• (bkz: semantik)
  • john c. condon jr., "kelimelerin büyülü dünyası, anlambilim ve iletişim" isimli eserinde anlambilimi basitçe insanların kelimelere ve diğer sembollere nasıl karşılık verdiklerinin incelenmesidir, şeklinde tanınmlamayı denemiş, kitaba özet bir tanımla başlamanın hikmetsiz oluşundan bahsetmiş, nihayetinde buradaki konu, bir tanımlar ve özlemler listesi değil, daha çok dile, gerçekliğe ve insan davranışına yönelik bir tavırdır, diyerek anlambilimin tanımlanma konusundaki karmaşıklığını dile getirmiştir.

    zamanında evlere şenlik bir semantik dersi almıştım. saygıyla elini öpmek istediği hocasına fransızcanın karmaşası yüzünden erotik bir öpüşme teklif etmesinin ardından yaşadığı bozgunu dimağımıza defalarca anlatarak kazıyan hocamıza selamlar ederim. her neyse, beni kitaptaki "ama kelimeler beni hiç incitmez ki" başlıklı bölüm cezbetmiş. bölümün, çocukken kafamızdaki acıtmak imajının tamamen fiziksel olduğundan bahseden bir girişi var. sanırım o kadar bilimsel incelemenin içinde en dramatik kısmı not almışım:

    "dünyayla bize rahatlık veren bir şekilde ilişki kurmak için sembollerimizle oynadığımızda, mutlaka sağlıksız bir şekilde hareket ediyor degilizdir. boşalmak için, moral bulmak için veya harekete geçmede ilk adımı atmak için, bu tür stratejiler, yaygın olduğu kadar sağlıklı da olabilir. ama, sadece sembollerle oynayarak sözsüz dünyada birşeyi değiştirdiğimizi zannedersek, ya da gerçek problemlerle yüzyüze gelemeyecek kadar sembollere kaçarsak, ya da hayal dünyamızı gerçek dünyanın yerine geçen şeyle karıştırırsak, o zaman kendimizi ciddî bir sıkıntı içinde bulabiliriz.

    taşlar ve sopalar belki kemiklerimizi kırabilir; ama kelimeler bizi asla incitmez. keşke doğru olsaydı bu. taş ve sopanın açtığı yaralar kapanabilir veya en azından sigortadan para alabiliriz. kelimelerin yol açtığı zararlar ise daha keskin ve bazen daha kalıcıdır. ve nadir vakalar hariç, semantik hasarı tazmin edebilecek bir sigorta poliçesi de yoktur. üstelik kendi kendisine taşlarla ve sopalarla zarar verenler olsa olsa tuhaf kişilerdir, oysa kendi kendisine açtığı semantik yaralardan muzdarip olmayan kişi neredeyse yoktur.”
  • john wilson'un kaleme aldığı ''language and pursuit of truth'' kitabında bahsettiği üzere, özellikle ''yabancı dil öğrenimi ve öğretimi'' konusunda temel bir düşünce disiplini isteyen özel bir çalışma alanı. önemli.
  • (bkz: semantics)
  • anlam bilimi * dilde anlam boyutunun incelenmesi ile ilgili dil bilimi dalı.
    anlam kavramının çok boyutluluğu nedeniyle değişik anlam kuramları ortaya çıkmıştır. felsefe ağırlıklı anlam bilimi daha çok sözel simgelerin kaynağı ve bunların doğruluk ve mantıksal tutarlılık açısından geçerliği ile uğraşır.
    dil bilimsel anlam bilimi daha çok dil içi anlamla, sözeylemlerle, konuşmacının fiziksel ve zihinsel çevresi, bağlam ilişkileri ile uğraşır.

    dil bilimsel anlambilimde de değişik yaklaşımlar vardır: kavramsal kuram/kavramcılık (bu kuramda anlam, konuşurun nesneye ilişkin zihinsel imgesidir); gönderim kuramı (dil simgesi-sözcük ile, anlattığı nesne arasında doğrudan bir ilişki olduğunu varsayar); bağlam kuramı (anlamı bir sözcüğün birlikte bulunduğu sözcükler açısından tanımlar); alan kuramı (anlamı sınırlı ögeler arasındaki ilişkiler açısından ele alır) yapısal anlambilim (anlamı yapısal ilişkiler açısından irdeler); üretimsel anlambilim (temel mantık ilişkilerini inceler) gibi.
hesabın var mı? giriş yap