• (bkz: lord)
  • bi arabanin arkasindan ogrendigime gore "en guzel isimlermis".
    (en guzel isimler allaha ait olanlardir)
  • en güzel isimler allah'ındır. o halde o'na o güzel isimlerle dua edin. onun isimleri hakkında eğri yola gidenleri bırakın. onlar yapmakta olduklarının cezasına çarptırılacaklardır. (a'râf, 180)

    o, yaratan, var eden, şekil veren allah'tır. en güzel isimler o'nundur. göklerde ve yerde olanlar o'nun şanını yüceltmektedirler. o, galiptir, hikmet sahibidir.(haşr-24)
  • 100 değil de 99 tane olması bir pazarlama stratejisi gibidir.zekicedir.

    - peki sizin tanrınızın kaç ismi var? fazla olursa inanmam.

    - 100 değil, sadece 99

    - ikna oldum. nereyi imzalıyoruz ?
  • allahın isimlerine esma'ül hüsna denir ve her isminin tecelli ettiği bir anlamı vardır.

    1- allah: her ismin vasfını ihtiva eden öz adı. kendinden başka ilah bulunmayan tek allah.
    bu ism-i şerif, cenâb-ı hakk'ın has ismidir. bu itibarla diğer isimlerin ifade ettiği bütün güzel vasıfları ve ilâhî sıfatları içine alır. diğer isimler ise, yalnız kendi mânalarına delâlet ederler. bu bakımdan allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz. bu isim, allah'tan başkasına mecazen de verilemez. diğer isimlerinden bazılarının, allah'tan başkasına isim olarak verilmesi caizdir.

    2- er-rahmân: dünyada bütün mahlukata merhamet eden, şefkat gösteren, ihsan eden.

    3- er-rahîm:ahirette, sadece müminlere acıyan, merhamet eden.

    4- el-melik:mülkün, kâinatın sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan.

    5- el-kuddûs:her noksanlıktan uzak ve her türlü takdîse lâyık olan.

    6- es-selâm:her türlü tehlikelerden selamete çıkaran. cennetteki bahtiyar kullarına selâm eden.

    7- el-mü’min:güven veren, emin kılan, koruyan, iman nurunu veren.

    8- el-müheymin:her şeyi görüp gözeten, her varlığın yaptıklarından haberdar olan.

    9- el-azîz:izzet sahibi, her şeye galip olan, karşı gelinemeyen.

    10- el-cebbâr:azamet ve kudret sahibi. dilediğini yapan ve yaptıran. hükmüne karşı gelinemeyen.

    11- el-mütekebbir:büyüklükte eşi, benzeri yok.

    12- el-hâlık:yaratan, yoktan var eden. varlıkların geçireceği halleri takdir eden.

    13- el-bâri:her şeyi kusursuz ve mütenasip yaratan.

    14- el-musavvir:varlıklara şekil veren ve onları birbirinden farklı özellikte yaratan.

    15- el-gaffâr:günahları örten ve çok mağfiret eden. dilediğini günah işlemekten koruyan.

    16- el-kahhâr:her istediğini yapacak güçte olan, galip ve hâkim.

    17- el-vehhâb: karşılıksız nimetler veren, çok fazla ihsan eden.

    18- er-razzâk:her varlığın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan.

    19- el-fettâh:her türlü sıkıntıları gideren.

    20- el-alîm: gizli açık, geçmiş, gelecek, her şeyi, ezeli ve ebedi ilmi ile en mükemmel bilen.

    21- el-kâbıd:dilediğinin rızkını daraltan, ruhları alan.

    22- el-bâsıt:dilediğinin rızkını genişleten, ruhları veren.

    23- el-hâfıd:kâfir ve facirleri alçaltan.

    24- er-râfi:şeref verip yükselten.

    25- el-mu’ız:dilediğini aziz eden.

    26- el-müzil:dilediğini zillete düşüren, hor ve hakir eden.

    27- es-semi: her şeyi en iyi işiten, duaları kabul eden.

    28- el-basîr: gizli açık, her şeyi en iyi gören.

    29- el-hakem: mutlak hakim, hakkı bâtıldan ayıran. hikmet sahibi.

    30- el-adl:mutlak adil, yerli yerinde yapan.

    31- el-lâtîf:her şeye vakıf, lütuf ve ihsan sahibi olan.

    32- el-habîr:her şeyden haberdar. her şeyin gizli taraflarından haberi olan.

    33- el-halîm: cezada, acele etmeyen, yumuşak davranan, hilm sahibi.

    34- el-azîm:büyüklükte benzeri yok. pek yüce.

    35- el-gafûr:affı, mağfireti bol.

    36- eş-şekûr: az amele, çok sevap veren.

    37- el-aliyy: yüceler yücesi, çok yüce.

    38- el-kebîr:büyüklükte benzeri yok, pek büyük.

    39- el-hafîz:her şeyi koruyucu olan.

    40- el-mukît: rızıkları yaratan.

    41- el-hasîb:kulların hesabını en iyi gören.

    42- el-celîl:celal ve azamet sahibi olan.

    43- el-kerîm:keremi, lütuf ve ihsânı bol, karşılıksız veren, çok ikram eden.

    44- er-rakîb:her varlığı, her işi her an gözeten. bütün işleri murakabesi altında bulunduran.

    45- el-mucîb: duaları, istekleri kabul eden.

    46- el-vâsi:rahmet ve kudret sahibi, ilmi ile her şeyi ihata eden.

    47- el-hakîm:her işi hikmetli, her şeyi hikmetle yaratan.

    48- el-vedûd:iyiliği seven, iyilik edene ihsan eden. sevgiye layık olan.

    49- el-mecîd:nimeti, ihsanı sonsuz, şerefi çok üstün, her türlü övgüye layık bulunan.

    50- el-bâis:mahşerde ölüleri dirilten, peygamber gönderen.

    51- eş-şehîd:zamansız, mekansız hiçbir yerde olmayarak her zaman her yerde hazır ve nazır olan.

    52- el-hak:varlığı hiç değişmeden duran. var olan, hakkı ortaya çıkaran.

    53- el-vekîl:kulların işlerini bitiren. kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi neticeye ulaştıran.

    54- el-kaviyy:kudreti en üstün ve hiç azalmaz.

    55- el-metîn:kuvvet ve kudret menbaı, pek güçlü.

    56- el-veliyy:müslümanların dostu, onları sevip yardım eden.

    57- el-hamîd:her türlü hamd ve senaya layık olan.

    58- el-muhsî: yarattığı ve yaratacağı bütün varlıkların sayısını bilen.

    59- el-mübdi: maddesiz, örneksiz yaratan.

    60- el-muîd:yarattıklarını yok edip, sonra tekrar diriltecek olan.

    61- el-muhyî:ihya eden, yarattıklarına can veren.

    62- el-mümît:her canlıya ölümü tattıran.

    63- el-hayy:ezeli ve ebedi bir hayat ile diri olan.

    64- el-kayyûm:mahlukları varlıkta durduran, zatı ile kaim olan.

    65- el-vâcid:kendisinden hiçbir şey gizli kalmayan, hiçbir şeye muhtaç olmayan.

    66- el-macîd: kadri ve şânı büyük, keremi, ihsanı bol olan.

    67- el-vâhid:zat, sıfat ve fiillerinde benzeri ve ortağı olmayan, tek olan.

    68- es-samed:hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin muhtaç olduğu merci.

    69- el-kâdir:dilediğini dilediği gibi yaratmaya muktedir olan.

    70- el-muktedir:dilediği gibi tasarruf eden, her şeyi kolayca yaratan kudret sahibi.

    71- el-mukaddim:dilediğini yükselten, öne geçiren, öne alan.

    72- el-muahhir:dilediğini alçaltan, sona, geriye bırakan.

    73- el-evvel:ezeli olan, varlığının başlangıcı olmayan.

    74- el-âhir:ebedi olan, varlığının sonu olmayan.

    75- ez-zâhir: yarattıkları ile varlığı açık, aşikâr olan, kesin delillerle bilinen.

    76- el-bâtın:aklın tasavvurundan gizli olan.

    77- el-vâlî:bütün kâinatı idare eden, onların işlerini yoluna koyan.

    78- el-müteâlîon derece yüce olan.

    79- el-berr:iyilik ve ihsanı bol olan.

    80- et-tevvâb:tevbeleri kabul edip, günahları bağışlayan.

    81- el-müntekım:asilerin, zalimlerin cezasını veren.

    82- el-afüvv:affı çok olan, günahları mağfiret eden.

    83- er-raûf: çok merhametli, pek şefkatli.

    84- mâlik-ül mülk:mülkün, her varlığın sahibi.

    85- zül-celâli vel ikrâm: celal, azamet, şeref, kemal ve ikram sahibi.

    86- el-muksit:mazlumların hakkını alan, adaletle hükmeden,her işi birbirine uygun yapan.

    87- el-câmi:iki zıttı bir arada bulunduran. kıyamette her mahlukatı bir araya toplayan.

    88- el-ganiyy:ihtiyaçsız, muhtaç olmayan, her şey ona muhtaç olan.

    89- el-mugnî:müstağni kılan. ihtiyaç gideren, zengin eden.

    90- el-mâni:dilemediği şeye mani olan, engelleyen.

    91- ed-dârr:elem, zarar verenleri yaratan.

    92- en-nâfi:fayda veren şeyleri yaratan.

    93- en-nûr: âlemleri nurlandıran, dilediğine nur veren.

    94- el-hâdî:hidayet veren.

    95- el-bedî:misalsiz, örneksiz harikalar yaratan. (eşi ve benzeri olmayan).

    96- el-bâkî:varlığının sonu olmayan, ebedi olan.

    97- el-vâris:her şeyin asıl sahibi olan.

    98- er-reşîd:irşada muhtaç olmayan, doğru yolu gösteren.

    99- es-sabûr:ceza vermede, acele etmeyen.
  • yaradanın cemal ismi, gün doğumu, hasat zamanı, bereketli rüzgarların yüzünü okşaması gibidir.

    yaradanın celal ismi, gün batımı, çorak topraklar, geminin dümenini yerinden söken fırtına gibidir.

    insan sürekli bu iki ismin etkisi halindedir.
    yorulmalar bu yüzdendir.
  • nasıl ki bütün mevcudat birbirlerine hadlerini bildiriyorlarsa ilahi isimler de birbirlerine hadlerini bildirirler.

    ancak hiçbir şey zât-ı ilahiye haddini bildiremez. sadece o her şeye haddini bildirebilir.

    bu sebeple hakk'a zâtı cihetinden kul olmak gerekir. tam marifet ancak bu şekilde elde edilir.
hesabın var mı? giriş yap