• aslen dizi olup da "filmlestirilmis" halilye taninan bir eserdir. sizofren tanisi konulmus, ama aslinda otizm seviyesinde icine kapali, kompleksli, yanlis anlasilmis bir edebiyatci olan janet frame'in hayatini ve bitmek tukenmek bilmeyen acilarini anlatir. suresi 6 saat idi en son biraktigimda. hala oynuyorsa 4 ay olmali.
  • 158 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadığım muhteşem film.
  • müzikleri, konusma diliyle ve tabi konusu ile etkileyici bir o kadar hüzünlü ve filmdeki tabiri ile tedirgin bir yasamin eserlesmis hali. fakir bir cocukluk, gereksiz yere elektrosok tedavilerine marus kalma, oradan oraya sürüklenmeler...

    bu film, nene janet paterson clutha'nin yani bizim janet frame mahlasi ile tanidigimiz yazarin kücük hikayeler barindiran son kitabinin ismidir.

    meraklisina not: (spoiler icerebilir)

    film icerisinde janet frame'den bir yayinevi sorumlusu onun hastanede gecirdigi sekiz yili yazmasini ister, iste o kitap yazar tarafindan faces in the water ismiyle yazilmistir. yine filmde janet'in hastane cikisindan sonraki dönem yazar frank sargeson'in misafiri olarak yanindaki kulübesinde kaldigi zamanlarda owls do cry adli romanini yazmistir.

    http://www.list.co.uk/…rame-towards-another-summer/
  • yeni zelanda'lı yazar janet frame'in üç ciltten oluşan otobiyografisinin 1984 yılında çıkan ikinci kitabının adı. üç kitabı tek cilt olarak "soframda bir melek" adıyla bu ay yky yayınlarından yayımlandı. 02 aralık 2016'da internet üzerinden satışta. 560 sayfa. çeviren ayça çınaroğlu.

    otobiyografisini oluşturan kitaplar:

    1982. to the ıs-land
    1984. an angel at my table
    1984. the envoy from mirror city

    tanıtım bülteninden :

    elinizdeki kitap janet frame'in üç ciltlik otobiyografisini bir araya getiriyor: çocukluk ve ilkgençlik yıllarını anlattığı "şimdiki-zaman-ülkesine", üniversite yıllarını, ardından yaşadığı olumsuz hastane deneyimini ve yazarlığa adım atışını ele aldığı "soframda bir melek" ve avrupa'da geçirdiği yedi yılı özetlediği "şehrin yansımasından gelen elçi".
  • janet frame'in aynı isimli otobiyografik kitabının uzun ama sıkıcı olmayan üç bölümlük filmi. net, akıcı ve anlaşılır. kitabı bilmiyorum ama boşluk bir yer yok janet kendini, ailesini yaşadıklarını ve dönemin şartlarını objektif anlatmış gibi.

    --- spoiler ---
    aklıma kazınan sahneler oldu.
    mesela;
    turuncu kıvırcık tatlı küçük janet babasının ceketinden aşırdığı bozukluklarla arkadaşlarına ciklet alıyor bir anda ilgi odağı oluyor ama öğretmeni onu tahtaya çıkarıp parayı nereden bulduğunu soruyor defalarca soruyor! babasının verdiğini söylüyor kıvırcık ama en sonunda tüm sınıfın önünde babasından çaldığını itiraf ediyor. ne oluyor janet tüm sınıfın önünde hırsız oluyor.

    şiiri keşfettikten sonra şiir yazıyor gece ablasına ve kız kardeşlerine arkadaşının ödünç verdiği masal kitabını okuyor. şiirini beğenen babası onu ödüllendirip ona bir defter alıyor.

    ablası boğularak ölüyor bu kayıba şahit olan kız kardeşi de aynı şekilde yıllar sonra ölüyor.

    hastahanedeyken kitabı basılıyor, kız kardeşi imza almaya geliyor janet kitaba bakıyor -ama kitapta benim fotoğrafım yok diyor. ilerleyen zamanlarda gazetede kendi fotoğrafını görünce epey mutlu oluyor.

    ölen babasının ayakkabılarını giyiyor.
    --- spoiler ---
  • siir gibi film. cok cok guzel.. jane campion yine dokturmus. janet frameyi hayatinin 3 evresinde canlandiran 3 aktris ( kerry fox , alexia keogh , karen fergusson) de cok guzel is cikartmislar.
  • jane campion yönetmenliğinde 1990 yapımı biyografik drama türünde çekilmiş film yeni zelandalı yazar janet frame'in otobiyografik üçlemesini [to the ıs-land (1982), an angel at my table (1984), the envoy from mirror city (1984)] dramatize etmektedir.

    --- spoiler ---

    prospero: my brave spirit!
    who was so firm, so constant, that this coil
    would not infect his reason?

    ariel: not a soul, but felt a fever of the mad; and play'd
    some tricks of desperation

    shakespeare, the tempest (act 1, scene 2)

    --- spoiler ---

    benim içimde bi yerlere dokunmuş film, nedendir bilemiyorum. hayat…
hesabın var mı? giriş yap