• (bkz: chigago)
  • sırp asıllı bosnalı genç köşe yazarı alexander hemon, -müzik eleştirileri yazıyor, röportajlar yapıyordu- 1992 yılında, yirmi altı yaşındayken, chicago'ya bir arkadaşını ziyarete gitmişti. yanında bir çanta dolusu giysi, boyunda sonradan havaalanında kaybettiği kırmızı bir atkı ve yarım yamalak ingilizcesi vardı. hemon amerika'da turistlik görevlerini yerine getirirken, saraybosna kuşatıldı ve bosna'da kanlı yıllar başladı. hayatı deprem sonrası gölcük'e dönen hemon da, politik sığınmacı olarak amerika'da kalmaya karar verdi. her türlü işte çalışarak, factotum factotum tutunmaya çalışacaktı. çünkü ülkesinden ölüm haberleri hariç hiçbir iyi haber gelmiyordu. kazandığı her kuruşu ailesiyle yaptığı milletlerarası telefon konuşmalarına harcadığı için, bir türlü iki yakasını da bir araya getiremiyor, hayatın hiçbir alanında huzuru bulamıyordu. (bir yazar daha ne ister?)

    bu arada, hemon'un, saraybosna üniversitesinde edebiyat okurekn, öğrencilik yıllarında çok sevdiği bir profesör vardı. bir zamanlar yazı çalışmalarını sunduğu bu sevgili hocası, savaşın başlamasıyla birlikte, bosna'daki etnik temizleme hareketini yönetmeye başlamıştı.

    bu artçıl şokla iyiden iyiye sarsılan hemon, sonunda, bir daha asla ana dilinde yazmamaya karar verdi ve ilk kitabını birkaç sene içinde yazadı. ingilizce.

    kitabın adı bruno nun sorusu. ve size inanamayacağınız kadar nitelikli bir okuma vaad ediyor. ikinci kitabı nowhere man de amerikada yayınlandı. ele geçirmek için gün sayıyorum. okumak için sabırsızlanıyorum.
  • ya, bosnalı woody allen, sözlükte ne dilediğine dikkat et, gerçek olur derlerdi de inanmazdım. kitabının, hem de inceleme kopyası, bomboş kapağıyla, soru işaretli sözcükleri, boş fotoğraf çerçeveleriyle elimde. elimdesin yani. bir ayda hallet şu çocuğu dediler, kıyamadım. canım cicim haftalarından sonra aramızda savaşın başlamasına çok az kaldı, meğer seni sevmek sevmelerin en güzeliymiş. burgess'ı bile bir kenara attıracak adamsın derlerse inan.
  • önemli bir kitabı olan hiçbir yerdeki adam, agora kitaplığınca türkçeye kazandırılmış olan ilgi çekici yazar...
  • bu esaslı abinin, layıkıyla 28 yaşından sonra öğrendiği ingilizcesi ile harika eserler yazmış olmasını fark eden pek kimse yok anlaşılan. ilginç. hemon'un yazarlık hikayesi başlı başına bir "olay"ken hele. hemon, bir gezi için gittiği abd'den evine yani saraybosna'ya uçacağı gün, üniversitedeki shakespeare uzmanı hocası nikola kolyeviç'in de yer aldığı bosna sırp cumhuriyeti yönetimi kenti kuşatınca, dönüşünü ertelemiş. bosna'dan gelen felaket haberlerinden sonra ise abd'de kalmaya karar vermiş. kolyeviç'in gözde öğrencilerinden olan hemon'un yaşadığı travmanın büyüklüğü onu bir daha sırpça yazmamaya itmiş hatta. kırık dökük ingilizcesini geliştirmeye nabokov'un lolita'sı ile başlamış ve gerisi gelmiş...

    coşkuyla okuduğum bruno'nun sorusu ve hiçbir yerdeki adam'dan sonra yazdığı kitapları hangi yayınevi çevirecek diye merakla bekliyorum, fakat henüz bir iz yok. piyasa çöpten geçilmezken ona sıra gelmiyor haliyle.
  • nowhere man isimli kitabiyla beni cok etkilemis bosna asilli yazar. tarzi jonathan safran foer'a cok benziyor bence, ona ilgi duyanlar illa ki hemon'u da severler. the lazarus project de mutlaka bundan sonra okuyacagim kitaplar arasinda.
  • aslında çok komik bi adam ama hiçbi esprisine gülmemize izin vermiyor.
  • everest yayınları'ndan aşk ve engeller adıyla çıkmış bir kitabı bulunan yazar.

    http://www.alfakitap.com/kitap.asp?kitapid=6086
  • yazdığı kitapları düşününce çok sürreal bir durum olsa da, the matrix resurrections'ın senaristlerinden biridir. sense8'in final bölümünün de (amor vincit omnia) senaristlerindendir. az ve öz kitap yazar ama çok iyi yazar, bulduğunuz yerde okunuz.
  • çok ilginç, matrix'e ne yazdı lan bu adam? merak ettim.
    üç kitabını okudum, hayran kaldım. helal olsun hemon. iyi yazar.
hesabın var mı? giriş yap