• grek dilinde, yürümek ve ilerlemek demektir. grek tarihçi zenofon'un (xenophon) günlüğünün adıdır. tarihçi olarak katıldığı persler'e karşı çıkılan ve bozguna uğranılarak dönülen seferde ordunun başına geçer. anadolu halkları ile karşılaşmalarını, zorlu yolculuklarını yazdığı günlüğe bu ismi verir. onbinlerin dönüşü, bozgundan dönen bir ordunun "yürüyüşü"ne "ilerleme" adı verilmesinden daha doğru bir isimlendirmedir. ahh, şu tarihçiler, ah resmi tarih kayıtçıları... belki de bozgundan dönmek, öğretici ve hayata yeni bir bakış açısı getiren, insanları ileriye götüren bir deneyimdir, kimbilir.
  • birgun firsat bulursam on kisilik bir ekiple dekabasis adi altinda tekrarlamayi planladigim yolculuk. denizlinin salihli ilcesinde baslar, trabzon'da biter.
  • ulas basar gezgin'in yurt dışında ali rıza alican ile birlikte çıkarmayı düşündüğü dergi için seçtiği isim. çıkıyor mu bilemiyoruz ama hedef kitlesi özellikle güneydoğu asya'da yaşayan türkiyeliler idi. derginin ilk sayısı mart 2003'de çıkmış olmalı idi eğer yayınlandıysa. *
  • xenephon amcamizin dilinden okudugumuzda 'zart yerinde ata bindik, zurt yerinde attan indik...' diye devam eden, fakat icinde bol miktarda faydali bilgi bulunduran bir eserdir.

    insani dusundurur, sen git milattanonce 401'de anadolunun bagrina kadar yuru, orada basibos kal, ne tur bir kazik yemissindir bire zavalli parali asker?
  • sosyal yayınlardan çıkma bir dünya klasiği.
  • xenophon yahut ksephones, siradan bir gozlemci sifatiyla, perslerin ic cekismelerine taraf olan yunan parali askerlerine katilmis ve savasin sonunda kendini, komutansiz ve rehbersiz bir ordu biriminin generallerinden biri olarak bulmus.

    artik tarihsel gercekleri biraz bukmus mu yoksa hakikaten karizmasiyla orduyu cekip cevirmis mi orasi hayalgucumuze kalmis. her ne olursa olsun, gercekten zamansiz klasiklerden biri bu, cunku ayrtintilar atlanildigi takdirde, ozunde insan yonetimi inceliklerinin ve liderlik vasiflarinin anlatildigi bir rehber. zira bugun cevval sirket yoneticilerinin, her ne kadar sun tzu'nun the art of waru kadar olmasa da, basvurdugu kaynaklardan biri. [gerci bu olayi da anlamiyorum, adam binlerce yillik tarihi olaylari okuyor ve dunyayi sekillendiren liderleri taniyor ki feyz alsin, 21. yyin lideri olarak sirketinin borsadaki degerini uc kurus yukseltmek amaciyla muhasebe mudurunu azarlasin, cayciyi kovsun, pazarlama departmaninda firtinalar estirsin]

    neyse efendim, yine de konunun ozune inersek, muthis bir baski, zaman kisitlamasi ve belirsizligin getirdigi hosnutsuzluk altinda, basariya ulasmak icin hizla ve birlikte davranilmasi gerektigi anlatiliyor ve insanlari bu yonde organize etmenin yollarindan bahsediliyor. boyle bir durumda, herkesin fikrini sorarak, onlara kaderlerinin kendi ellerinde oldugu hissi verilmeli fakat gerektiginde de acimasiz ve kararli davranilarak duzen korunmali, itaat ve saygi saglanmali. evet, sadece korku degil saygi da, cunku bu kadar zor bir durumda liderlik vasiflarini ortaya koyabilen xenophona hayatlariyla guvenmeleri gerekmektedir bu askerlerin.

    tabii bunlar isin stratejik yonu, bir de taktiksel olarak cesitli alavare dalaverelerden, askeri manevralardan, vs bahsedilir. bu sekilde evlerine donen askerler -artik sayilari gercekten kacsa- taa uzaklardaki pers imparatorluguna gidip, savasip, basibos kalinmasina ve takip edilinmesine karsin hayatta kalinabiliecegini ve anadolunun iki kere gecilebilecegini gostermislerdir.

    derler ki, bu onbinlerin efsaneleri sayesinde buyuk iskender pilini pirtini toplayip, iyi bir lojistik koordinasyon sartiyla tabii, ayni maceraya atilir. derler ki onbinlerin batıya donusu olmasaydi, helenistik kulturun doguya seferi de olmazdi. derler ki, bu kadar da abartmayalim, olurdu olmasina ama daha gec olurdu, daha guc olurdu.

    kitabin pdf hali icin..
    http://www.textkit.com/learn/id/84/author_id/36/

    html hali icin ise...
    http://www.fordham.edu/…ient/xenophon-anabasis.html
  • yunanca öğreniminde ilk okuma metinlerinden biridir...
  • ilk gördüğümde ana babasızın bitişik ve yonja diliyle yazılmış hali zannettiğim kelime... cehalet, hayalgücü ve miyopinin enteresan sentezi...
  • lisedeyken jaroslav hasek'in "aslan asker şvayk" ını okumuştum ordaki bölümlerden birinin adı şvayk'ın anabasis'iydi. orda açıklandığına göre, eskiden çölde yaşayan bedevilerin herhangi bir pusula, harita olmadan çölde yaptıkları yolculuklara anabasis denirmiş yani bi nevi kılavuzsuz yolculuk.
hesabın var mı? giriş yap