• körlüğün inkar edilmesi şeklindeki bozukluk.
  • bir kişinin görmesine imkan yokken o kişinin ısrarla gördüğünü iddia etmesi. bunu körgörüile karşılaştırırsak " orada tam tersine görsel kortekslerindeki harabiyete bağlı olarak belli bir görme alanı bölgelerinin kör olduğunu söylemelerine karşılık, belli görme testlerinde yanıt vermeye zorlandıklarında, özellikle hareketli uyaranlarla ilgili olarak şans düzeyini aşacak şekilde doğru yanıt verirler
    kör görü durumları beynin enformasyon işlemesinde ve ifa sistemiyle yanıt davranış oluşturmasında fenomenal gerçekliğin gerekli olmadığını, anton sendromu ise beynin
    ifa-dil sistemlerinin fenomenal gerçeklikten habersiz çalıştığını telkin ediyor" (bkz: beynin gölgeleri)
  • beynin kanlanmasındaki bir soruna bağlı olarak körlüğün geliştiği anton sendromunda, hasta göremediğini inkâr eder. hastane yatağının çevresinde toplaşmış doktorlar hastaya “söyleyin bayan green, şu anda yatağınızın çevresinde kaç kişi var?” diye sorduğunda, aslında yedi kişi olduğu halde hasta, büyük bir güvenle “dört” yanıtını verecektir. doktorlardan biri “kaç parmağımı kaldırdığımı söyleyebilir misiniz?” diye sorduğunda ise “üç” diyecek, oysa doktor o sırada hiç parmak kaldırmamış olacaktır. rengi mavi olan gömleğinin rengini sorduğunda da, “beyaz” yanıtını alacaktır. bu insanların yaptıkları, kör değilmiş gibi davranmak değildir; kör olmadıklarına yürekten inanmakta, durumlarını yürekten inkâr etmektedirler. sözel ifadeleri kusurlu olmakla birlikte, yalan değildir. görme olduğunu sandıkları bir deneyim yaşamaktadırlar gerçekten de; ancak görüntü tümüyle içeride üretilmektedir. anton sendromlu hastalarda sık görülen bir durum, hastalığa neden olan beyin kanaması ya da damar tıkanıklığı gerçekleştikten bir süre sonrasına kadar tıbbi yardıma başvurmamalarıdır, çünkü kör olduklarının farkında bile değildirler. bir şeylerin ters gittiğini anlayana kadar genelde epeyce eşyaya çarpmaları gerekir. hastanın verdiği yanıtlar tuhaf gelse de, bunlara kurmuş olduğu içsel model çerçevesinde bakmak gerekir: beyin kanlanmasındaki yaşanan sorundan dolayı dış veriler doğru yerlere ulaşamamakta, hastanın yaşadığı gerçeklik duyusu da, büyük ölçüde beyninin ürettiğiyle sınırlı kalmaktadır. bu gerçekliğin, gerçek dünyayla pek az bağlantısı kalmıştır artık. hastanın deneyimlerinin, bu anlamda rüya görmekten, uyuşturucuya bağlı “uçuşlardan” ya da sanrılardan farkı kalmamıştır.
    (bkz: incognito)
  • broadmann 17, 18 ve 19. alanlardaki (bkz: oksipital lob) hasara (iskemi, travma, enfeksiyon vs.) bağlı geliştiği düşünülen görsel anozognozi.

    hastalığın ve hastaların ilgi çekici olması sebebiyle popüler kültürde de kendisine yer bulmuştur.
  • beynin kanlanmasındaki bir soruna bağlı olarak gelişen sendrom. bu hastalar görme olduğunu düşündüğü deneyim yaşarlar. kör değilmiş gibi davranmaz, kör olduklarına ihtimal dahi vermezler. beynin küçük oyunlarına maruz kalan hastaların sahip oldukları en büyük bug hastalığın çözümü için doktora başvurmamalarıdır. kısaca hastalık şu örnekteki gibidir; aslında parmak kaldırmıyorken, kaç parmak kaldırıyorum diye sorulduğunda hasta parmak kaldırıldığını görür ve gördüğü parmak sayısını paylaşır.
hesabın var mı? giriş yap