androjen

• androjen, androjin'den farklı olarak testosteron gibi erkeksi karakterlerin oluşumunda etkisi olan hormonların tümüne verilen addır.
• (bkz: vincent mcdoom)
• (bkz: androgyny)
• östrojenle hangimiz daha çok yarışında kapışınca tavana vuran bir libidoya sebep olduğu gibi, polycystic ovarye yol açabiliyor.
  
  östrojenle ne alıp veremediği var bilemedim ama çok eğlenceli ve cinsiyetsiz olan bir hormon. sayesinde her bir şey tavana vuruyor. yumurtalar neye uğradığını şaşırıyor (az pişmiş?).
  
  çok basit bir ilaç tedavisiyle normal hormon düzenine çabucak dönülüyor.
• (bkz: androjin)
• kadınlarda da bulunan hormon. ancak bu düşük seviyededir. kandaki androjen seviyesi yükseldiğinde kadında aşırı tüylenme görülür. androjenler, ince, zayıf ve kısa olan tüylerin sert ve uzun kıllara dönüşmesinde etkilidir.
• özellikle 80lerde ciddi bir pop öğe haline gelmiş, kadınsı, makyajlı ve efemine hareketli erkekler için kullanılan sıfat. robert smith mesela, iyi bir örnektir. 90larda gay ve lezbiyen kimliğinin iyiden iyiye yüzeye çıkması ile androjenlik bir dönem popüleritesini yitirmiş olsa da, birkaç senedir yayılan emo akımı sayesinde yeniden canlandı. geçmişteki şatafatlı havasını yitirmiş, özensiz bir melankoliyle kolkola durumda şu sıralar.
• erkegin androjen olmasi onun feminen ya da gay oldugu anlamina gelmez. straight erkekler icin de kullanilir. her turlu erkek androjen olabilir. karisina, kiz arkadasina, annesine yardim etmek icin perde takan ya da bulasik makinesini bosaltan her erkek androjendir.
  
  ancak bir de soyle bir sey var. yukarida yazdiklarimdan bir yandan da utaniyorum; bulasik yikamak, yemek ya da utu yapmak kadina adanmis, icsellestirilmis isler oldugundan. eger oyle olmasaydi androjen kavrami gibi sacma sikim bir sey de olusmazdi.
  
  bu yuzden bu yorumdan cikarilacak sonuc: kadin degil, erkek sikiniz efenim.
• (bkz: andrej pejic)
• karşı cinsin olumlu özelliklerini kendinde gostermektir.(bkz: kadın otobüs soforu)