• elimizde büyümüştür. sezai aydin'ın prima olduğu dönemlerde babasının gazıyla, henüz daha dokuz yaşındayken kendini prens zannederdi bu, aldı tabii dersini sonra. büyüdükçe olgunlaştı, güzel bi adam oldu *... sesinin çatladığı dönemleri de geride bıraktıktan sonra yaptığı işte de iyice pişti, elbette oyunculuk eğitiminin katkısı büyüktü buna. arkadaşın aynı zamanda yakışıklı bir adam olduğunu da gözönünde bulundurursak; önümüzdeki yıllarda sinema ve televizyonda iyi işler yapacağını da umuyoruz...
  • hayranı olduğum bir ses tonu.
    donmuş -frozen (dot)
    hırçın kız (şehir tiyatroları)
    yaban ormanı (şehir tiyatroları)
    keşanlı ali destanı (şehir tiyatroları)
    lüküs hayat (şehir tiyatroları)
  • dizilerde * sesini verdiği tiplerle mukayese edilmez bir yeteneğe ve hakiki bir ekran yüzüne sahip olmasına rağmen geri planda kaldığını düşündüğüm oyuncu.

    bir gün sahnede izlemek de kısmet olur umarım.
  • gerek insanı kendisine odaklayan sesi gerekse tiyatroda koltuğa mıhlanmanıza sebep olan oyunculuğuyla ayakta alkışlanmayı gerçekten hak ettiğini düşündüğüm yetenekli oyuncu...
    "istanbul efendisi" adlı oyunda sergilediği performansla da kendisine hayran bırakmıştır bizleri.
    ayrıca çok kişide bulunduğunu düşündüğüm ve benimde sahip olduğum soyadını taşıması ayrı bir samimiyet hali yaratmıştır bendenizde.ama malesef herhangi bir akrabalığımızın bulunmaması benim adıma üzücüdür.
  • çizgi filmlerdeki karakterlere verdiği sesiyle bizi hayran bırakan oyuncu. kanımca en iyi seslendirdiği karakter andy larkin'dir.
  • inanılmaz bir sese, oyunculuk babında da müthiş bir yeteneğe sahip, eninde sonunda kıytırık ''star''ların yerine bir gülben ergen show a veya ne bileyim hülya avşar show a o da olmadı en kötü ihtimalle beyaz show a konuk olup o muhteşem sesi memleket ahalisi ile paylaşacağına inandığım zat-ı şahane.
  • tanışmak istediğim, arayınca "hadi atla gel, x'e gidiyoruz" diyecek kadar samimi olmak istediğim mükemmel ses.
    bir an'ımla perçinleyeyim bari yazımı. bu arada, hakikaten sadece bir an! anı ama anlık bir anı.

    vazgeçtim...

    anıyla perçinlemeyeceğim. bu anıyı kendisine, tanıştığımızda ileteceğim.
    diyeceğim ki; yıllar önce (4-5 yılı var) x konserde böyle bilet sırasındaydık biz sizinle (seninle), böyle benim arkamdaydınız siz. arkadaşınla konuşuyordun (heyecan olacağı için; siz, sen.. karışacak eminim..), sonra böyle beynimde çakan şimşekle "bu o!" deyip arkamı döndüğümde gördüğüm suratı tanımadım! sesi tanıdım.. yüzü tanımadım ya of! çok kötü hissettim işte o an.. böyle bir tuhaf oldum, önüme döndüm, biletimi aldım, ilerledim. ses fade out oldu ben ilerleyince. bir de ona üzüldüm.

    gördüğüm yüzü, televizyonda da izledim sonra pür dikkat. bir daha duyarsam sesi, bu sefer yüzü de tanımak istiyorum lan! nidasıyla. (lan, dedim ama kibarımdır aslında.)

    aynen böyle; içinde, çok "böyle" geçen (heyecandan olsa gerek), ve nerede biteceğini bilemeyeceği için, "pat" diye biten bir konuşma hazırladım. karşısına geçip, heyecanımla birlikte sergileyeceğim. kısmet..
  • şimdilerde trt çocuk'ta yayınlanan rüzgar gülü programının sunucusu.
hesabın var mı? giriş yap