• "bitti mi?" manasında kullanılabilir ingilizce cümle hede hödö.
  • venedik film festivalinde cok iyi yorumlar almayan son woody allen filmi
  • woody'nin buralarda dağıtımcı bulamamış, hollywood ending'e göre çok daha iyi, genel filmografiye bakıldığında ise vasat son filmi... amerika dağıtımcısının ısrarıyla filmin fragmanında "bu bi woody allen filmi değil aslında bakın içinde yeni jenerasyonun olduğu bi romantik komedi" etiketiyle, daha fazla para kazanalım mantığıyla woody allen hiç görünmemektedir...
  • unutulmaz annie hall’un kötü bir kopyasına benzetilen anything else tipik bir woody allen filmi olma özelliğini taşıyor. woody allen’ın tarzını bilen ve seven kişiler için anything else’in bir yenilik taşımaması eksi hanesine düşülecek bir notsa da, daha önce woody allen izlememiş kişiler için rahatlıkla bir tanışma filmi olabilir. belki güzelliği ile değil ama o koca gözleri ve gülümsemesiyle amanda rolü için christina ricci biçilmiş kaftanmış.
  • woody'nin tam bir psikolog olarak yer aldigi film. excalibur kivaminda bi tüfek söz konusudur ki böyle bi sembolü secmesinin nedeni bas roldeki karakterin artik gercek bir erkek olmasi gerektigidir. bu nedenle kadinlarin ve büyüklerinin etkisi altindan cikamayan erkekler multivitamin hap niyetine icmeli bu filmi.

    filmdeki bazi önemli replikler:
    "ölümün tersi arzudur."*
    "tüm savaslari yahudiler cıkarmıstır."
    "nazilerin sucu o kadar buyuktu ki butun insan ırkı yokolsa ancak adalet yerini bulabilirdi."

    just like anything else.
  • woody allen'in kendisine bir homage olarak çıkardığı besbelli olan bir film. birçok esprisinin kendi eski filmlerinden "arak" olduğunu düşünmek yerine, bütün büyük filmlerine yapılan göndermelerle bezenmiş bir eserin yapıtaşları olduğunu düşünmeyi tercih ediyorum.

    bir de, asıl söylemek istediğini söylemeyen, seyirciye buldurmayı amaçlayan bir film olduğunu düşünmek için yeterince ipucu var. spoiler'lı kısma geçelim:

    --- spoiler ---
    - woody allen kendisini bir "yaşlı bilge" olarak göstermiş ve eski filmlerinde "kendi" oynadığı/oynayacağı rolü bir başkasına** bırakmış. fakat bizzat kendisinin asla savunamayacağı şeyleri savunuyor buradaki "akıl hocası" (örnek olarak, silahlanmaya bakış açısını gösterebiliriz). neden?

    - woody allen'in karakteri, gerçekten de pek "deli" görünüyor ve "bilgelik" olarak sunduğu şeyler de kırk yıllık anonim, hiç de komik olmayan "fıkra"lar. genç "öğrenci" de bunları yutuyor, ve hatta filmin sonunda "anafikir" gibi ortaya sunuyor. halbuki bunların bayat olduğu fazlasıyla ortada. neden?

    - kendi eski filmlerinde alay ettiği birçok öğe (menajer, psikanalist, birlikte olduktan sonra birlikte olduğu adamı çekici bulamayan kadın, kaynana, vs.) bu filmde resmigeçit yapıyor. fakat bunlara karşı kendi sunduğu "bilgece" çözümler de "genç kendisini" yolda bırakıyor. neden?

    bu sorulara mantıklı bir yanıt şu olabilir: woody allen bu filminde, eski filmleri ile, bunlarda alaya aldığı şeyleri alaya alış şekliyle dalga geçmekte, kendisini yaşlı bir deli, bayat esprilerden başka topluma katabileceği bir şeyi olmayan bir soytarı olarak göstermektedir. parktaki sahnenin borges'in kendisi ile karşılaşmasını çağrıştırdığı çok açık bir şekilde ortadadır. halbuki sonuçta, yaşlı woody'nin genç woody'ye "aktardığı" bilgelik, ancak sahte bir çözüme ulaşmış, pek çok noktada kafa bulandırmış, yaşlı woody'yi ise tamamen boktan ve saçma bir noktaya sürüklemiştir. woody allen'in kendisi ile ilgili yaptığı bir filme de böylesi yakışır ancak.

    bu arada filmde jerry seinfeld'e yapılan göndermeyi de unutmamalı: aynen bu dizide geçen bir olay (george costanza'nın park kavgası) filmde de bulunmaktadır. arkasından jerry falk karakterinin ettiği söz manidardır: "bir ara bir kafede oturup bundan espri çıkarır kendi kendimizi avuturuz". buna karşılık "yaşlı woody" bir süre sonra, "mutlaka orijinal bir şey yapmaya çalış, ama çalmak zorunda kalmışsan en iyisinden çal" derken, buna mı yanıt vermektedir? film boyunca süregelen "eski" esprilerin alındığı, seinfeld dışında tek bir kaynak vardır: woody allen'in kendisi.
    --- spoiler ---

    sonuç olarak, woody allen'in "meta-ironi" yaptığını düşündüğüm, bence birçok katmandan oluşan, eğer öyleyse çok güzel düşünülmüş bir filmdir bu...
  • woody allen'in, bir yandan kendisini artik elini etegini cekmis ama oldukca catlak fikirleri olan bir deli olarak gösterip, diger yandan kendisinin gencken ki halini jason biggs'e falk rolünde oynattigi güzel filmi.
    espriler artik, klasik woody allen esprisi ama hala güldürüp hala düsündürüyor. *

    --- spoiler ---

    --adam doktorun bürosuna girer ve 'doktor,doktor böyle yaptigimda canim aciyor" der
    doktor da 'o zaman öyle yapmayin' der.
    --bunu bir düsün

    --- spoiler ---
  • woody allen'ın kendi gibi bir gence hayat tavsiyeleri verdiği bir film. başarılı sayılabilecek bir film ama insan nerde annie hall nerde manhattan diyesi geliyor.
  • woody allen ın new york aşkını vurgulayan bir diğer filmidir.
    --- spoiler ---
    ben takıldım sen takılma diyerek gencimizi california ya postalamak istemesi bu sebepledir.
    --- spoiler ---
    kendine benzesin istemez o genci, aşsın bişileri ister, bu yüzden ve filmde dikkat edeciğimiz çoğu woody ve jason diyaloglarında göreceğiniz üzre buram buram özeleştiri kokan bir yapıttır ve tabii pişmalık.
  • woody allen'ın güzel filmlerinden biridir.

    --- spoiler ---

    woody allen'ın canlandırdığı dobel karakterinin tımarhaneye nasıl düştüğünü anlattığı sahne fena yarar. şöyle ki:

    şu kızdan ayrılmıştım. ve beni psikologa gönderdiler. o da dedi ki, "neden, bu kadar bunalıma girip tüm bu şeyleri yapıyorsun?". ben de "çünkü o kızı istiyordum ve beni terk etti" dedim. o da bana "öyleyse bunu incelememiz gerek" dedi. ben de "inceleyecek bir şey yok" dedim. "kızı istiyordum ve o da beni terk etti. " o da dedi ki "neden bu kadar yoğun hisler besliyorsun öyleyse?" "çünkü kızı istiyordum" dedim. bana "peki altında yatan ne?" dedi. ben de "altında hiçbir şey yok" dedim. "o zaman sana ilaç vermem gerek" dedi. ben de "ilaç istemiyorum, kızı istiyorum" dedim. "o zaman en azından bunu çözmemiz gerek" dedi. ben de yangın söndürücüyü duvardaki yerinden çıkardım ve ona vurdum. başının hemen arkasına geldi. ne olduğunu anlayamadan elektrik şirketinden insanlar başıma kablolar yapıştırmaya başlamıştı ve...

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap