• antik mısır'ın 18. hanedanı 4. amenhotep döneminde başlayan (yaklaşık olarak milattan önce 1353 senesinden bahsediyoruz)ve üç kuşak devam eden; dini temel alan bir mini-devrim dönemidir. dönemi benim için kılan en keyifli yanı, din temelli bir devrimin sosyal ve sanatsal anlamda yarattığı radikal değişimler. bu dönemin ünlü simaları arasında devrimi başlatan 4. amenhotep'in eşi nefertiti ve dönemin son firavunu tutankhamun gibi günümüzde isimlerine aşina olduğumuz kişiler de mevcut. dönemin 'amarna' ismi ile anılmasının sebebi, başkentin memphis'ten amarna'ya taşınması.

    antik mısır, çok tanrılı dinlere inanan pagan bir inanca sahip olmasına karşın ölüm inançları gereği gökyüzü tanrıların her zaman özel bir yere sahip. 4. amenhotep ise 'aten' ismini verdiğimiz ve 'güneş diski' ile sembolize edilen tanrıya olan inancı, diğer tanrılara nazaran çok daha güçlü ve öncelikli kılıyor. bir diğer değişle, çok tanrılı bir din içinde tek tanrılı bir inanç pratiği geliştiriyor. ismini de 'aten'e hizmet eden' anlamındaki akhenaten olarak değiştiriyor.

    akhenaten ve nefertiti'nin 'mutlu aile tablosu' fölyefinde de görülebileceği gibi; sanat anlamında da pek çok değişimin yaşandığı bir devir bu. her şeyden önce ilk bakışta erkek ve kadını ayırt edemeyebilirsiniz. bir ipucu vereyim, kadın daha küçük resmedilen; bu sanıyorum amarna döneminin; eski dönem sanat pratiklerine sadık kaldığı tek detay olabilir. bunun dışında ince bel ve 'feminen' kadın vücudu, yine eski pratiklerin aksine fit olmayan göbekli bir erkek tasviri; dönemin evrensel 'fiziki güç' idealizminin ötesinde realistik bir bakış açısına sahip. çıplak başlı oldukları için bebeklerde daha kolay görebileceğiniz 'uzatılmış yüz', yani kafa tasının anormal derecede yukarıda olması, çenenin fazla önde olması ve çok uzun boyun sunumu da ironik bir şekilde realizmle çelişiyor. yine eski geleneklerin aksine samimi ve mutlu bir aile pozu veren akhenaten ve nefertiti bana her ne kadar seçim dönemi eşiyle halkı selamlayan siyasetçileri ya da atletli kemal kılıçdaroğlu'nu hatırlatsa da, 34 yüzyıl sonra dönüp bakınca insana sempatik geliyor doğrusu. amarna döneminde insan tasvirlerinin dramatik olarak değişmesinin sebebinin; geleneksek karnak ekolünden gelen heykeltıraşlar yerine yabancı heykeltıraşlarla çalışılması olabileceği iddiaları da mevcut pek tabi.

    rölyefin en tepesinde güneş diskini, yani tanrı aten'i görüyoruz. bütün canlıların üzerinde, dünyevi gücün ve hatta firavunun ve hanedanlığın tepesinde; firavun ve ailesini kucaklayan; hem üstün hem de aileden biri gibi tasvir edilmiş bir güçten bahsediyoruz burada. başka tanrıların varlığına değinilmeden, salt güneş diski ışığında hükümdarlık gücü kurmak ki dikkat ederseniz fiziken kapladığı yerin büyüklüğü de kabartmadaki önemini gösteriyor.

    bir ilginç diğer şey ise; dönemin diğer büyük güçleri babiller ve asurlar başta olmak üzere bir çok imparatorluğun kurduğu bir 'kardeşlik' de mevcut. bu 'kardeşlik' çerçevesinde çivi yazıları ile mektuplaşmalar, hatta 'ben hastaydım, neden ziyaretime gelmedin' diye tripleşmeler bile mevcut. biliyorum, şaka yaptığımı sanıyorsunuz fakat ciddiyim.

    "ıf you ask... your messenger, he will tell you that ı have not been well and that, as far as my recovery is concerned, ı am still by no means restored to health.... ı for my part became angry with my brother, saying, has my brother not heard that ı am ill? why has he shown me no concern? why has he sent no messenger here and visited me?"

    ps: bu entry geçtiğimiz sene doğum günümü kutlamayı unutan ve bu nedenle bu sene doğum gününü kutlamayacağım bir arkadaşım için yazılmıştır. kendisine aylar öncesinden sözüm vardı.
hesabın var mı? giriş yap