• pıhtılaşma*yı önleyici.
  • hirudinae* denen sirinliklerin kan emerken tükürükleri içerisine salgıladıkları pıhtılaşmayı önleyici hirudin. pıhtılaşma önleyici bisii iste
  • bu kategorideki ilaçların başlıcası coumadin'dir. coumadin'in kullanılmasının mahsurlu olduğu özel durumlarda ise düşük molekül ağırlıklı alternatif olan fraksiparin ve muadili ilaçlar kullanılır.
  • (bkz: lmwh)
  • "başlıcası coumadin(warfarin)" demek tam olarak doğru değildir. warfarin, unfraksiyone heparin ve düşük molekül ağırlıklı heparin olmak üzere başlıca üç antikoagülan vardır ve her birinin kullanımını gerektiren durumlar(endikasyonlar) farklıdır. birbirlerine alternatif değil tamamlayıcıdırlar
  • antitrombotik ve antitrombin'le aynı anlama gelen kelimedir.
  • sadece tababetin hematoloji disiplininde değil, siyasi diskurda da yeri olmasını teklif ettiğim bir terim.

    malumumuz olduğu üzere bir kimyasal etken madde anlamındaki antikoagülan kelimesinin kökeni batı dillerindeki "coagulate" fiilinden gelmektedir ki onun da anlamı sıvı halden, yoğunlaşarak katı bir kütleye dönüşmek ve bir sıvı içinde yüzen parçacıkların birbirleriyle kimyasal bağ oluşturarak bir kitle oluşturmasıdır.

    kafası çalışan her faşist yönetim, güttüğü bireylerin bir araya gelerek haklarını aramalarını, sayıca çoğalarak etkinlik ve eylemlerde bulunmalarını ve birlik içinde tavır ve iradelerini ortaya koyabilen güçlü bir muhalefet oluşturmalarını, yani kısaca koagülasyon tepkimesine girmelerini muhtelif önlemler ve yöntemlerle engeller.

    misal, şah döneminin iran'ında kamuya açık yerlerde ikiden fazla kişinin bir araya gelip konuşması savak'ın yıldırıcı baskısıyla neredeyse imkansız hale getirilmişti. malum, insanlar çabuk öğreniyor. sokakta tesadüfen karşılaşan üç iranlı, havadan sudan sohbetlerini çok uzatmadan kendi yollarına gitmeyi refleks kesbederek öğrenmişlerdi. sallandır bakalım ikisini, gör bakalım bir daha yapıyorlar mı söylemi pavlov şartlandırmasına dönüşerek işe yarıyor tabii ki. metafor olarak değil fiilen meydanlarda sallandırılan iranlıların da ne yapmaları gerektiğini idrak etmeleri uzun sürmedi, sıcak sobaya değen elleri yanınca. korku ve otosansür ve otokontrol, iran'ın boğucu atmosferini kaplayan antikoagülandı. hoş, bugün de hala öyle. mollalar yönetimi ne kadar şanslıydı ki pehlevi ailesinden hazır sindirilmiş bir toplum devraldılar. savak gitti, devrim muhafızları geldi.

    tabii bu söylediklerim ileri demokrasiler için geçerli değil. ileri demokrasilerde her yer heidi'nin peter ile el ele verip kelebeklerin peşinden koşturduğu yemyeşil bayırlar gibi. kokla bak; mis gibi dağ havası.

    somut örnekler vermek gerekirse, antikoagülan nedir?

    misal, kalabalığın üstüne toma'lardan sıkılan su da bir nevi antikoagülandır.

    dernekler yasası'nı cenderelerle dizayn etmek de bir antikoagülasyon hazırlığıdır.

    üniversitelerde öğrenci gruplarının içine cemaat'ten bir ajan sızdırmak da bir antikoagülan faaliyettir.

    insanları televizyon başında tutup evlerinden bir araya gelebilecekleri meydanlara çıkmalarını önlemek de bir antikoagülan mekanizmadır.

    bireye bu gezegenden boşa yaşamadığı ve hayatın ulvi anlamı olabileceği fikrini aşılayan ve duygudaşlarıyla köprü kurmak suretiyle varoluşsal krizini aşmasına yarayan her türlü sanat faaliyetinin önünü kesmek ve altını oymak da antikoagülan çalışmadır, hatta antikoagülan çalışmanın hasıdır, dibidir, alfasıdır ve dahi omegasıdır.

    bunların hepsinde amaç aynıdır: bireyleri atomize halde tutmak, bir araya gelip gönül bağı, ülkü bağı, hedef bağı oluşturmalarını engellemektir.

    bu bakımdan, kural olarak, geleceğini ve götünü düşünen aklı başında her diktatör, bir kimyager titizliğiyle antikoagülan kullanımına özel bir öncelik verir.

    .
  • yeni pıhtı oluşmasını engelleyen anlamına gelir.
    oluşmuş bir pıhtıyı eriten ve parçalayan değildir.(bkz: trombolitik)(bkz: fibrinolitik)

    iv antikoagülan için (bkz: heparin). heparin alternatifi (bkz: bivalrudin), (bkz: hirudin), (bkz: fondaparinux)
    oral antikoagülan için (bkz: warfarin). alternatifi (bkz: dabigatran), (bkz: rivaroksaban)
  • antiagregan'lardan farkı daha çok ven'lerde etkili olmalarıdır.
hesabın var mı? giriş yap