*

  • 1894-1956 politik şiirselliği blanchot gibi ölümün aynasında seyirciye duyumsatan yönetmen..doğanın diyalektiğinden daha fazlası olarak vasilin ölümünü anlatır.. cenazelerin çocuklukla karşılaştığı soğuk anlar..filmlerinde bütün film bir final (funeral) sahnesinden oluşur gibidir
  • şahin bakışlı bir yönetmen. aynı zamanda 19 yaşında öğretmen, sonrasında savaş muhabiri. yirmi küsür yıllık kariyerini yedi film ve romanlarla süslemiş.
  • "dahilere sinema tarihinde çok az rastlanır: bresson, mizoguşi*, dovşenko*, paradyanov*, bunuel... bu yönetmenlerden hiçbirini bir diğeriyle kıyaslamak mümkün değildir. her biri kendi yolundan gider. uzun susamışlıklar, zayıf taraflar hatta saplantılar da olsa çok açık bir hedef, kendi içinde bütünlüğü olan bir kavrayış adına yürüyüp giderler." andrey tarkovski - die versiegelte zeit
  • eisenstein ve vertov’un dönemdaşlarından olan ve özellikle sinemaya kazandırdığı yönetmenlerle ön plana çıkan dovzhenko yazarlık, yapımcılık ve yönetmenlik gibi birçok farklı dalda başarılı eserler vermiştir. özellikle larisa shepitko ve sergey parajanov gibi sistem tarafından dışlanan değerli yönetmenlere film çekebilmeleri için arka çıkmıştır. ayrıca daha sonraki dönemde tarkovsky gibi yönetmenler onun işlerinden doğrudan etkilendiklerini belirtmişlerdir.

    ilk aşamada yapımcı kimliğiyle öne çıkmasına karşın dovzhenko’nun toplamda yedi tane filmi vardır. bunlar, eisenstein ve vertov’un kuramsal çalışmalarının neticesinde ortaya çıkan deneysel ağırlıklı filmlerden tarz olarak oldukça uzak yapımlardır. yönetmenin filmleri içerdiği ruhanilik ve duygu yoğunluğuyla dikkat çeker. belgesel filmleri de olmasına karşın özellikle asıl mesleği olan gazeteciliğin aksine didaktik olan uzak durmaya sürekli olarak özen göstermiştir. yönetimle yaşadığı çatışmalara ve baskılara karşın sinemayla olan bağını politikadan uzak tutarak daha sonraki dönemde yetişecek olan apolitik yönetmenlerin de önünü açmıştır.
  • pis metalci'nin içerlememesi dileğiyle. kendisi değerli bir sinefildir zira...

    birçok kişinin temel yanılgısıdır maalesef ve düzeltme ihtiyacı hissediyorum. izlenimciliği ve montaj okulunu birleştirişini hiç saymıyorum, daha ziyade tematik olana dair bir düzeltme olacak. yirmiler değilse bile (ki orası da büsbütün apolitik değil ve casus temalı bir rejim güzellemesi söz konusu) otuzlar boyunca katettiği sinema yolculuğunda "politik olandan uzak duruş" gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir. aksine bazen açık tonlardan sosyalist gerçekçiliğe su taşır. tekil filmler üzerinden örnekler vermeyeceğim, mesaj kutum açık dileyenle konuşabiliriz. ama apolitik bir sinema yapmadığı kesinkes bilinmelidir. bilakis...

    elhak doğrudur, spiritüel kuşağı ve folklorcuları etkilemiştir. ama sadece ruhaniliğe indirgenecek bir yönetmen değildir.
  • rus devrimi'nin 10. yıldönümünü "anmak" için yaptığı arsenal (cephanelik) filmi (bkz: antonio gramsci)'den ilhamla bugün hala tazeliğini koruyor. "tek" sesli bir sinema perdesi!
hesabın var mı? giriş yap