• alopecia areata belirti vermeden sınırları belirgin küçük dairesel yamalar şeklinde ortaya çıkar. bazen de bütün kafa derisindeki saçın, hatta bütün vücuttaki kılların kaybıyla seyreder. bunların dışında yara dokusu oluşturmayan, geri dönüşümlü, ve yaş, cinsiyet ve ırk tercihi olmayan bir hastalık olarak tanımlanır.
  • belki de sadece saçkırandır.
  • kafa derisine sarmisak surmek iyi geliyor bu hastaliga, komsumuzun kizi depresyondan dolayi bu hastaliga yakalanmisti da, kafasina sarmisak surerken, kestane basi gibi ust taraflara daha iyi surdukleri icin olacak, ust taraftan sac cikmaya baslamisti da alt taraflarda daha hic bir sey yoktu, ordan belliydi sarmisagin iyi geldigi. (nese'nin sampuan testi gibi yani, yarisini pantene ile yarisini siradan sampuanla yikiyorsunuz fark goruyorsunuz.)
  • tıp fakültesinde dermatoloji stajında alo..pesi.. areata ordamı? gibisinden irenç bi geyik döndürten bölgesel saç dökülmesi ile karakterize bi hastalık.
  • bir kaç yıl önce yakalandığım, kafa derimde 3 ayrı yerde dökülmelere neden olmuş mevcut saçalrımın yarısına yakınını benden almış bir hastalıktı. o vakitler denenmeyen yöntem, ilaç,ot-çöp kalmamışken en etkili yöntemin açık bölgeyi ucu ısıtılmış iğne ile cizmek ve üstüne sarımsak sürmek olduğu gözlemlenmişti tarafımca. o günler geçti sanıyordum. az önce tuvalette saçımdaki açıklığa anlam verememiş sonra yok canım demiş hadi yaa ikinci kez de olmaz ya diye aynaya iyice yaklaşmamla gerçek yüzüme tokat gibi çarpmıştır. daha bu sabah pskolojik destek almak için doktor arayışına girdiğim düşünülürse ağır bir depresyonun ardından çıktığı varsayımı kendimce doğru olabilir.bugün içinde bulunduğum pms döneminin de etksiyle son 15 dakikadır ağlamaktayım.
    yine benden uzaklaşacak-kaçacak insanlar, yine anlamsız binlerce soru, yine aşındırılan doktorlar ve boşa saçılan paralar ve yine iğne ucuyla kafa derimi kanatarak sarımsak işkencesi uygulayacağım günler kapımda.
    sabah uyanayım ve bir mucize olsun istiyorum.
  • pierluigi collina’nın tüysüz kalma sebebi olan hastalık
  • hoş geldin.

    ilk geldiğinde üniversiteyi bitirmek üzereydim. saçlarım da çok kısaydı. mezuniyet ve iş stresi altındaydım. bir gün yine kafamı kaşımak istediğimde parmaklarımın altında derimi hissetmemle tanışmıştım seninle. anlam veremedim. kimse anlam veremedi. şapka kullanmayı pek sevmem ama bandana alışkanlığım vardı. o dönemi kolay geçirdim. ama sonra birden açıklar büyümeye yerlerin çoğalmaya başlamıştı. seninle mücadelem bir yılı aldı.

    sonra arada konun geçtikçe hatırladım seni. çokluk aklıma da getirmedim. o günler kötü bir hatıra olarak kaldı sadece anılarımda.

    yaklaşık 2 yıl önceydi. eğitimdeydim bu sefer. verdiğim ilk kredinin şubenin ilk batağı olması akabinde kapımı çalman, yanımda olan eski - vefalı bir dost olmandan mıydı? o yaşadığım zor günler, suçlanmalarım; hayasızlıkları görmem hepsi seninle oldu. uzundu saçlarım ama bu kez. zorlanmadım. hatta unuttum bile seni. bu kez sarımsaklar da yoktu, beni ne zaman terk edeceğini bildiğimden de ilaçlarla da boğmadım seni. sessiz sedasız çekip gitmiştin.

    peki şimdi neden. bu kez en savunmasız olduğum yerden alnımın hemen üstünden hatırlattın kendini bana. benden aldığın saçların boşluğunu görerek uyanmanın ne demek olduğunu bilmiyorsun sen, nasıl acıdığımı. hem nerede o saçlarım. baktım, yastığımda yok ; gece yatmadan vardı saçlarım. ne yaptın.

    senden, benden aldıklarını geri istemekten yoruldum. baş edemeyeceğim artık seninle biliyorum.

    ama neden ben? yıllar boyunca benden aldıklarını gördün ki yerine koydum. direncim kırılmadı sana. pes etsem bu kez gidecek misin? beni yoklama seyrin sıklaştıkça korkum oluyorsun. bu son olsun. bir kez daha gelmeyeceğinden emin olsam, saçlarımı bir daha hiç kısa kestiremeyecek olsam da, aldıklarını hediye edeceğim sana. saçlarımın 1/3 ünü verdim zaten bugüne kadar. lütfen daha fazlasını isteme ve allaha ısmaladık diyerek el salla artık bana.
  • allah ın belası hastalıktır.
    yine yeni yeniden 4. boşluk kafamın orta yerinde.
  • bu hastalığı son 3 yıl içinde değişik periyotlarla yaşamış hatta şu an bile saçımda ufak bir açıklık barındıran biri olarak tek çareyi saç dökülen deri altına yapılan lokal ilaç enjektesinde gördüm.10-15 gün gibi kısa bir sürede saçlar yeniden çıkabiliyor. kullandığım ilaç kenacort a ampul muadili olan sinakort a ampulün de sonuç verdiğini gördüm.

    sarımsak sürmenin iyi geldiğini çok duydum fakat gerek kokusundan gerekse uğraşmak zor geldiğinden hiç bir zaman düzenli olarak uzun süre uygulayamadım. doktorların önerdiği asitli eterli bir karışımda mevcut yalnız o da sadece saçların dökülmesini durduruyor. tabi bu rahatsızlık herkez de farklı olarak seyredebilir.bendeki seyri yaklaşık 50kuruş -1 lira boyutlarına gelip durması şeklinde gerçekleşiyor.ama tecrübeyle sabit stresten uzak durmak ve lokal ilaç enjektesi bu rahatsızlığın kesin çözümü.
  • hayatın stresli ve yoğun geçen dönemlerinde ortaya çıkan bir hastalıktır. saçlı bölgede bir gecede çabucak dökülme olur. dökülme genelde yuvarlak ya da elips şeklindedir. hatta ilk farkettiğinizde elipsin kenarındaki saçları kolaylıkla parmağınızla alabilirsiniz. parmağınıza tutam tutam saç gelir. önce bir parmak ucu kadar açılır sonra bir kaç haftada genişler ve durur. saçı dökülmüş kısma parmağınızla dokunduğunuzda aynen kaynatılıp kabuğu soyulmuş bir yumurtaya dokunuyormuş hissi alırsınız. pürüzsüz ve yumuşaktır. saçların başladığı sınırda hafif bir kaşıntı hissi olur ama onlar da dökülecek diye bırakın kaşımayı dokunmaya bile cesaret edemezsiniz. ilerleyen zamanlarda saçın başka kısımlarında da çıkabilir. bu nedenle kişi sürekli kafasını parmağıyla yoklama ihtiyacı hisseder.

    hayatın zor bir döneminde çıkmakla kalmaz, -estetik görünümü bozmakla- o dönemi daha da zorlaştırır. her gören (tanıdık tanımadık herkes) ne olduğunu sorar ya da gözleri oraya bir kayar. ve gören her kişinin kendince bir tedavi metodu mutlaka vardır ve bunu size söylemekten çekinmez. en zoru da karşı karşıya konuştuğunuz kişinin gözlerinin garip bir şekilde gözlerinizden kayıp yukarı çaprazda bir yere bakmasıdır. sıklıkla "saç kıran" denilen çocukluk ve ergenlik çağı mantar hastalığı ile karıştırılabilir. saç kıran'ın aksine alopesi, mantar hastalığı değildir ve bulaşıcı da değildir. çözüm saçı kökten kestirmek değildir çünkü dökülen kısım bu sefer iyice parlar, ortaya çıkar. belki o kısmı kapatmak için saçı uzatmak daha iyi olur. hatta bu yüzden, saçı daha uzun olduğu için kadınlarda kolayca farkedilmez. kesin bir tedavisi olmamakla birlikte saçın döküldüğü kısımda bölgesel hasar oluşturmak ve steroidli kremler (sarımsak?) kullanmak önerilir. stresten uzak durmaya çalışılır.
hesabın var mı? giriş yap