• blur un bascisi olan elemandir kendisi.park life albumunde far out u seslendirir.londrada covent garden da ikamet eder ve hatta semtin publarinda icerkene gormek mumkundur kendisini.gidin yanina hic rahatsiz olmaz.son zamanlarda o kadar sismanlamistir ki yanina giden hatun sayisi azalmis, kendisine olan ilgi bitmistir.birilerinin ben seni tanidim demesine ihtiyaci vardir.ayrica kurban in eski gitaristi umut'a benzedigi kanaatindeyim.
  • bi aralar pub takıntısını abartıp bizzat bi pub'ın üst katındaki bi dairede yaşamış blur basçısı, röportajlarda fransızca parçalamak gibi bi hobisi vardı bu arkadaşın, eskiden incecik, hoş bi herif olan alex beyin gün geçtikçe artmakta olan kat kat gıdıkları, sevenlerini üzmektedir, yıllar önce me me me adlı projede de yer almış, damon'ı sinir etmiştir, ben de biraz toby amies'e benzetirim kendisini.
  • arada bi blur'den sıkılıp pub arkadaşlarıyla(bu olay bizdeki "kahveden arkadaşlar" mefhumuna tekabül eder az çok) tek şarkılık yan projelere girişen sevimli, lakayit insan, ki bu söz konusu arkadaşlar arasında damien hirst, keith allen falan da vardır(bkz: me me me)(bkz: fat les), kendisi ayrıca sofistike bi lad'dir, graham coxon'ın antitezidir, şimdiye kadar saç saça baş başa girişmemiş olmaları bi mucizedir(bkz: ey yumurtaya can veren allahım).
  • parklife albümündeki far out denen şarkıcığı yazmış ve söylemiş süper insan*, ayrıca damon albarn da bunla ilgili olarak "alex 40 yılda bir şarkı yazar o da yıldızlar hakkındadır zaten" demişti.
  • blur albümlerinde genel olarak kapanış şarkısı onundur...
  • 1901-1953 yılları arasında yaşamış iskoç futbolcu. efendim arsenal tarihinin önemli ikonlarındandır bu iskoç rahmetli, biraz irdelemeli...
    raith rovers'da başlar kariyerine. oradan preston north end'e transfer olur. ligin mevkisinin en önemli adamlarından biridir james. forvette oynamakla beraber eskilerin dediği adamlardandır. golü hazırlamanın erbabı, bir iskoç...
    efendim devir eski. öyle astronomik transfer ücretleri söz konusu değil. ingiliz futbol federasyonu bir üst limit koymuş yirmilerin sonunda, futbolculara ödenecek ücrete dair. evet haftalık sekiz pound ödenebiliyormuş maksimum. inanmadınız değil mi, sinema parası yahu bu dediniz. efendim orası karıştırmayın, 1920lerden bahsediyorum size. alex'in suyu ısınmaya başlamış preston'da bu federasyon kararı nedeniyle. o zaman alex kim derseniz 31 mart 1928 ingiltere iskoçya maçına uzanmalısınız demeliyim. o maçın şüphesiz en önemli isimlerinden biri idi james. hâliyle pek popülerdi adada...
    demokrasilerde çare tükenmez misali 1929'da tarihi bir operasyonla herbert chapman'ın arsenal'ine kazandırıldı. şimdi böyle diyince, eksi model adam kaçırmalardan dem vurduğumu sanmışsınızdır. yok efendim, son derece kibar bir şekilde kazandırıldı arsenal'e. lakin federasyonun sekiz poundluk üst limiti dutmaktaydı, o yüzden bir incelik düzenlenmesi gerekmişti. james selfridges'da çalışmaya başladı. yıllık 250 poundluk ek gelir, yüzünü güldürmüştü bizimkisinin. bizimkisi gülünce de, gunners gülmüştü. dört şampiyonluk, iki fa cup kazanılmıştı. futbolu bıraktıktan sonra spor yazarlığına soyunan rahmetliyle ilgili son bir anekdot anlatalım. efendim romatizmadan çekiyordu rahmetli. üşümemesi, fazla ıslanmaması için giydiği şortlarla efsane olmuştu zamanında. nerdeyse eşofmanla sahaya çıkıyordu diyeyim siz anlayın. kapri modasının öncüsü, bu özelliği ile de hatırlanır futbol dünyasında...
  • claire neat isimli bayanla evlenip 16 subat 2004 te bir erkek cocuk sahibi olmus bass gitarist. buraya kadar hersey yolunda... iyi de kardesim o cocugun adi nicin geronimo??
  • bit of a blur adlı otobiyografisi yaklaşık 2 ay evvel basılmıştır.
  • blur'den ayrıldıktan sonra kendini doğaya vermiş, oxford'da peynir çiftliği kurup peynir üretmiştir. bir de blur canlı performanslarında yerinden pek kıpırdamazdıç olduğu yerde sağa sola sallanarak çalardı basını.
  • classic fm'in gediklisi, alex james ile a'dan z'ye klasik müzik diye bir program yapıyor epeydir.
hesabın var mı? giriş yap