• yapılan bir iyiliğe karşın söylenen teşekkür anlamlı güzel söz
  • alp yalman'ın bizim stadyum'da murat özaydınlı'nın revivo'yu ispanya'dan alırken neler neler yaptıklarını anlatırken araya girip yapıştırdığı muhteşem sözcük öbeği..
    (bkz: efsane)
  • en büyük duâ.

    allâh râzı olsun, aslında "allâh râzı olsun" demek değildir. öyledir de, aslında değildir.

    evet ,allâh'ın râzı olması, yâni rızâ göstermesi, yapılan işleri uygun bulması dileğidir. kısacası "allâh yaptıklarını uygun bulsun, olumlu karşılasın" duâsıdır. evet öyledir ama tam da öyle değildir.

    birinden bir iyilik gördüğümüzde, biri bizi sevindirdiğinde söyleriz, "allâh râzı olsun" deyiveririz. peki, bizi sevindiren, bize "allâh razı olsun" dedirten o şey, allâh'ın haram ettiği, râzı olmayacağı bir şey ise ? sıkıntı burada ortaya çıkıyor.

    bu hususu bir hocaefendiye sorduğumda bana, allâh râzı olsun'un aslında "allâh râzı olacağı hâl ve hareketler ihsân etsin"olduğunu, lâfzının zamanla kısaldığını ama mânâ olarak aynı olduğunu söylemiş, "allâh râzı olsun" derken kastedilenin bu olduğunu, aslında buna niyet etmek gerektiğini belirtmişti.

    1996 yılında iki arkadaş arasında şöyle bir konuşmaya tanık olmuştum ki, "allâh râzı olacağı hâl ve hareketler ihsân etsin" niyeti ile söylenen bir "allâh râzı olsun" lâfzının en büyük duâ olduğunu o konuşma sonunda kavradım :

    - iyi akşamlar hocam
    - iyi akşamlar, duâ et bize...
    - allâh râzı olsun hocam..
    - ulan dua et dedik, sen de dalga geçiyorsun bizimle ha..
    - yâ hocam, müslümân'ın en büyük gâyesi allâh rızasını kazanmak değil mi ? ben de diyorum ki allâh râzı olsun, bundan büyük, bundan güzel, bundan mânâlı daha hangi duâyı edeyim ?
    - ?!?!?!
  • bir insana edilebilecek en güzel, en manidar dualardan biri.
  • cevahir kirişçi'nin ağzında daha güzel bir şekil kazanan, daha bir yaratıcılık dolan cümle.
  • genellikle otobuste yer verdigimiz teyze ve amcalarimizdan duymaya alismis oldugumuz cumle. icinize bir huzur kaplatir bunu duymak, hafiflersiniz.
  • bunun "yaptığın enayilik ama sen bilirsin" der gibi, "iyi, allah razı olsun?" şeklinde söylenişi var ki, "ne yaptım ya ben?" dedirtir insana.
  • inandığı en yüce değer olarak allah'ı kabul eden bireylerin, kendilerine iyilik yapan kişilere teşekkür mahiyetinde söyledikleri laf öbeği.

    teşekkür eden kişi etken, edilen kişi edilgendir. bu durumda karşılaştığı hâl karşısındaki memnuniyetini dile getiren kişi teşekkür eden kişi olduğu için, minnetini ifade ederken kullandığı sözcükler de o kişi için anlamlı ve kıymetli olan sözcüklerdir. teşekkür edilen kişinin neye inandığı ya da neye değer verdiğinin bir önemi yoktur.

    öte yandan "yok ben sırf insanlık olsun diye yardım ettiydim" dedikten sonra "teşekkür etse yeterdi" demek çelişkinin daniskasıdır. dünya üzerinde karşılıksız hiçbir şey yoktur. dini kurallar çerçevesinde 'iyilik' yapma derdinde olanları hor görenler de egoları ve şahsi prensipleri çerçevesinde bir tatmin beklentisiyle iyilik yaparlar.

    ayrıca yaşlı bir teyzenin en samimane duygularla allah razı olsun deyişi bile nasıl bir insanı rahatsız eder anlamıyorum. el insaf!
hesabın var mı? giriş yap