• ilkokuldan beri tarih dersinde kafamıza kazınan cümle. hangi yaştan kime sorarsanız sorun malazgirt savaşında noldu sorusuna yüz kişiden 99u bu cevabı verecektir.
  • 1071 yılına denk gelir zannımca. türkler orta asyadan kaptırmışlar taaakii mezapotamyaya kadar. bu süre içinde karşılarına, iki kurt sürüsü, 5-6 yaban domuzu saldırısı, ormanlar kıralı aslanların istilası -ki o zamanlar misisipi o taraflardan geçtiği için orta asya tropikal bir bölge imiş. pek tabi bu ormanlık, tropikal bölgelerin binlerce aslan kralı mevcutmuş- gibi tehlikelerden başka bir engelle karşılaşmadan anadolu denen bolgeye gelmişler.

    bakmışlar ki karşılarında daha önce hiç görmedikleri, kocaaa yaylanın ortasında dikdörtgen bi şey var...o şeyin yanındaki bekçi kılıklı kişiye sormuşlar; "bilader bu ortası delik dikdörtgen nedir", "sen niye bekliyon burda" ve benzeri sorular...o şeyin bekçisi olan adam "bana kapıcı derler, ayak işlerine bakarım, bu arkamda gördüğünüz şey de anadolunun kapısıdır" demiş. türkler şaşırmışlar; "ulan bu kapı denen şey ne işe yarar ki" diye düşünürken, kapıcı "bu kapıdan geçmeksizin anadoluya giremezsiniz, ya da bahşişle işi tatlıya bağlıyabiliriz" demesin mi. türklerin kafasının tası atmış "ulan sen kim oluyosunda biz türklere dayılık yapıyosun ulan" deyip, kapıcıyı oracıkta öldürmüşler. inat bu ya "geçemezsiniz" diyen kapıcının üstüne basa basa geçmişler o dikdörtgenin içinden. tabi sayıları çok fazla oldukları için hepsi birden aynı anda geçememişler. bazıları "kapının yanından geçelim, nolucak ki" dediyse de, hepsi yaklaşık üç günde o kapıdan geçmeyi başarmışlar. bu güç gün içinde kapı10-15 kere izdiham yüzünden yere düşmüş. fakat yılmak bilmeyen türkler, her seferinde kapıyı kaldırıp, geçmeye devam etmişler.

    o gun bugun türkler buldukları tüm kapıları zorlarlar. gelenek haline gelmiştir. fakat türklerin şanlı tarihine kara bir yazı olarak geçen viyana kapıları vardır ki, viyana ve çevresini ne kadar aradılarsa da yayla ortasında tek başına duran, yanında duvar falan olamayan bir kapıya rastlayamamışlardır. rivayete göre, türkleri görünce 3,5 atan viyanalılar, "viyana kapılarını bulup geçmeden viyanaya giremezsiniz" diye bir yalan uydurmuş ve kendilerine dayılanan birine dayanamayan inatçı türklerin şehirlerini ele geçirmesini engellemiştir.

    o günden sonra türkler avrupada geçtikleri tüm kapılardan teker teker çıkarak, trakyaya kadar gerilemişlerdir. belliki viyanadaki ufacık bir kapı yüzünden ilerlemelerinin durması acayip koymuş.
  • bizans tarihi anlatan yabanci bir kitapta "bu savasla anadolunun butunlugu bozuldu, turkler kontrolu ele gecirdiler" tarzi bir ifadeye rastlayip sasirmistim.. sanki herkes anadolunun kapilari turklere acildi diye anlatiyormus gibi geliyor insana ustuste yillarca tarih derslerinde bunu duyunca..
  • malazgirte gidiniz görünüz, ovanın ortasına kocaman bir anıt-kapı dikmişler kahpe bizans tadında...

    (bkz: ister inan ister inanma)
  • malazgirt 1071.

    -bu mudur yani?
    -budur başbuğum!
    -ilk duyduğumda kelime oyunu sanduydum.
    -hepümüz öyle sanduyduk başbuğum ama değülmüş.
    -kim yapmuş ulan bunu?
    -bizanslular başbuğum!
    -tahta ulan bu. bildiğin tahta.
    -evet tahta, başbuğum!
    -öyle ortada duruyor. sağından solundan geçsek gitsek? bunu da yaksak?
    -bilmem kü başbuğum. adamlar yapmış. destursuz sağdan soldan akmayalum. ayuptur.
    -ulan oğlum arkamızda bizans ordusundan kalanlar yığılu. yedük heriflerü yedük! daha ne ayubu?
    -ama kapu...
    -ulan ben de onu diyom! bildüğün kapu! zaman kaybedirük girdük girecük deyü! bizans oyunu ulan işte! daha yeni geldük hemen alicengüz oyunlar, ayıptur be!
  • o dönem anadoluda yaşayanlar, kapılarını kapatmış uzun dönem türklere mahal vermemişlermiş gibi hafızalarda yer etsin diye kurulan cümle. ulan o zaman da aynıydı, bu zamanda da hiçbir şey değişmedi. yol geçen hanı bura.
  • bu cumle oyle bir soylenmistir ki ilk okul 4 zamaninda uzun sure anadolunun girisinde boyle jurassic park in girisinde ki gibi devasa kapilar var diye dusunmusumdur.
hesabın var mı? giriş yap