• oncelikle belirtmek isterim ki bu bir anket basligi degildir, bu basliga anket muamelesi yapanlara nefret sacacagimi simdiden hatirlatmak isterim.

    cogunlugu ezici buyuk arap nufusuna sahip ve yine cok buyuk bir cogunlukla monarsi ile yonetilen ulkelerdir. benim burada dem vurmak istedigim konu ise, kendi vatandaslarina layik gordugu bu monarsik yonetiminin saglamligini ve devamini, merkezinde israil karsitligi -aslinda dusmanligi daha dogru bir sozcuk- barindiran milliyetci yaklasimlar ile saglamalaridir.

    cogu goreli sanal refahlarini petrol gelirine borclu olan bu ulkelerin yonetimleri, bir zamanlarin avrupaya karsi bariz ustun arap uygarliginin sona ermesine ve asiri dinci siyasi goruslerin baskisi altinda kalmasina sebep olmuslardir. muhtemelen israil var olmasa idi ya cezayirdeki berberilerle ya da irandaki perslerle ugrasacak olan [o da olmadi birbirleri ile ugrasacaklardi muhtemelen] bu ulkeler, su an israil dusmanligini bir numarali varlik sebebi olarak benimsemis ve daha da garip bir sekilde ucuncu ulkeler ile iliskilerini de yine bu ulkelerin israil'e yaklasimlari uzerine kurmuslardir.

    ilgili kisiler muhtemelen takip etmistir, son iki aydir arap medyasinda bir turkiye sevgisi modasi peydah olmus, hatta zaman zaman "ya biz bu birinci dunya savasinda turklere ayip ettik galiba" seviyesine varan yorumlara ile karsilasmak mumkun olabilmistir. bu yazarlarin gunah cikarma seanslarinda samimi olduklarini tum iyiniyetimle ummakla beraber, bunun arkasinda yatan sebebin turkiye - israil arasinda yine son bir iki aydir var olan gerilim oldugu cok acikca bellidir.

    herhangi iki ulke arasinda iliskilerin inisli cikisli olmasi son derece dogal bir olgu olmakla beraber, ucuncu bir ulkenin, bu ulkelerden biri ile iliskisini bu ulkenin diger ulke ile iliskilerine dayandirmasi son derece ictenlikten ve inandiriciliktan uzaktir. uzun vadede cikarlari incelendiginde birlikte hareket etmeleri son derece elzem olan turkiye ve israilin iliskilerinin yakin gelecekte yeniden eski seyrine donecegi aciktir. o gun geldiginde arap ulkeleri kamuoylarina "bakin turklerin islam anlayisi bu kadar iste" diyecekse ben kendilerine sahsen simdiden "hadi canim, hadi guzelim, ote" diyorum.
  • 30 küsür tanedir bunlar. istisnasız hepsi 300 küsür yıl osmanlı hakimiyetinde kalmıştır.

    kendi içlerine lehçeleri değişmekle birlikte televizyon, radyo, gazete dili ortak bir arapçadır. o da kur'an'dan bugüne kadar korunan arapçadır. bu yeknesak arapçanın korrunmsında en büyük çabayı osmanlı devletinin sarf etmiş olması da bir başka ironidir.

    ikiye ayrılırlar:
    - petrol çıkan arap ülkeleri
    - petrol çıkmayan arap ülkeleri

    petrol çıkan arap ülkeleri ingilizler tarafından kral faysal'ın soyuna mülk olarak bırakılmıştır ve bu aileler acılığıyla amerika tarafından yönetilmektedirler: suudi arabistan, birleşik arap emirlikleri, kuveyt bunlardan bazılarıdır.

    petrol çıkmayan arap ülkeleri (bkz: mısır)(bkz: suriye)(bkz: filistin) ise sosyalist arap partisi olan baas tarafından yönetilmektedir.

    ırak'a başlangıçta faysal ailesinen bir kral atanmıştı. zira petrol çıkan bir memleket idi. sonradan baas burada ihtilal yaptı ve nato baas'ı ırak'tan silmek için saddam'ı destekledi. sonra onu da kaldırdı. bir bahaneyle faysal ailesinden birini ırak'ın başına getirmelerini bekliyorum şahsen. (bkz: şahsi kanaat)

    cezayir, fas gibi ülkeler çok modern olmakla birlikte fransız ve ispanyol kültür hegomonyası çok kuvvetlidir.

    1. grup ülkelere maliki mezhebine önem verir ve şeriatı bu bağlamda çok sıkı ele alır. fakat yine de fıkhın merkezi bu ülkelerde de sekülerist bir parti olan baas'ın baskin olduğu mısır el ezher üniversitesidir.
  • arap ulkelerinin vatandaslari olan arap halkinin, gunumuzdeki israil devletinin kurulusundan once topraklarini kendi elleri ile yahudilere sattigi gozonunde bulundurulursa, gunumuze kadar uzayan karsilikli catismalarin kokeninde birtakim kisi/gruplarin israil karsitligini ve dini kullanarak siyasi rant elde etme amaclarinin yattigi acikca gorulebilir. ha bu kokenden gelen sorunlar gunumuze kadar dallanip budaklanip icinden cikilmaz hale gelmis ve kan davasina donusmustur o ayrica incelenmelidir. son haddede bugun ki israil karsitligi araplar icin birlestirici bir tavir olarak gorunse de arap birliginin faaliyetleri incelenirse aslinda ortada arap birligi diye birsey olmadigi, bu dusuncenin de baskici yonetimlerin halki kontrol altina almak icin kullandiklari bir arac oldugu anlasilabilir. yoksa israilin buyuk bir miktarda isgucunun arap vatandaslarindan olusmasi -ironik bir sekilde yahudilerin eski misirdaki konumlarini su an israilde araplar almistir- veya suudi arabistanda da tum dunyada oldugu gibi en cok tercih edilen guvenlik yaziliminin israil merkezli checkpoint olmasi da zaten mumkun olamazdi.

    ote yandan, islamin kutsal yerler olarak onem atfettigi ve elinde bulundurmak istedigi yapilar ve bolgeler zaten yine islamin kabul ettigi bir din olan yahudiligin kutsal yapilaridir. benim anlamadigim, islami dusuncenin yahudiligin kutsal kabul ettigi bir binayi, tevratin tanri tarafindan gonderildigini kabul etmesi bir yana kuranda da kabul edilmisken siyasi sebepler ile zaptedip sonra camiiye cevirip ondan sonra da "burasi bana ait kutsal bir binadir" demesidir. sahsen ben burada tutarsizlik disinda birsey goremiyorum.

    son olarak uluslararasi iliskilerde tutarlilik, ictenlik ve inandiricilik aranan ozelliklerdir, zira iki dunya savasi sonrasinda bu savaslarin ulkelerin birbirlerine karsi yaptiklari anlasmalara riayet etmemelerinin sebep oldugu anlasilmis ve kuramsal olarak uluslararasi iliskiler denen olgu bu kavramlar uzerine oturtulmustur.
  • zaman içerisinde bünyesinde barındırdığı tüm ilerici güçleri, karşıyız dediği batının ve abd'nin desteğiyle yokedip direnişi intihara eşleyen,işgal ve sömürgeci yayılmaları acz içinde izleyen lakin petrol sözkonusu olduğunda ezilen halkları umursamadan opec'te aslan kesilen yöneticilere sahip ülkeler bütünü.
  • 15 - 64 yaş arası nüfuslarında erkek'lerin kızlara oranının yüksekliği dalında olimpiyatlar düzenlendiğinde 1.30'un üzerinde ilk 7 derecenin 6'sını alan ülkelerdir. ilk yedi ülke 2.28 ile katar, 1.77 ile kuveyt, 1.66 ile samoa*, 1.58 ile birleşik arap emirlikleri, 1.46 ile umman, 1.40 ile bahreyn, 1.34 ile suudi arabistan almaktadır. (http://www.nationmaster.com/)

    dünya ortalamasının 1.03 olduğu dikkate alınırsa bu rakamlar gerçekten ürkütücüdür. ya arap kadınlar aslanlar gibi erkek çocuk doğurmakta rakip tanımazlar, ya da işin içinde başka bir şey var...
  • 2002 yılı itibariyle kişi başına yıllık karbondioksit emisyonu en yüksek 5 ülkenin 4'üne temsilcilerini sokmuş ülkelerdir. en yüksek co2 emisyonu olan beş ülke kişi başı yıllık 53,1 tonla katar, 31,9 tonla trinidad ve tobago*, 30,6 tonla bahreyn, 25,1 tonla birleşik arap emirlikleri ve 24,6 tonla kuveyt.*
  • 15 yaş üzeri kadınların yarısının okuma yazma bilmediği, (http://www.unfpa.org/…t/factsheets/facts_gender.htm)

    mısır başta olmak üzere umman, suudi arabistan, birleşik arap emirlikleri ve yemen gibi ülkelerin belli kesimlerinde hala fgm'in* uygulandığı, (http://www.unfpa.org/gender/practices2.htm#7)

    umman ve katar'ın cedaw'u hala anayasal kılmadığı, (http://www.cedaw.org/facts_countries.htm#not)

    2002'de iskenderiye adlı mısır şehrinde tecavüze uğrayan kadınların %47'sinin (yazıyla yüzdekırkyedi) tecavüze uğramalarını müteakip namus cinayetine kurban gittiği, ürdün ve lübnan'da bu cinayetleri işleyen katillerin %70 ila 75'inin kadınların erkek kardeşleri olduğu, (http://www.unifem.org/…men/facts_figures.php?page=3)

    suriye'de eşlerini "cezalandıran" erkeklerin %56'sının (yazıyla yüzdeellialtı) "saygısızlık ve ağzı bozukluk", %14'ünün "ev işleriyle ilgilenmeme" olduğu ve "cezalandırma" yöntemi olarak bu erkeklerin bu "sebep"ler sağlandığı zamanların %49'unda eşlerini dövdüğü, (http://www.unifem.org/…story_detail.php?storyid=462) yine suriye'de kadınların %17,4'ünün miraslarından hiçbir şey alamadığı; saldırılan kadınların %76,4'ünün aşağılandığı, %80,4'ünün ailesinden biri tarafından dövüldüğü, %52,6'sının cinsel tacize uğradığı, %54,4'ünün ailesinden biri tarafından eşyalarının çalındığı; aynı kadınların %55'inin zina yaptığı için eşini öldüren kocayı haklı bulduğu (http://www.unifem.org/…story_detail.php?storyid=462) durumları,

    ve daha nicelerini içinde barındıran ülkeler bütünü.
  • bunlardan bir tanesi*, bir türk kalesi olan ecyad kalesi'ni yıkıp, yerine islam'ın kutsal anıtlarından kabe'nin dibinde, hz. muhammed'in mezarına nazır, kabe manzaralı odalara sahip gökdelen oteller dikmiştir.*
  • 31 mayıs 2010 gazze'ye yardım konvoyu saldırısı ile ilgili zerre kilini kipirdatmayacak ulkelerdir bunlar, zira kendileri bilirler ki uzerlerinden cekilecek abd destegi onlarin ve dunyanin sonu olacaktir. ellerinde petrol ve paradan baska gucu yoksa bir devletin ve bol bol dusmani varsa(kendi iclerinden dusmanlar ve iran) hic kimse icin ulkelerini riske atmazlar.
hesabın var mı? giriş yap