kimsecik üçlemesinde adananın cumhuriyetçi ilk milletvekillerindendir ismail ağa nın çocuk sahibi olmasında katkısı büyüktür aynı zamanda yaşar kemal in pek çok kitabına konuk olmuş gerçek bir karakterdir(bkz: ince memed) (bkz: akşasazın ağaları)
• ince memed serisi icinde bence en guzel islenmis prototip karakterlerden birisi.
• ince memed romanındaki en dikkat çeken kişilik, bereketli toprakların ağası arif saim bey.
  
  gerçek hayatta karşılığı ise ali saip ursavaş.
  
  yaşar kemal'in diğer romanlarında da yer almış, ayrıca kurtuluş savaşı, cumhuriyetin kuruluşu, meclisin ilk yıllarını konu alan tüm eserlerde, anılarda, makalelerde çokça söz edilen, tarihe tanıklık eden kuvvetli şahsiyetin, gerçek yaşamı ise romanda ki arif saim beyden de etkileyici.
  
  çukurova'da, içinde birçok köy de barındıran 16 bin dönüm çiftliği ile doğu ve güneydoğunun en kudretli ağası olan bir kürt vatandaşı.
  
  bölgede ilk otomobil kullanan, toprak analizi için fransa'dan uzmanlar getirten, gümüş, bakır, altın, kumaş, kullanılan her eşyaya adının soyadının baş harfleri işlenmiş çiftlik evinde, iran şahı dahil, komşu ülke devlet başkanlarını sıkça konuk eden ali saip bey, ailesi ile birlikte, yöre halkının merakla takip ettiği film gibi yaşantısını, siyasi kimliği nedeniyle adana-ankara hattında sürdürür.
  
  yaşar kemal ve ali saip bey:
  yaşar kemal'in babası van'dan çukurova'ya göçer. ali saip çiftliğinde yarıcılık yapmaya başlar. ali saip bey ile de arkadaş olur.
  ismini kemal koyan(mustafa kemal'den esinlenerek)
  ali saip bey.
  yaşar kemal; henüz dört yaşında gözlerinin önünde babası öldürüldükten sonra da, annesiyle birlikte çiftlikte himaye edilmeye devam ederler.
  yaşar kemal'in, ali saip beyin dört çocuğundan en küçük olan oğlu ile yaş farkı 15 gün. okula birlikte gider, gelirler.
  yaşar kemal; ölmeden kısa bir süre önce, ali saip'in torunlarının kendisini ziyaretinde, doğum yılını bilmediğini, arkadaşı olan merhum babalarının nüfus kağıdından bakıp, haber vermelerini ister.
  arayıp, 1926 dediklerinde yaşar kemal; doğum yılını, kaç yaşında olduğunu böylece öğrenmiş olur.
  
  ali saip ursavaş;
  urfa'yı fransız işgalinden kurtaran güneydoğu
  kuva-yi milliye'nin başındaki 'namık' kod adlı jandarma yüzbaşı.
  atatürk tarafından, bölgedeki aşiretleri işgale karşı örgütlemek üzere, urfa jandarma komutanı olarak görevlendirilir.
  ('kilikya faciaları' kitabını da yazan ursavaş;
  'urfa kurtuluş mücadeleleri' adlı kitabında da işgal günlerini anlatırken; çok sevdiği atını ve eşinin yüz görümlüğü olan kolyeyi, o sırada topraklarımızda dolanan, her milletten sayısız ajanlardan birine kaptırsa da, savaştan sonra, atına kavuşur, eşinin yüz görümlüğü ise bulunamaz.)
  kurtuluş savaşından sonra, soyadını(urfa, savaş) trablusgarp'ta da birlikte savaştığı, atatürk verir,
  ilk mecliste ve sonraki dönemlerde ise, adana-kozan milletvekilidir.
  urfa'da; garnizon, anadolu lisesi, şehitlik halen ismini taşımakta.(kuvvetli itirazlara rağmen)
  
  asabi mizacı ile tanınan ali saip bey;
  mecliste, vakit gazetesi ankara muhabiri, hüseyin necati beyi(tansu çiller'in babası) yaptığı habere resmini kullandığından dolayı tokatlayıp, düello'ya davet eder. olay da "ilk tokat vakası" olarak, meclis tarihine girer.
  insanların şerefleriyle oynandığında, düello hakkı olmasını savunur ve düellonun yasalaşması için kanun teklifi de verir.
  
  1925 yılında ise ; ingiltere destekli, "islam kürdistan devleti" kurmak için halkı isyana teşvikten, şeyh said ve 46 kişiyi yargılayıp, asılması kararını veren şark istiklal mahkemelerinde görevli 3 üyeden biridir.
  (bu nedenle, hala kendisi gibi kürtlerin saldırısına "türkçü" olduğu gerekçesiyle uğrar. daha sonra üstüne atılan "atatürk'e suikast" iftirası, belki de birilerinin intikam planı idi, kim bilir?)
  'sanıkların türkçe bilmedikleri, bu nedenle savunma yapamadıkları', çeşitli kaynaklarda yer alsa da, ali saip ursavaş'ın ana dili kürtçedir.(anne ve babası bir kelime türkçe bilmez)
  
  ve..talihin arabasından düştüğü dönem:
  
  şaşaalı yaşamı sürerken, 1935 yılında;
  ingilizler(o sırada kendi idarelerinde olduğundan, 'ilişkiler bozulmasın' kaygısı ile)ürdün'de atatürk'e suikast planlandığını bildirirler. planlayanlar ise; ata'ya kin ve nefreti ile tanınan çerkez ethem ve ali saip ursavaş(dev çiftliğini koruyan silahlı adamlarını bahane ederek), sponsor ise halife abdülmecid efendi olarak hedef gösterilir.
  yakalanan, yahya adlı sözde suikastçının itiraflarıyla ali saip ursavaş'ın dokunulmazlığı kaldırılır, kendini hapiste bulur.
  milletvekilleri, özellikle yunus nadi, öte yandan peyami safa gibi yazarlar, ursavaş'ın alakası olmayacağını söylese de yurt içinde; elli bin kişilik protestolar, kiliselerin ruhani gösterileri, öğrenciler, entelijansiya, basın, yani topyekün halk, büyük tepki gösterir. diğer devletlerin kınama mesajları ard arda yayınlanır.
  davada ursavaş'ın avukatlığını kim üslenecek? en zorlu bölüm..
  düşünün! iddia 'atatürk'e suikast'.
  cumhuriyetin ilk adalet bakanı kuva-i milliye'den refik şevket ince'nin (torunu emin çölaşan) kardeşi ünlü avukat hamit şevket ince(torunu cüneyt arkın'ın eşi betil) davayı alır. delil bile olmadığından ali saip bey aklanır.
  hapisten çıkar çıkmaz dolmabahçe sarayına gider ama ata, huzura kabul etmez.
  ata'nın gönlündeki mahkumiyeti, ölene dek sürecektir.
  
  naaşının, defnedilmeden dere kenarına atıldığı, kimsenin sahip çıkmadığı gibi pervasız, fantastik iftiraların bugün bile devam ettiği ali saip bey,
  1939 yılında 52 yaşında vefat etti.